Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Kardeşim Ahmet!

         Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı resmiyet kazandı ve seçimini dost düşman herkes kabul etti. Şimdi gündemimiz yeni başbakanın kim olacağı. Yeni Türkiye’nin yeni Başbakanı kim olacak sorusunu şimdi daha açık sorabiliriz. Tabi, bu soruyu benim şimdi sorup, cevap aramam beyhude oluyor. Bu konuda ki kanaatimiz, 2013 yılının ortalarından beri bu sütunda açık olarak ifade edildi.

        6 Mayıs günü yazımızın başlığı “Dışişleri Bakanı kim olacak” şeklindeydi, okuyanlar bilecekler. 30 Mart sonrası Türkiye’nin yeni dönemi artık apaçık belli olmuştu. Bu geçen 5 aylık süreçte, her ne kadar, ekseni değiştime girişimleri içerden dışardan olmuşsada Ak Parti’nin 12 yıllık birikimi ve son 4 yıllık dış politika söylemini değiştirecek kadar geçmişini inkar etmesi beklenemezdi. Bu çizgi milletin ve ümmetin istediği bir çizgiydi.Şimdi gelinen noktada bunun devam etmesi bir zaruret görünüyor.

        Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, MKYK üyeleri, milletvekilleri, il başkanları ve diğer parti organlarının ittifakı ile önce Ak Parti Genel Başkanı, 29 Ağustos günü de Türkiye Cumhuriyetinin 62. Hükümetini kurmakla görevlendirilecek Başbakanı olacak inşallah. Buraya nasıl gelindiği çokça yazılıyor bizde hızlıca özetleyelim.

       Yeni Başbakan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la uyum içinde çalışması gerekiyor. Bu konuda Davutoğlu, son 4 yılda Türkiye’nin hayati olan, alacağı pekçok uluslar arası kararda Başbakan Erdoğan’la uyum içinde hareket etti. Örneklemek açısından söyleyebilirim. İran’ın uranyum zengişletirme probleminde dışişleri daha çok nötr kalınmasından yanaydı. Ama ülke olarak lehte karar verilmesi gerekiyordu. Dışişleri hemen bu yönde karar alarak hareket etti. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la uyum açısından problem çıkarmaz, bu konuda çok kez yaşanmış hadise vardır.

       Yeni Başbakan’ın 3 dönem kuralına takılmaması gerekir.Türkiye dinamik bir ülke, genç nüfusu Avrupa ortalamasının üstünde. Böyle bir ülke için siyasette 3 dönem bile uzun bir süre. Buna rağmen, siyasete devam etmek isteyen, kurulu düzenin bozmak istemeyen ne çok büyüğümüz varmış. Yeni Başbakan için 3 dönem kuralının uygulanması çok güzel oldu. Böylece siyaset birilerinin tekelinde değil, dönüşüm halinde yeni  yüzlere emanet edilecek. Bu konu “Yeni Türkiye” için gerçek bir içerik olacak.

       Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 17 Aralık sonrası “Paralel Yapı” ile mücadele edecek birisinin Başbakan olacağı söylemi, o zamanlar pek önemsenmedi anlaşılan. Şimdi gelinen noktada Türkiye’nin önündeki en önemli kamburladan biri olarak bu yapı duruyor ve bu yapının rehabilite edilmiyorsa mutlaka yok edilmesi gerekecek. Ahmet Davutoğlu’nun bu konuda mücadelesi ortada. Daha doğrusu, o yapının Davutoğlu’nu oyun dışanı itmek için olağanüstü çabasını ve Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan üçlüsünü ana düşman olarak gördüklerini tüm dünya biliyor.

        Tüm bunlardan sonra geriye bir ihtimal daha kalıyor. Önceki kabine değişiklerinde Başbakan Erdoğan’ın ters köşe bakan atamaları biliniyor, acaba sorusu şimdi de akla geliyor. Bu konuda kesin olan şu; Başbakan Erdoğan’ın köşke götürdüğü yeni kabine üyelerinin, değişmesi kendisiyle değil köşkle ilgili bir durum. Yani, bir ters köşe varsa oda köşkle ilgili. Şimdi kararı sadece Erdoğan vereceğine göre, bir ters köşe beklemek yersiz.

       Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu hafta “Kardeşim Ahmet” sözleriyle başlayan bir cümleyle görevi vermesini bekliyorum. Hayırlısı olur inşallah.

 

 

 

 

 

                

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi