Alev Ayyıldız
Alev Ayyıldız

Hüseyin'in Kanından Doyanlar

Virgülün önemini anlatmak için kullanılan meşhur bir söz vardır. “Oku, baban gibi eşek olma” ya da “Oku baban gibi, eşek olma”.Bu iki kelimede ki anlam değişimi talebelere saatlerce anlatılır, kıkırdamalar eşliğinde tekrar edilirdi.

Hazır söz eşekten açılmışken, noktalama işaretlerine değinmeyen ama yüzyıllar geçse de etkisi ve doğruluğunu kaybetmeyecek bir söz daha paylaşmak istiyorum “Cahillik gider eşeklik baki kalır”. Atalar gözleriyle ünlü bu hayvancıkla ilgili daha birçok deyim ve söz bulmuşlardır. Fakat güzel ülkemde kimi hadsizlerin davranışlarına en yakışanı bu ikisi olsa gerek.

Gözlerinizi kapatın ve birkaç dakika düşünün. Gündemi her gün değişen bu topraklarda, incir çekirdeğini doldurmayan nedenlere, işi çokların, işi yokların ve akabinde işgüzarların çene yormasıyla en sudan sebeplerde en büyük fırtınalar kopartılıyor.

Son on günde hızına yetişilmeyen ülke gündemini hatırlayın. Bilimsel ve teknolojik çalışmaları bir kenara bırakalım ekonomik gelişmeler, dış dünyayla ilişkiler, terör, işsizlik, darbe planları gibi sorunlar unutulup öyle gereksiz konular icat edildi ve üzerine o kadar çok söz söylendi ki asıl önemli mevzuları hatırlayıp çözüm arayanların alnından öpmek lazım.

Yaşananlar, açıklamalar ve halkın değerlendirmesine bakıldığında iletişimde sıklıkla kullanılan ve medyanın gücünü gösteren bir teori göze çarpmaktadır. Gündem Kurma Teorisi olarak adlandırılan bu görüşe göre ,her ne yaşanırsa yaşansın, insanlar medyadan duyduklarını önemli kabul edecek ve ona göre davranacaktır. Halk bilmediği konulara ilgi duymayacaktır. Çok uçta bir örnek olacak ama diyelim ki İsrail’le diplomatik kriz aşıp savaş başlattık. Eğer medya bu olaydan bahsetmiyor yerine meşhur bir mankenin bilmem kaç bin dolara aldığı çantayı duyuruyorsa, vatandaşta savaştan bihaber olduğu için mankenin çantasına ve hazırlasa fihrist dolduracak kadar çok olacak sevgililerine odaklanacaktır.

Medyanın halk üzerindeki bu etkisi ülkemizde o denli fazladır ki artık istedikleri kesime diledikleri yaftayı yapıştırırlar da benim halkım sessini çıkarmaz. Allah diyorsa şeriatçı, demokrasi ve özgürlük diyorsa solcu, vatan – bayrak diyorsa ülkücü türünden nitelendirilmeler medya aracılığıyla halkın zihnine kazınmıştır.

Son dönemde yumurtalı eylem yapan bir grup sözde öğrenci yüzünden de yeni yaftaları yapıştırılan üniversite gençliği de bu durumdan nasibini almıştır. Zaten malumunuz ki bilimsel başarı ve çalışmalar yerine Bahar Şenlikleri, siyaset sevdası, okey başta olmak üzere türlü kâğıt oyunlarıyla anılan üniversiteliler artık son gelişmelerle isyankâr olarak ta anılacaktır.

Hayatları boyunca öğrenci olmaktan başka bir şey bilmeyen, okudukları okullarda kimi terör örgütlerine ve bazı hocalarına yaranmaktan öte dertleri olmayan bir grubun saldırısı daha ağır yakıştırmalarla ve bedellerle eğitimli gençliğimize dönecektir. İsyan ve saygısızlık kanlarına işlemiş beyler ve bayanlar, Burhan Hoca’nın söylediği gibi yumurtayı yemek yerine fırlattıkları için hayat boyu gidecekleri yolda piyon olmayı seçmişlerdir.

Bu isyankâr kesime, muhalefette çanak tutunca ortalık şenlik yerine dönmüş yetmişlerin vatan hainleri bugünün otoriter sesleri olup çıkmıştır. Ne demişti atalarımız cahillik gider eşeklik baki kalır diye. Fazla söze hacet yok.

Darbe planlarına alkış tutanlara, sırf muhalif olmak için siyaset yapanlara, hem ekmeğini yiyip hem bölücülükten geri kalmayanlara ise söz söylemeye gerek görmüyorum artık. Bakmayın onların seslerinin fazla çıktığına. Kendi çenelerini ve bizim sabrımızı tüketmekten başka bir şey yapamayacaklardır.

Kendini bilmezlerin boş sözlerinden kurtulup, gönlü hoşların yolundan gitmeyi düşünenler ise şu günlerde oldukça talihliler. İki gönül dostunun anıldığı özünde hüzün ve gözyaşı olan bir dönemi yaşıyoruz. Şeb-i Aruzla ölümü düğün kabul eden Hazreti Pir’i anarken, kutlu aylardan Muharrem’in nezdinde peygamber gülü, şehitlerin yiğidi ehli beytin en sevgilisi Hz. Hüseyin’in şahadetinin acısıyla gözyaşları sel oluyor.

Özünde her iki âlem içinde kendi katlini gerçekleştirenler, Şems’in en başta eyvallah deyip bu yola baş koyduğunu görmekten acizdiler. O’nu ölürdenler, Celalettin Rumi’nin Mevlana olmasını engelliyemediler.

Pir’in güneşini katledenler, Hz. Hüseyin’e el kaldırıp başını koparanlar, ehli beytin kanını dökenlerin izinden gidenler, salt kötülüğü dünya döndükçe olduğu gibi yaşatma çabasındalar. Gönül gözleri kapatılan bu insanlar bilemediler ki yaşananlar ilahi tecellidir ve Haktan gelen kabul edilir. Bu nedenle asla anlamadılar ki susuz bıraktıklarını sandıkları Hz. Hüseyin, isteseydi Nuh tufanı kadar sular yeryüzünü kaplardı.

Kraldan daha ziyade kralcı olup ehli beyte kılıç çekenler zaman içerisinde kendi kanlarında boğuldular, yok oldular. Hz. Hüseyin’in şehit edildiği topraklarda kan bugün bile durmuş değil.

Hz. Hüseyin’e zulüm edenler asırlarca süren ve yaşadıkça gönlümüzde olacak Ehli Beyt sevgisini yok edemediler. Bugün Yezit adı düşmana denilirken Hüseyin ismi evlatlara verildi, her doğan çocukla hayat buldu. Bakmayın siz arada Hz. Hüseyin’in kanından kendince doymaya çalışanlara. Peygamber torunu tüm İslam dünyası için mübarektir. Kimsenin onu ayırım unsuru yapmaya gücü yetmez. Hüseyin sevdası gönüldedir, yürektedir. Onun kanından doymak isteyenler onun kanının hürmetine o kanda boğulurlar. O yüzden arada çıkan parazit sesleri, tıpkı Tuncelili vekilin Alevi Çalıştayı için saçmaladığı sözler gibi duymamak, duysak ta önemsememek lazım.

Sabır, şükür kapısında “Eyvallah” deyip başa geleni Yaratandan bilerek çileye anca onlara yakışır olgunlukla kabul eden bu isimlerin gösterdikleri olgunluk ve tavır, çağları aşıp doğrunun yolunda olanlara hep örnek olacaktır. Zulmün karşısında olup, zalime boyun eğmeyen bu gönül erlerini ilk duyduğumda çok beğendiğim ve kimi zaman sıklıkla söylediğim bir sözle anmak istiyorum “Zulmeden bana zulmettiğini sandı. Zulüm bitti vebali onun boynuna kaldı”.

Selam ve dua ile

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alev Ayyıldız Arşivi