Türkiye artık yeni bir sisteme geçmenin arefesinde. Cumhurbaşkanını halkın seçcek olması cumhuriyet tarihinin demokrasi serüveninde hiç kuşkusuz önemli bir dönüm noktası olacak. Her ne kadar kesinleşmiş bir cumhurbaşkanı adayı henüz yoksa da, genel ve kabul gören kanaat Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasının en yüksek ihtimal olmasıdır.
Sistem erklerinin çoğunluğu, dışa vurmada cesaretsiz olsada Başbakan Erdoğan’ın köşke çıkma ihtimaline hiç sıcak değiller. Bırakın nötr kalmayı, takvim açıklanıp süreç işlemeye başladıktan sonra baltalama girişimlerin olacağınada adımız gibi eminiz.
Onlar nasıl bir hesap içinde olursa olsun, halkın istedeği bir Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin hem şimdiki pozisyonu güçlendirmeli, hemde 2023 ekonomik ve sosyal hedeflerini sürüklebilecek güç ve dirayette olmalı. Zaten tartışmanın çıktığı ya da ihtimal hesaplarının ortaya döküldüğü konularda bunlar.Zira bu işi kimsenin şüphe duymadan yapacağına inandığı en önemli kişi Başbakan Erdoğan’dır.
Başbakan Erdoğan merkezli bir kararın asıl karar olduğunu-olacağını söylemeye gerek yok artık. Başbakan Erdoğan’ın köşke çıkmasının güçlü bir ihtimal olmasından sonra hükümetin ve partinin başına kimin geçeceği ikinci tartışma konusu.
Hafta sonu MÜSİAD’ın davetlisi olarak Konya’ya gelen Cem Küçük, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için Başbakanlık ihtimalin olmadığını söylemesi, her ne kadar Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın “Cumhurbaşkanı Gül’ün partiye dönmesini istiyoruz” cümlesiyle örtüşmesede benim kanaatim de Abdullah Gül için partiye dönme ihtimalinin en azından 2015’e kadar çok az olduğu yönündedir..
O zaman görüntü şöyle netleşiyor, Başbakan Erdoğan köşkün en güçlü adayı, O kendi istemediği sürece başka biri köşke çıkamaz. Erdoğan sonrası Başbakanın kim olacağı konusunda ise objektif olarak belirttiğimiz kanaatimiz gördüğüm kadarıyla herkesinde kanaati. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Erdoğan sonrası hükümet için en güçlü Başbakan adayı. Cem Küçük’te bu konuda genel düşüncenin bu olduğunu, hatta teşkilat eğilimlerinde Davutoğlu isminin önde olduğunu ifade ediyor.
Son yapılan AK Parti MKYK toplantısında da 3 dönem şartının devam etmesi yönünde görüş birliği olduğuna göre, Türkiye’nin 2015 idari mekanizması aşağı yukarı şekillenmiş oluyor. Her ne kadar burada, son dönemleri olan Başbakan yardımcıları Arınç, Atalay ve Babacan’dan biri için bir yıllık geçici başbakanlık öngörüsü dillendiriliyor olsada bizce asıl olan uzun süre bu işi götürecek kişinin kim olacağıdır.
Bu isminde Ahmet Davuoğlu olma ihtimali her zamankinden yüksektir. Haliyle Konya dost meclislerinde, sohbet ortamlarında birazda latifeyle ve özgüvenle konuşulan ve sorulan şu soru haksız bir soru değildir. “Cumhurbaşkanı ve Başbakanı büyük ihtimal belli olan bir Türkiye için asıl soru, dışişleri bakanı kim olacak?”
Biraz duygusal bir bakış olsa bile Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olma ihtimali şuan herkesten yüksektir. Onun için kimin dışişleri bakanı olacağı sorusu yabana atılmayacak kadar haklı ve yerinde bir sorudur. Bilesiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.