DEMOKRASİ GEÇİCİ DİKTALAR DOĞURABİLİR

    Demokrasi sözcüğü Yunanca kökenlidir ve “dimos” (halk) ile “kratia” (iktidar) sözcüklerinin birleşiminden oluşturulmuştur. Genellikle ve basitçe, “halkın yönetimi”, “Halkın kendi kendini yönetmesi” şeklinde tanımlanır. Demokratik yönetim biçiminde, “çoğunluğun yönetimi”, “toplumsal kesimlerin temsili”, “partiler arası karşıtlık ve rekabet”, “seçim”, “alternatif hükümet üretme şansı”, “denetim”, “insan ve azınlık haklarına saygı” gibi kavramlar kilit önem taşır. Demokrasi yurttaşların doğuştan eşit oldukları düşüncesini çıkış noktası yaparak sosyo-politik ve ekonomik anlamda da olabildiğince eşit olmaları, dolayısıyla iktidarın toplumsal ve ekonomik açıdan güçlü olanların lehteki farklılıklarına değil, herkesin farksızlığına göre katılım sağlaması esasına dayanması gerektiği mantığını öne çıkarır.

    En basit ve bilinen ifadesiyle, yöneticinin, yönetici zümrenin ve siyasal karar sürecinin halkın geniş katılımı ile belirlenmesini temel kabul eder. Esas olan, “karşıtların mücadelesi” ve bu mücadele sonunda seçilmiş olan iktidarın muhalefete ve azınlıklara karşı saygılı ve halka karşı da sorumlu olmasıdır.

    Halk belirli bir kişi ya da zümreye iktidar olanağı verir. Onu beğenmediği takdirde, bir sonraki seçimde iktidar erkini başka bir kişi ya da zümreye verir. İktidarı belirleme hakkı ve yetkisi halka verilmiş olduğuna ve bu yetki hiçbir gerekçeyle gasp edilemeyeceğine göre, halk beğendiği herhangi bir kişi ya da grubu birden fazla sayıda iktidara taşıyabilir. Bu süreğen ve tartışmasız vesayet hakkının, demokrasinin kendi içinden kısa süreli diktatörlükler doğurabileceği anlamına geldiğine kuşku yoktur.

    Oyunun kuralı bellidir: Halk istediğine onay verir, memnun kalırsa bir daha, bir daha onay verir.
     Birilerinin çıkıp halkı “Sen neden icraatından memnun olduğun bir adamı seçip duruyorsun?” diye sorguya çekmeye kalkışmasının anlamı ve yararı var mıdır?
     Yakın tarihinde ortalama her bir buçuk yılda bir iktidar değiştiren Türkiye halkı nihayet aradığını bulduğu kanısına varmış olmalı ki, son sekiz yıldır böyle bir süreci yaşıyor.
 
     Demokratik bir diktatörlüğe doğru mu gidiyoruz? Geçici diktaların oluşması ihtimali, demokrasinin istisnai, ama doğal kurallarından biridir. Kutsal halk iradesi isterse…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert Aslan Arşivi