
Coştuk Artık Kim Tutar Bizi ?
Gemi saldırısıyla birlikte neredeyse her şehirden on binler sokağa döküldük.Bir güzel yaktık siyonist İsrail’in bayraklarını, tekbirler çektik , sloganlar attık ardından döndük evlerimize.
Heyecanlı, coşkulu ve güzel yürekli halkım bir yana, bazıları öyle rezilce planlar, davranışlar sergiledi ki fark ettiğimden ben utandım insanlığımdan.
Kimleri siyasi rant peşindeydi gösteri yaparken. Filistin bayrakları arasında kendi parti bayraklarını koymakla başladılar işe. Gazze için gözyaşı dökerken “Bakın bu ülkede Filistin’e en çok sahip çıkan biziz” imajı vermenin nesi kötüydü ki onlara göre. Görmek istemediler ki inanç ve iman bütün çıkarların üstündeydi.
Güya o yıllarda bizim militan öğrenciler Filistin’de kamplarda eğitilmişti. Sanki o dönemleri yaşamışçasına ya da tek satır okumuşçasına anlatmaya koyuldular öğrenci gruplarının nasıl Filistin’de eğitim gördüğünü.
Bu zihniyette olanlar ve daha da beterlerine Fetullah Hoca’nın saptırılmış sözleri ilaç gibi geldi. Konuşmanın tam metni açıklanmadan, daha diğer sözlerini dinlemeden tenkide başladılar. Misyoner okullarına ağzını açamayanlar, pek güzel yüklendiler Dünya’nın dört bir yanında okul açan, Türkçe konuşturan bu kutulu insanlara.
Gazze haberlerini görünce kanal değiştirenler, birden neden orda okul açtırmadığını hesabını sordular Fetullah Hoca’ya. Hemen de bağlantıyı kurdular okul açılmadı Gazze’de,eh birde desteklenmiş sözler çıktı gündeme yaftayı yapıştır hemen. Nurcular İsrail’i destekliyor diyecekler utanmasalar.
Musa’nın çocukları Tayyip ve Emine kitabını kolunun altında utanmadan taşıyanlar ve bilmeden atıp tutanlar için ne hoş malzemelerdi bunlar.
Allah’ın adını ya da tekbir sesi duyduğunda şeytandan beter kaçanlar vardı birde. Onların dillerine doladıkları fakat zerrece ne olduğunu bilmedikleri laikliğe yakışmıyordu yaşananlar ve ekranlara gelen bu görüntüler.
Daha kendi doğrularını birleştirememiş bir toplum olarak tarihi boyunca alçaklıktan , hainlikten zulümden başka emaresi olmayan bir ulusla baş etmek öyle kolay olmayacak. Bizler evlerimizde Gazze için göz yaşı döküp ardından buz gibi coco colalarımızı içerken onlar yaşam şekline dönüştürdükleri hainliklerine yenilerini eklemek için plan yapa duruyorlar.
Vicdanı olanlar ayrıntılı birkaç dakika düşünsünler ve en genç şehidimiz Furkan’ın son mektubunu hatırlasınlar. Tüm çıkarlardan uzak en masumane niyetlerle şehitliği anne sevgisiyle karşılaştırmıştı.
Yazdıklarını dinlerken ekrandan fark ettim ki gözyaşlarım O’na değil , küçücük çıkar hesaplarını dahi bu kutlu davaya ortak ettiğimiz kendi davranışlarımızaymış. Eğer öyle olmasaydı gerçekten kim tutardı bizi?
Selam ve dua ile
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.