Alev Ayyıldız
Alev Ayyıldız

Coştuk Artık Kim Tutar Bizi ?

Gemi saldırısıyla birlikte neredeyse her şehirden on binler sokağa döküldük.Bir güzel yaktık siyonist İsrail’in bayraklarını, tekbirler çektik , sloganlar attık ardından  döndük evlerimize.

 
Özünde kendimizi rahatlattık. İyi bir şeyler yapmanın huzuruyla demli çaylar eşliğinde dizilere ara verip haberleri izledik. Daha iyilerimiz dua okudu, şehitler için namaz kıldı. Facebook’tan videolar paylaşıldı. Filistin’le özdeşleşen meşhur poşular dolandı omuzlara. Hatta daha da coşup dar bütçesinden para ayırıp destek çıkanlarımız oldu.
 
Artık iyi bir kulduk, düşünceli bir insan, yardımsever bir Müslüman’dık. Ne rahattı kalbimiz değilmi.?. Belki yaptığımız vefakar hizmetlerle (?) Cennet’i bile hak etmiştik. Yeterli mi diye düşünmek istemedik pek. Öyle ya elden başka ne gelirdi ki ?.
 
Bu yapılanlar en iyileriydi. Kötüleriyse kimsenin kendi iç dünyasında dahi düşünmek istemediği gerçeklerle doluydu.

Heyecanlı, coşkulu ve güzel yürekli  halkım bir yana, bazıları  öyle rezilce planlar, davranışlar sergiledi ki fark ettiğimden ben utandım insanlığımdan.

Kimleri siyasi rant peşindeydi gösteri yaparken. Filistin bayrakları arasında kendi parti bayraklarını koymakla başladılar işe. Gazze için gözyaşı dökerken “Bakın bu ülkede Filistin’e en çok sahip çıkan biziz”  imajı vermenin nesi kötüydü ki onlara  göre. Görmek istemediler ki inanç ve iman bütün çıkarların üstündeydi.

 
Daha acıklı hal alanlarda vardı. Darbe dönemlerini, sağ- sol çatışmalarını bilmeyenler, hatta papağan gibi ezberletilmiş sözlerle nutuk atanlar dillerine dolamışlardı Filistin’in vaktiyle yaptığı hainliği (?)

Güya  o yıllarda bizim militan öğrenciler Filistin’de kamplarda eğitilmişti.  Sanki o dönemleri yaşamışçasına ya da tek satır okumuşçasına anlatmaya koyuldular öğrenci gruplarının nasıl Filistin’de eğitim gördüğünü.

 
Haa birde Filistinliler toprak satan hainlerdi. Hak etmişlerdi beter olsunlardı. Arada ölen çocuklara ve kadınlara yazıktı ama bu noktaya geliş nedenleri kendi hatalarıydı.

Bu zihniyette olanlar ve daha da beterlerine Fetullah Hoca’nın saptırılmış sözleri ilaç gibi geldi. Konuşmanın tam metni açıklanmadan, daha diğer sözlerini dinlemeden tenkide başladılar. Misyoner okullarına ağzını açamayanlar, pek güzel yüklendiler Dünya’nın dört bir yanında okul açan, Türkçe konuşturan bu kutulu insanlara.

 Gazze haberlerini görünce kanal değiştirenler, birden neden orda okul açtırmadığını hesabını sordular Fetullah Hoca’ya. Hemen de bağlantıyı kurdular okul açılmadı Gazze’de,eh birde desteklenmiş sözler çıktı gündeme yaftayı yapıştır hemen.  Nurcular İsrail’i destekliyor diyecekler utanmasalar.

Musa’nın çocukları Tayyip ve Emine kitabını kolunun altında utanmadan taşıyanlar ve bilmeden atıp tutanlar için ne hoş malzemelerdi bunlar.

Allah’ın adını ya da tekbir sesi duyduğunda şeytandan beter kaçanlar vardı birde. Onların  dillerine doladıkları fakat zerrece ne olduğunu bilmedikleri laikliğe yakışmıyordu yaşananlar ve ekranlara gelen bu görüntüler.

 
Çember sakallı ihtiyarların , çarşaflı kadınların ne işi vardı meydanlarda?. Onlar düşünemeyen canlılardı, oturup durmalı evlerinde sessizce Arapça bişeyler okumalılardı. Modern Türkiye’nin eksen kaymasını kaygıyla izlediler, korktular.
 
Daha neler çıktı neler . Hani yetmiş milyon tek yürektik ya, hani tükürükle boğardık ya İsrail’i?. Kimse kusura bakmasın ama yukarıdaki tepkileri verenler bu ülkenin azımsanmayacak bir kitlesini oluşturuyorlar. İster eğri oturalım, ister doğru ama bir parça mantıklı düşünelim lütfen.

Daha kendi doğrularını birleştirememiş bir toplum olarak tarihi boyunca alçaklıktan , hainlikten zulümden başka emaresi olmayan bir ulusla baş etmek öyle kolay olmayacak. Bizler evlerimizde Gazze için göz yaşı döküp ardından buz gibi coco colalarımızı içerken onlar yaşam şekline dönüştürdükleri hainliklerine yenilerini eklemek için plan yapa duruyorlar.

 
Bir anlık gazla edilecek mücadele değil yapılacaklar. Öyle olsaydı çocuk katliamı olan son Filistin saldırısında çözülürdü her şey.  Biz birlik olsaydık elinde silahıyla gemi basarken altına işeyen komandolar bu saldırıyı yapamazdı.
 
Biz birlik olsaydık muhalefet liderlerimiz bari bu konuda hükümetin yanında olur, Dünya bu konuya odaklanırken ve çalışmalar yapılırken Recep Bey çığırtkanlığı yapacak cüreti bulamazlardı.

Vicdanı olanlar ayrıntılı birkaç dakika düşünsünler ve en genç şehidimiz Furkan’ın son mektubunu hatırlasınlar. Tüm çıkarlardan uzak en masumane niyetlerle şehitliği anne sevgisiyle karşılaştırmıştı.

Yazdıklarını dinlerken ekrandan fark ettim ki gözyaşlarım O’na değil , küçücük çıkar hesaplarını dahi bu kutlu davaya ortak ettiğimiz kendi davranışlarımızaymış. Eğer öyle olmasaydı gerçekten kim tutardı bizi?

Selam ve dua ile

   

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alev Ayyıldız Arşivi