CHP'Yİ MAL BEYANINA EKLE KEMAL'İM

Bilindiği gibi, son CHP kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu oturduğu koltuğa biraz daha yerleşti. Zaten biraz daha sağlam ve rahat yerleşmek ve pozisyon almak için geldiği günden beri oturduğu koltukta kımıldanıp duruyordu. Son kurultayda avuçlarını yalayarak geldikleri gibi geri gidenlere önemli bir hatırlatmada bulunmak gerekiyor: CHP Kemal Bey’in “özel mülkiyet”i olmaya başlamıştır ve Azrail vasıtasıyla can bedenden çıkmadıkça da kolay kolay bırakıp gitmeyecektir; oysa sizin çoğunuz en az atmıştan gün almış, aklaşmış, buruşmuş ve yerçekimine (daha doğrusu “mezarçekimine”) dayanamaz hale gelmiş adamlarsınız.

 

Ömrünüzün bakiyesini boşa harcamayın, daha faydalı işlerle uğraşın. Örneğin toplum yararına “sadaka-i cariye” niteliğinde yapıtlar ortaya koymaya çalışın (Burada, İslam kültürüne yabancı olan uyduruk sosyal demokratlar için bir de dipnot düşelim: Ayrıca bir “cariye” meselesi var; ama onun konumuzla ilgisi yok, karıştırmayın lütfen).
 
Peki ya Kemal beyin oradan atılmasına gerek var mı? Bence zinhar böyle şeylere tevessül edilmemeli, hatta teklif dahi edilememelidir. Çünkü bunca zaman sonra bu sefer kapak yuvarlanmış, tenceresini bulmuştur (Buradaki kapak Kemal bey oluyor). Hiç kimse Kemal beyin o partinin genel başkanlığına yakışmadığını söyleyemez. Tayyip gibi karizmatik bir

adam AK Parti’nin ve çağdaş bir küresel güç olma yolunda düzenli ve dev adımlarla ilerleyen bir ülkenin lideri olarak bütün dünyada fırtına gibi esmeye ne kadar yakışıyorsa, o da o küçük kurtlar sofrasının başına o kadar çok yakışıyor.

 

 
Melih Gökçek’ten sonra “ikinci CHP uzmanı” sıfatıyla söyleyeceğim şu sözü de yazılarımdan rahatsız olan kardeşlerimizin devamlı gözlerinin önünde duracak bir yere özenle not etmesini öneriyorum: Bundan sonra CHP’de eskisi kadar sık kurultay beklemeyin. Başka genel başkan da hayal etmeyin. Kemal beye alışın. İstediğini alamamış, ama almış olduğunu sevmeye çalışan evliler gibi olun… “Öğrenilmiş çaresizlik” diyoruz ona. Çok işe yarıyor…
 
Değerli Mustafa Sarıgül’e gelince… Kemal beyi parti binasının tepesine paraşütle indirdikten sonra seçim öncesinde sol oyları bölmesin diye kurmaya hazırlandığı partisini saf dışı edenlerin, onu da tıpkı Deniz Bey gibi insan içine çıkamaz hale getirmeye muktedir oldukları iddiasını ciddiye almak istemiyorum; ancak kimi zaman o çevrede her şey mümkünmüş gibi görünüyor. Sayın Sarıgül’ün yapması gereken en doğru iş, her türlü komplo ve riski göze almak suretiyle yeni bir parti kurmak için bir an önce kolları sıvamaktır.

Kısacası sevgili dostlarım, ekonomideki tüm özelleştirme girişimlerine “Memleketi satıyorlar!” diye haykırarak karşı duran devlet partisi CHP yavaş yavaş özelleştirilerek Kemal beyin özel mülkiyeti haline getiriliyor. Bari hanedanlık ilan etsin de müzisyen oğlunu oraya

hazırlamaya başlasın. Hiç olmazsa kendisinden sonra daha içli ve romantik bir genel başkanları olur…

Bütün bunları Kemal beye kıl olduğum için söylediğim sonucu çıkarılmasın lütfen. Onu seviyorum, Türkiye için hayırlı bir adam olduğuna içtenlikle inanıyorum ve CHP genel başkanlığını hararetle savunuyorum…
Mümkinatı varsa, CHP’yi mal beyanına ekle Kemalim. Yakışır sana…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert Aslan Arşivi