Alev Ayyıldız
Alev Ayyıldız

'Biz Adamı Kâfir Diye Asarız'

Geçen bir programda medyanın ve gündemin değerlendirmesini yapmak için rahmetli Bölükbaşı’nın bir sözünü hatırlattılar “Biz adamı kâfir diye asarız, sonra şehit diye cenaze namazını kılarız”. Türk siyasi tarihine damga vuran,  kimi sözleri ve şakaları hala anılan Bölükbaşı, kendi dönemindeki gelişmeleri aktarmak için kullandığı bu sözün , bugün bile gündemi yansıtacağını tahmin edebilirmiydi acaba?.

 
Adı geçen ülke Türkiye olunca, meydana çıkan gelişmeler geçmişin farklı yüzleri olduğundan, söylenenlerin ve yaşananların tekrar edilmesi son derece doğal aslında.

Ölenin kıymete bindiği, günahların gidene sunulan iyi dileklerle silindiği bir ortamda; ölümüyle kahraman olanlar, yaşarken büyük tehlike görülüp ölünce gözyaşlarıyla toprağa verilenler, yaptıkları ancak ölünce anlaşılanlar, ölümü yaşamasından daha hayırlı olduğu halde “Keşke yaşasaydı” denilip salya- sümük gözyaşları ve alkışlarla uğurlananlar…

Velhasıl tarafınız ve hayatınız ne olursa olsun ölünce kıymete binersiniz. Son örneğini Erbakan Hoca’da yaşadık. Vaktiyle onu Türkiye için en büyük tehlike olarak gören, attığı adımda dahi binlerce art niyet arayanlar başta olmak üzere, hHerkes o denli sus pus olmuştu ki.

 
Bu susma yada iyi niyet göstergesi ölenin ardından saygı adına yapılsaydı ağzıma açmazdım ama niyet tamamen farklı olunca , ekranlara yansıyan görüntüler daha çekilmez oluyor.

Herkes bu denli üzüntü içerisindeyken (?) kimileri bu hassasiyeti oy avcılığına dönüştürme derdine düştü bile.

 
Hoca’nın vefatıyla birlikte 28 Şubat günü konuşulması planlanan ittifak düşünceleri daha da dillendi. Abdullatif Şener, Namık Kemal Zeybek, Numan Kurtulmuş, Sadettin Tantan ve Erbakan Hoca’nın yapması planlanan bu ittifak vasiyet denilerek, adeta namus borcu kabul edilmeye başlandı.
 
Abdullatif Şener’in cenaze merasiminde dahi söylediği, Namık Kemal Zeybek’in “Açılan ülen kim tutar bizi” nidalarıyla dillendirdiği bu ittifak tamamen AK Parti’nin oylarını bölmeye ve olası bir CHP- MHP koalisyonuna destek amacıyla oluşturuldu.

İttifak düşüncesi daha şimdiden, seçim ardı dağılmayı hedeflediği için başka bir ihtimal aklına gelmiyor insanın.

 
Süreç ne denli şenlenirse şenlensin oldukça net olan gerçekler var. Medya’nın şişirmesi, kimi grupların desteği ve Hoca’ya vefa borcunu ödeme propagandasına rağmen istenilen başarı elde edilemeyecektir. Çünkü insanlar gereksiz reklâm yerine somut verileri tercih ediyor.
 
Eğer bu oluşum, oy bölmek yerine ekonomik istikrarı hedefli bir çıkış yapsaydı tablo daha farklı şekillenebilirdi. Fakat şimdi durumları zor. Saadet Partisinde koltuk savaşlarının başlaması, diğer partilerin Hoca’nın vefatını kullanmaya çalışmaları, aralarında girecekleri çıkar çatışmaları, olası Erkan Mumcu- Mehmet Ağar birleşmesi kadar bile umut vaad etmiyor.
 
Bu şekilde değerlendirme yapıp, yeni sözde oluşumun fos çıkacağını belirtenler , klasik hükümet yalakası olarak suçlanacak. Doğruya doğru , yanlışa yanlış demek yalakalık olarak adlandırılıyorsa, bırakın öyle kalsın.
 
Vatanını seven, ülkesinin en iyiyi hak ettiğine inanan herkesin bilincinde olduğu gibi, güçlü muhalefetler ülkenin gelişmesini arttıracaktır. Fakat muhalefet çalışmaları, ekonomik ve toplumsal gelişmelerden uzak, artık kabul görmeyen söylemlerden ibaret kaldığı müddetçe, AK Parti’nin bu seçimde de başarılı olacağını tahmin etmek zor değil.
 
Kadın Günündeki Kadın Düşmanları

Dünya Kadınlar Gününü, yürüyüşlerle, halaylarla, zılgıtlara kutluyoruz.

Yani, sonuç olarak yalnızca açık havada biraz yürüyüş yapıyoruz. Çalışan, az buçuk kendi parasını kazanan, çalışmasa bile eşi tarafından el üstünde tutulan hanımlarımız kimin için yürüdüler merak ediyorum.  Onlar yürüye dursun, dışarıda şiddet gören, fuhuşa sürüklenen, aile içi ensest ilişkiye kurban olan, tecavüz mağduru kadınların sayısı artıyor.

Hani yürüdük madem, kadına şiddet uygulayanlara karşı yaptırımın artması, şiddet gören kadınlar için yeni ve farklı desteklerin ortaya çıkması için gerekli yerlere yürüyelim. Lakin İstanbul’da Taksim, Ankara’da Kızılay, diğer Anadolu kentlerinde ise şehir merkezlerinde şöyle bir endam göstermekten öteye gidilmiyor.

 
Gene soruyorum e yürüdük ne oldu yani ?. Birde kusura bakmayın ama yapılmış saçlarla, parfüm kokularıyla kokoş bayanlarımızın çıkıpta, mağdur olanlar için “Onları anlıyoruz” demeleri yok mu sinir oluyorum.
 
Kusura bakmayın ama siz “Onları “anlayamazsınız. Hadi acılarınızı, sıkıntılarınızı paylaşıyoruz deseler hak vereceğim  ama anlıyoruz demeleri kocaman bir yalandan başka bir şey değil.
 
Anlamaları için yaşamaları lazım, Allah’ta kimseye o acıları yaşatmasın, yaşayanlara sabır versin.

Tüm bu hengamenin içerisinde her yıl klasikleşmiş Kadınlar Günü etkinlikleri tahminen bir hafta daha sürer. Çiçekler dağıtılır,bol bol yürünülür , gül alan hanımlarımız hele ki bedava halk konseri varsa gider iki göbek atar, ferahlar gelir.

Sonra akşam oturur evine yemek başında duyduğu kadın cinayeti, töre kurbanları yada diğer mağdur haberlerinde iştahı kaçmasın diye kanal değiştirir.

Kendi hemcinsine bırakın yardım etmeyi, iştahının kaçmasını engellemek için kanal değiştiren kadınımız olduğu müddetçe ve düşük seviyedeki yaptırımlarla cezalar adeta teşvik edildikçe şüphesiz ki daha çok ölüm haberi alacağız.

 
Tüm duyarsızlıklara karşın hala cefa çekene yalnız kalana elini uzatmışlarda yok değil. Onlardan en özeli olan Şevkat – Der’i, kimsesizlerin kimsesi olan, başta cinsel ve fiziksel şiddet mağdurları olmak üzere güçleri yettiğince tüm Dünya kadınlarına göz kulak olmaya çalışan bu derneği bir kere daha saygıyla anıyorum. Rablerinin rızası dışında başka hiçbir beklentileri olmayan , Başkanları Hayrettin Bey’e desteklerini sunan dernek kadınlarını tüm yüreğimle tekrar kutlamak istiyorum

Kadınlar günü çalışmasının bir gün değil, yılın her günü nasıl olması gerektiğini gösterdikleri için

Selamların ve duaların en güzeli bu vefakâr kadınlarımıza olsun.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alev Ayyıldız Arşivi