Lütfi Özcan, Ömer Ünal, Abdullah Atan, İsmail Ünver, Ömer Yılan, Ömer Özdemir ve Ramazan Kuzu. Bu isimlerden bazılarını tanıyor olabilirsiniz. Ancak çoğunluğu gizli kahramandır.
MÜSİAD Konya şubesi geçtiğimiz aylarda 20. yılını doldurdu. Kurumun en önemli ve klasikleşmiş etkinliklerinin başında ise her Cuma günü, kesintisiz şubede sürdürülen faaliyetler geliyor.
Beylik laf vardır ya, “Dile kolay” diye. Gerçekten dile kolay bir rakam bu. Yaşayanlara sormak yaşanılanlara bakmak gerekir. Türkiye’nin dönüşüm geçirmeye başladığı dönemlere şahitlik etmiştir o salonlar. Belki de şöyle kurmak gerekir cümleyi, “Türkiye’nin dönüşümü Anadolu’da böyle etkinlikler böyle sohbetlerle kimlik kazanmış, insanımızın kendine güveni bu toplantılarla gelmiştir.”
Kimler gelmiş kimler geçmiştir bu Mutat toplantılar diye şöyle bir baktığımızda, yüzlerce isim gelir karşımıza. Siyasetçisinden gazetecisine, ekonomistinden ilim adamına, bürokratından akademisyenine, yüzlerce yüz.
Ankaralı bir gazeteci keşfettiği için artık deşifre olmasında bir beis yok. Normal bir siyasetçi olarak MÜSİAD Konya Şubesinde Cuma Toplantısına katılan isimler mutlaka zirveyi görmüşler ve Başbakan olmuşlardır. Bunu “Konya’ya gelen Başbakan olur” diye sloganlaştırmakta mümkün. Son 20 yılın Başbakanlarına bakıldığında hemen görülecek bu isimler.
Tabi, bundan sonra Başbakan olması beklenen isimlerde Cuma toplantılarına katıldılar. Kim bilir onların Başbakanlığı ne zaman. Benim şüphem yok, inşallah çok geçmeden o isimleri de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak göreceğiz.
Bu toplantılara katılanların isimlerini anmadık ama vefat edenlere rahmet için anmalıyız. Aliya İzzet Begoviç, Necmeddin Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu, Rauf Denktaş ve Abdülfettah Ebu-l Gudde.
Şüphesiz bir Türkiye prototipi. Görüşleri farklı olsa bile bu toprağın yetiştirdiği önemli simalar.
Bu 20 yılın ilk 10 senelik bölümü zorluk ve zahmet içinde geçti şüphesiz. Hemen her programda sivil polisler ve özel ekiplerle kayıt için gelen zinde güçler, samimi duygularla gelmiş Anadolu insanın moralini bozmak, keyfini kaçırmak için orda olurdu. Hem dinleyicileri tek tek kayıt eder bu yetmezmiş gibi, o prağramlara çiçek gönderen firmalarda kayıt edilir,moraller iyice bozulmak istenirdi.
Bu hafta sonu başka bir program için de Konya’da olan Hasan Celal Güzel, bir keresinde bu kayıt için gelen görevlilere “çekiminiz yetmedi mi, utanmıyor musunuz, terk edin burayı” diyerek sıkı bir şekilde bağırmış, görevliler arkalarına bakmadan gitmişlerdi.
Gerçekten zor günlerdi. Sıkıntılar çekildi ama çok şükür bu günlere gelindi. Şimdi bu günlerin değerini de bilmek hakkını vermek gerekir. Bir birimize güç vermemiz gerekiyor, açılacak hedefler henüz bitmiş değil.
Yine MÜSİAD’ın davetine her seferinde icabet eden Ahmet Taşgetiren, bu hafta sonu başka bir program için Konya’ya geldi.
Bu defa geliş sebebi DERSİAD isimli yeni işadamları derneği açılış programı. El kârda, gönül yarda, sloganı ile yola çıkan dernek saygın bir cemaat mensupların kurduğu bir birliktelik.
MÜSİAD Konya’da 20 yılını doldururken, AKTİSAD, TÜMSAİD, ASKON, DERSİAD gibi yeni muhafazakar işadamları derneklerinin de yol rehberi oldu, bir nevi ağabeylik yaptı ortak işlere imzalar atıldı.
Yeni dönemde bu derneklerin ortak işbirliği ile büyük organizasyonlarına imza atmalarını bekleyelim. Bir rakip değil refik gibi hareket etmelerinin kuruluşlarının temeli olduklarını unutmayacakları bir Konya’dan herkes kazançlı çıkar.
Bu kesinlikle böyle bilinmeli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.