Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Benim için Mevlana

 

Konya’nın pek çok yerinde ilan panolarında,yerel ve ulusal gazetelerde TV’lerde, internet sitelerinde görüyoruz; “Benim için Mevlana”
Aralık ayındaki ölüm gününe paralel Mayıs ayında da Mevlana’yı bir kez daha anmak için bu lansman iyi bir fikir ancak işleyişindeki aksaklık ve içeriğine değinmemiz gerekiyor.

Mevlana bu topraklara yani bize ait bir değer. Ancak görüyoruz ki, ilanlarda kendisi için Mevlana’yı tarif edenler, büyük çoğunluğu sanatçı ve yaşantılarıyla örnek olmayacak kişilikler, bunlar toplumun ne kadarını temsil ediyorlar?

Muhafazakar ve tam bizden diyeceğimiz tek kişi Nail Olpak. O’nun da Mevlana tarifi ilanlarda farklı, internet sitesinde farklı. Doğrusu hangisi acaba?

21 kişi kendi Mevlana’sını tarif etmiş. Fakat seçilen isimlerin büyük çoğunluğu TV’lerin vazgeçilmezleri, dolayısıyla popüler kültür seçkinleri. Durum böyle olunca da bu lansman acaba sadece İstanbul,İzmir,Antalya gibi şehirler için mi yapılmış diye düşünüyorsunuz. Zira Konya’nın dokusuna epey uzak isimler ve söylemler.

Bu seçkinlerin Mevlana tarifi yoğunlukla insan sevgisi hümanizm üzerine kurulmuş. Bir de açıklaması olmayan “Aşk”.

Açıklaması olmamasının benim açımdan açıklaması şu; bu tariflerin hiç birinin içinde “Allah, Peygamber, Kuran, İslam” ifadelerinin yer almaması.

Tamam, sanatçıların bir kısmı makul kişilikler. Ancak bazıları var ki, davranışları ve taşkınlıkları sürekli medyaya malzeme oluyor. Ben en uygun kelime olarak taşkınlık dedim, bilesiniz. Yoksa o yaşayışlara literatür sapkınlık der. Anadolu halkının yaşayışı, kültür inanç değerlerine o kadar uzak ki, bu isimler hangi maksatla tüm Konya’ya dayatıldı, meraktan ölüyorsunuz.

Madem böyle bir planlamanız var, tamam. Ahmet Ümit’i seçmeyi düşünürken, tüm camianın bu alandaki isimleri Sezai Karakoç ve İsmet Özel’in Mevlana’sını neden merak etmezsiniz? Peki, bunlar görüş vermezler derseniz o zaman Rasim Özdenören ve Mustafa Kutlu’nun Mevlana tarifleri Ahmet Ümit kadar da mı değerli olmaz?

Kutlu Doğum ertesi, tüm ülkede Peygamberimizi anlatan Diyanet İşleri Başkanı Mevlana hakkında bir şey dememişse eksik kalmaz mı bu tanıtım?

Kendi bölgesinde medfun bulunan Karatay Başkanı Mehmet Hançerli ne der bu konuda, hiç merak ettiniz mi?

Tüm dünyada bir ahlak ve barış abidesi olan Ahmet Davutoğlu’nun Mevlana’sını bilmek hakkımız değil mi?

Bunları bir sitem olarak söylerken, şehri topyekün yüceltmenin gerekliliğine bir kez daha işaret etmek istedim.

O Başbakan ki, Allah O’ndan razı olsun. Geçen hafta İmam Hatip gençliğine hitap ederken “Dindar bir gençlik, edepli bir gençlik” ifadelerini dilinden düşürmedi. O gençlere tüm Türkiye’nin önünde dua etti. Gençlerin “amin” sedalarıyla.

Sonra şunları söyledi Başbakan Erdoğan; “Edep yoksa, inanın, hiç bir şey, ama hiçbir şey yoktur. Edebi olmayan hiçbir mücadele hak mücadelesi değildir. Edepten beslenmeyen hiçbir hareket hedefine ulaşamaz”
Gençlere edepli kişileri örneklememiz bu dönemde şarttır.Başbakan’ın yolunu takip edenlerde O’nun söylemlerini önemsemeleri gerekir. O, edepsizliğe savaş açarken, siz edep sınırı olmayanları, hem de Konya gibi bir şehre Mevlana üzerinden nasıl sunabilirsiniz? Bu nasıl  bir muhafazakar duruştur?
Ah Sarı Hocam ah, sende biliyorsun değil mi, Mevlana ne diyor. Senin de benim de Mevlana’m bu işte;

Ben, Kur'anın kulu ve kölesiyim

Ben, Hz. Muhammed 'in (as)  yolunun toprağıyım.

Bir kimse, bundan başkasını, benim sözümden naklederse

Ben, O nakleden kişiden de, o sözden de bizarım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi