Müthiş bir bilgi akışı var. Herkes bunlarda olur mu? diye soruyor. Artık 17 Aralık’ın hemen sonrasının şüpheciliği kalmadı kimsenin zihninde. Bu düpedüz hükümete ve devlete yapılan bir darbe. Olaylar derinleştikçe bağlantılar ve gerekçeler daha net su yüzüne çıkıyor.
Bu ülkeyi seven normal bir insan olup biteni görüp, birkaç basit soruyla olayları anlamaya çalıştığında nasıl bir büyük bir felaketle karşılaştığını çok geçmeden fark edecektir. Hiçbir dönemde yaşanmamış bambaşka bir kuşatma altında çünkü Türkiye.
Bunun gerekçelerini sürekli yazmaya ve bu algıyı diri tutmaya çalışmalıyız. Öyle görünüyor ve yaşananlardan öyle anlıyoruz ki, bu dezenformasyon, etkisi azaltmadan seçimlere kadar devam edecek. En son Hatay’da MİT’in Suriye’ye insani malzeme götüren tırlara yapılan baskınında çok net ortaya çıktı ki, Türkiye’yi dünya kamuoyunda itibarsılaştırmak, terörle yan ayana anmak için her türlü girişim sürecek. En sonunda hedef; bitmiş, emperyal güçlere avuç açan, ümmete hiç hayrı dokunmayan bir Türkiye bırakmak.
Ülkenin en sorgulanmayacak kurumuna bu hareketi çekenlerin, diğer kesimlerine neler yapabileceğini düşünmek bile ürkütüyor insanı. Her türlü kara propaganda, her türlü karalama ve iftira beklemek mümkün.
İşte bundan sonrası oldukça önemli, artık konu Türkiye’nin milli bütünlüğüne, vatan hainliğine doğru hızla ilerliyor. Hal böyleyken, konuyu başka yerlere çekmeye, başka anlamlar çıkarmaya, ortalık bir sakinleşsin goygoyculuğuna pek mahal görünmüyor. Durum çok net ve istedikleri açık. Bunu kimi kullanarak yaptıkları, kimlerin bu pis işlere alet olduklarını zaten millet çok açık bir şekilde görüyor.
Türkiye zayıflatma projesinin içinde olanlara hemen her kesimden ciddi tepkiler geliyor. Masum halk, ciddi bir şekilde kandırıldığını, işadamları işlerinin kasıtlı olarak bozulduğunu düşünüyor. Buna sebep olanlarla ne ad altında olursa olsun bundan sonra bir araya gelmeyeceklerini ifade ediyorlar.
“Hiçbir ülke vatandaşı, kendi ülkesi için böyle büyük bir hainlik içinde olamaz düşüncesi” artık gizlisi saklısı kalmadan yaygın bir şekilde dillendiriliyor. Bundan sonra işbirlikçiler işler hiçte kolay olmayacak. Çünkü her geçen gün deşifre oluyorlar.
HELAL OLSUN BERA!
Bir cümlede olsa bahsetmemiz gerekiyor. Bera Alanya Oteli Türkiye’de ilk kez TSE’den “Helal Uygunluk Belgesi” aldı. Otelin Genel Müdürü Yücel Yavuz’un Helal konusundaki hassasiyetini biliyoruz. Bu hassasiyeti kendi oteli içinde düşünüp uygulamış olması çok hoş. Otel zincirlerini Ankara’da açılan Bera Ankara ile genişleten Kombassan’ı hem yeni otel hem bu güzel hizmet için tebrik etmek gerekir. Çünkü hayatın her alanında “helal” lik şart.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.