Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Anti Firavunist bilinçle selamlanabilmek…

                  Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun  hafta sonu Kahramanmaraş ziyaretinde Türk Edebiyatının yaşayan en önemli simalarından Nuri Pakdil üstadın “yedi güzel adam” dizi setindeki selamlaması gündeme damga vurdu.

                Dizi setinde konuşan Nuri Pakdil, "Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu, sayın bakanlarımızı, milletvekillerimizi, hemşehrilerimi antiemperyalist, antikapitalist, antifaşist, antinasyonalist ve en önemlisi de antifiravunist bilinçle selamlıyorum" dedi.

                 Popüler bir dille gündeme damga vurdu diyorum ama kendisini tanıyan ve okuyanlara içinde hoşça bir esinti bıraktı. Gündelik hayatta konuşmalarımızda sıklıkla geçtiği için, antiemperyalist, anti faşist ve anti kapitalist kavramları dilimize pek uzak değildi ancak belki hayatımızda ilk kez duyduğumuz antifiravunist ifadesi gerçekten hem çok hoş hem de bir o kadar etkileyici bir ifadeydi.

                 Firavunist’i tek kelimeyle acımasız olmak olarak tercüme edersek, anti firavunist ise şefkatli, merhametli demek olur dolayısıyla bu bilinçle selamlamak ve selamlanmaktır.

                 Türkiye’nin son günlerde yaşadıklarına baktığımızda üstad Nuri Pakdil’in antifiravunist bilinçle selamlaması daha bir değer kazanıyor. Dünyanın nerdeyse hiçbir ülkesi yok ki, komşusunda bir iç savaş çıkmışken 2 milyona yakın insanı bir şekilde misafir edip, onlara maddi manevi sahip çıkmaz. Antifiravunist bilinç işte burada ortaya çıkar. Normalde firavunistler, kendi ırkından, dininden, meşrebinden, düşüncesinden olmayan hiç kimseye yaşama hakkı vermezler. Türkiye ise kendisine bu mültecilerin ekonomik maliyetine bakmadığı gibi, onları bir misafir olarak görür. Üstelik, kiminin hangi dine ve ırka ait olduğu kriteri koymadan bunu yapar.

                Diğer taraftan, sokak ortasında kalleşçe şehit edilen üç asker var. Biri Konyalı Ramazan Gülle. Dün cenazesi Çeltik’te toprağa verildi. Herşey konuşulabilir bu konuda. Sadece 11 yaşındaki şehidin oğlu Furkan’ın babasının cenazesine bakarken ki, gözleri insan olana mesaj verir. Derki; Benim babam bu ülke için görev yaptı. Ordusunun ihtiyacı için şehre indiğinde adice arkasından vurdunuz. Delikanlı olup karşısına çıkıp gözüne bakacak cesaretiniz yok, sizler en aşağılık şekilde savunmasız insanları vuranlarsınız. ”

                Furkan Gülle’nin gözlerindeki tarifsiz acı işte o firavunist alçaklara günlerini gösterecek nefreti de çıplaklığı da ortaya koyuyor. Oysa bu ülke tüm yaşananlara, tüm babasız kalan çocuklara rağmen, bundan sonra çocuklar babasız kalmasın diye antifiravunist, merhametli bir yolu seçmişti.

Türkiye’nin seçtiği bu yoldan döndürmek isteyen hem içerden hem dışarıdan mihraklar olacaktır. Çünkü insan kanı üzerinden hayatlarını sürdüren önemli bir firavunist kitle var. Bu kitle bu coğrafyanın huzur içinde bir gün bile geçirmesini çok görüyor. Tıpkı Firavunun kendi topraklarında tek bir erkek çocuk yaşamasına savaş açtığı gibi.

                 Üstad Nuri Pakdil’in Kahramanmaraş’ta verdiği selam bu anlamda önemli. Çünkü hem Başbakan Ahmet Davutoğlu hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye için ne kadar önemli olduğu şimdi bir kez daha görülüyor. Ancak hedeften dönmek yok. Bu coğrafyanın tek umudu Türkiye, kimse bunu firavunist emellerine alet edemeyecek inşallah.

                 Üstad Pakdil’in “Okumadığın gün karanlıktasın” sözü şimdiki firavunistler ve onun destekçilerini ne kadarda güzel anlatıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi