ALLAH SÜRPRİZLERİ SEVER

İnsanoğlunun ruhuna iyilik ve kötülük tohumları serpilmiştir. İçinde büyüdüğü ekonomik, toplumsal ve kültürel koşullara göre ya iyilik tohumları veya kötülük tohumları yeşerip boy atacaktır; ancak görmezden gelinemeyecek kadar önemli üçüncü, dördüncü ve beşinci değişkenler vardır: Akıl, vicdan ve istem gücü…

    Tutun ki, zorlu ekonomik koşullarda, dini, ahlakı önemsemeyen, kötülüğü ve fırsatçılığı küçümsemeyen, hatta gerekli gören bir aile ortamında dünyaya geldiniz. Sizi bu şekilde düşünmenin gerekliliğine inandıran başka iç ve dış etkenler de söz konusu olabilir elbette. Tersine, bütün çevresel koşulların olumlu olduğu bir ortamda da büyümüş olabilir ve büyük olasılıkla bir değerler ve erdemler ağı içinde yetişme olanağı bulursunuz. Her nerede büyümüş olursanız olun, dediğimiz gibi akıl, vicdan ve istem gücünün de belirleyici bir ağırlığı olmakla birlikte, iyi ya da kötü biri olmanın kesin bir teminatı yoktur. Çünkü insan evrenin en değişken varlığıdır.

    Yaşadığınız hayatın sonunda, cennete veya cehenneme girmenin arefesinde yapılacak değerlendirme safhasında farklı koşullar içinde büyümüş olmanızın önemli bir ölçüt olarak dikkate alınması tanrısal adaletin bir gereğidir. Herkes kendi ortamının avantaj ve dezavantajları açısından yargılanacaktır.

    İslamiyet’in genel mantığına göre, “büyük mahkeme günü”nde çeşitli şekilleri ve derinlikleri ile güçlük, yoksulluk, çaresizlik, açlık, hastalık, bilgisizlik gibi olumsuzluklar birer mazerettir. Allah şefkatlidir.

    Aynı sınırsız sevecen tavır, henüz dünya sınavı içindeyken de pek bilinmedik biçimlerde hükmünü sürdürmektedir. Örneğin yaşadığı zaman zarfında herkese kötülükten çok daha fazla sayı ve nitelikte iyilik fırsatları sunulmaktadır. Kimimiz bunların çoğunu ya da bir kısmını değerlendirir, kimimiz onları görmezden gelir.

    Bir gün Allah’ın Elçisi:

“Cehenneme sadece şakiler girecektir.” demiştir.
  Yanında bulunan sahabeler:
 “Şaki kimdir Ya Resulallah?” diye sorunca şu yanıtı almışlardır:
 “Önüne çıkan hiçbir iyilik fırsatını önemsemeyen ve aynı şekilde önüne çıkan her türlü kötülüğe dört elle sarılan kimselerdir.”
 İkinci ve daha ilginç olan şudur ki, pek çok kişi idam, yaklaşan mutlak bir felaket, ölümcül bir hastalık vb. nedenlerle ölmeden bir müddet öncesinde öleceğini anlama şansına sahip olur. Ölümün geldiğini anlamak bir saat gibi kısa bir süre öncesinde de olsa, kişinin canı henüz bedeninde olduğu için, çok büyük olasılıkla hala Güllerin Efendisi’nin “Tövbe kapısı, ölmeden önce kapanmaz.” müjdesi kapsamında bulunmaktadır ve tövbe etmesi halinde bağışlanması beklenebilir.
    Rahman, pek çok olguyu anlaşılması kolay olmayan çelişkisel bir içerikle yaratmıştır. Belki de ölümün kötü ve zor olduğu yargısı tarihsel bir yalandır.

  Çok şefkatli olan Allah sürprizleri sever, hem de çok…

   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert Aslan Arşivi