Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Algılar değişiyor, Türkiye normalleşiyor

Yazdıklarımızla bazen tarihe kayıt düşmek gerek. Bu hafta yazacaklarımızı biraz da öyle görün. Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) geçtiğimiz hafta çok önemli bir araştırmayı kamuoyu ile paylaştı.
Araştırma çok önemliydi çünkü eğitimde yeni dönemin tartışmaları içinde İmam Hatipliler önemli bir yerdeydi ve bu araştırmayla bu öneme açıklık getirilmiş oldu.
Türkiye’deki eğitim tartışmaları içinde, ister siyasi ister ideolojik hep baş aktör konumunda olan bu okullarla ilgili şimdiye kadar kayda değer bir araştırma yoktu. TİMAV, yaptırdığı bu araştırma ile ön yargıları değiştirecek bir rehberlik hizmeti de vermiş oldu.
Diğer taraftan, bu araştırma Türkiye’de isabetli sonuçlarla saygınlık kazanmış, Genar ve Statü araştırma şirketi tarafından yapıldı.
Araştırmayı Selçuk Üniversitesinden başarılı akademisyenler Doç. Dr. Ertan Özensel, Yrd. Doç. Dr. Mahmut Hakkı Akın ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Aydemir yaparken, Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, Prof. Dr. Abdülkadir Buluş ve Doç. Dr. Muhittin Okumuşlar proje danışmanı olarak araştırmaya destek verdiler.
Tüm bunları, aslında bu araştırmanın geçtiğimiz hafta Türk basının da hak ettiği ilgiyi tam olarak görmeyişine bir anlam veremediğimden dolayı yazıyorum. Zira bir ülkede üç aydır gece gündüz tartışılan bir konuyla ilgili şimdiye kadar hiç yapılmamış bir çalışma yapılıyor ve karşınızda derin bir sessizlik oluyor. Herhalde bilginin, sükunetin değil kavganın çok daha önemli olduğu bir ülkeye doğru hızla ilerliyoruz.
Bu çok önemli araştırmanın sonuçlarını açıklamak için ilkin İstanbul basınının karşısına çıkan TİMAV Genel Başkanı Abdullah Öksüz “İmam hatipli olmak sadece aynı okulun mensubu olmaktan daha fazla anlam ifade ediyor” derken geçmişe değil belki de geleceğe işaret ediyordu.
Araştırma sonuçları, yeni Türkiye’nin sadece eğitim modelini değil, yaşam ve algılama modeline işaret edecek türden veriler içeriyor. Çünkü cevap veren deneklerin %88’nin yanında, yakınında bir İHL’li yok. Bu, algılamanın daha berrak olmasının temel işareti.
Araştırmadan çok önemli sonuçlardan biri, Türkiye’de sadece %20’lik bir kesim çocuğunu İHL’ye göndermem diyor. Kalan %80’lik kesim çok istekli veya kararına saygı duyacak türden fikir beyan ediyor. Diğer sorularda yer alan İmam Hatip Liseleri dini kültür takviyeli eğitim kurumlarıdır, görüşüne %63 gibi bir kesimin katılması da, halkın dini eğitime her şekilde destek verdiğinin göstergesi.
Türkiye’de eğitim sistemi ne kadar tartışılsa da, bu araştırmadaki en önemli sonuçlardan biri de; İmam Hatip Liseleri dışındaki okullarda Kuran ve Hz. Peygamberin hayatının seçmeli ders olarak konulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sorusuna ortalama %85’lik bir kesimin çok sıcak bakması. Olayın özeti bu aslında. Bütün tartışmaları bitirecek bir sonuç bu.

Araştırmanın sonuç kısmındaki şu cümle çok güzel bir özet;

İHL'ler kuruldukları günden bugüne Türkiye'nin en önemli siyasi meselelerinden birisi ola gelmiştir. Toplumun geneli İHL'lere ideolojik olarak yaklaşılmasını ve siyasi tartışmalarda yıpratılmasını istememektedir. İHL'lerin ideolojik olarak ötelenmesi ve ayrımcılığa uğraması, özellikle muhafazakar ve dindar kesimlerde karşı ideoloji ve siyaset üretmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak özellikle muhafazakar kesim, İHL meselesini sadece bir eğitim meselesi olarak görmemektedir. Ancak İHL'lerin diğer eğitim kurumları ile eşit şartlarda rekabet edebilmesi bu ideolojik ayrışmayı ortadan kaldırabilir. İHL'ler toplumun farklı kesimleriyle kabul ettiği, var olmasını istediği okullardır.
TİMAV bu araştırmayla, üzerine düşeni fazlasıyla yapmış oldu. İmam Hatip konusunda bundan sonra Türkiye’de ilk sözü TİMAV’a vermek gerekir.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi