Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

40.yıl 15. Fuar

40. yıl 15. Fuar

 

Ne zamandır bir 40 yıl yazısı yazayım diye planlıyordum. Bu, yaş için olmasa da Konya Sanayi Odası için gerçekleşiyor.

Geçtiğimiz Cuma akşamı aslında Konya açısından oldukça önemliydi. İki programın birinde aktörler diğerinde uygulayıcıları Konyalıydı. 15. MÜSİAD uluslar arası fuarının gala programının onur konuğu Başbakan Ahmet Davutoğlu, KSO 40. Yıl kutlamalarının onur konukları ise, TOBB RifatHisarcıklıoğlu ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Fikri Işık’tı. O gece biz Konya’da olduk.

Her iki programın da aynı gün aynı saatte olmasının şanssızlılığı dikkatinizi çekse de hem Konya Sanayisinin 40 yılda geldiği yer, hem de MÜSİAD fuarına Konya’nın en çok katılan firma sayısı ve etkinliği bu gecelere damga vurdu.

MÜSİAD fuarında gördüğümüz en temel olgu, kurumsallaşmış bir yapının profesyonel bir bakışla başarılı bir organizasyon gerçekleştirmiş olmasıydı. Sürekli kendini geliştiren, her yeni fuarda eksiklerini gideren, üzerine yeni şeyler koyan ve bir bilinç oluşturan bir yapıdan bahsediyorum. Bu yapı, daha çok paylaşımcı, daha katılımcı, dışa daha açık ama kendi değerlerine de bir o kadar bağlı ve bundan taviz vermeyen hassasiyet çizgisi çok açıktı. Katılımcılar açısından da bu içselleştirilmiş, ana beklenti ticari olmaktan çok, ortak dili konuşanlarının yeni dönemde oluşturacağı, temel ticari değerlere bağlı belirleyici güç olarak görünüyordu.

Başta İslam dünyasından binlerce işadamı ile yüz binlerce ziyaretçi modern çağların panayırı olarak algılanan bu fuardan beklentilerini mutlaka karşılamışlardır.  Bu tür fuarların sadece İstanbul’a ait olmasının da önüne geçilmeli, diğer şehirlerde de “işadamı buluşması” merkezli fuarlar düzenlenmeli ki, Türkiye’nin diğer değerli şehirleri de kendilerini gösterebilsin.

Bu değerli sanayi şehirlerinin başında hiç şüphesiz Konya geliyor. KSO 40 yaşını doldurduğuna göre, göreceli bir değerden değil, iddialı bir markadan bahsedebiliriz artık. Evet, gerçekten Konya Sanayisi Türkiye’de bir marka olma yolunda. Bunu, bir “beylik laf” olarak değil, üretilen ve dünyanın hemen her köşesine satılan mamüllere bakarak söylüyoruz.

40. yılın yaşandığı bu güzel günlerde sıkıntılardan, problemlerden daha çok, başarı öykülerden bahsetmek lazım. İnanın etrafımızdaki onlarca sanayici, Konya için her gün, hem kendilerini hem işletmelerini geliştiriyorlar. Bu tempoyla Konya, liman şehirlerini yakalayıp geçmesi içten bile değil.

Konya’daki programlarında Bakan Fikri Işık söyledi ama biz bir kez daha tekrarlayalım. Sanayici, sermayesini dükkanyapımına, fabrika inşasına yatırmamalı. Zaten kısıtlı olan sermayesini de işyeri yapımına harcadı mı, gücünün yarısını kaybediyor. İşte burada problemin çözümü belli. Devlet destekli 10 yıl ödemeli iş yeri planlaması, sanayicilere müthiş bir sinerji verir, enerjisini artırır, kafasını rahatlatır, performansına katkı sağlar.

Bakan Işık, o gece çok önemli tanımlamalar yaptı. Ancak 1940’larda Türkiye’nin ilk Uçak fabrikasını kuran Nuri Demirağ hikayesi herkesin içini burkacak türden. O yıllarda uçak fabrikası kuracak girişimcisini batıran Türkiye’yi gerileten zihniyetle ilk hesaplaşacak hiç şüphesiz sanayicilerdir. İşte sürekli bahsettiğimiz, yeni dönemin sanayicileri de gerekeni yapmakta her zamankinden daha istekliler.  Durum bu, O zaman kim tutar Türkiye’yi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi