YA YENİ ANAYASA YA ÖLÜM!

Bugün itibariyle Türkiye’nin durumu iç açıcıdır. Daha 2000’li yılların başlarına kadar İMF’den bir iki milyar dolar borç alabilmeyi büyük başarı, hatta şeref sayan ve Avrupa Birliği’nin kapılarında el pençe divan durup yalvaran Türkiye, artık dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olarak yaşlı kıtayı kasıp kavuran krizlere gösterdiği dirençle ve büyüme rakamları ile birliğe girme konusunu bile yüreklice sorgular hale gelmiştir. Kim ne derse desin, uluslar arası kamuoyu bunları biliyor ve kabul ediyor. Böyle giderse, iktidar partisi ülkenin görünür tüm ufuklarında varlığını sürdürecektir.
 Türkiye geçen süre zarfında aynı zamanda demokrasisini bir hayli restore etmiş bulunuyor; fakat… İşte burada biraz durmak gerekiyor.
 Başbakanı bekleyen kocaman bir tehlike var. Özal vefat ettiğinde ülkeye sağladığı kazanımlara ne olmuşsa, Tayyip Erdoğan’ı da aynı risk bekliyor. Öyle bir risk ki bu, on dört yıl boyunca pek çok alanda getirdiği tüm yeni standartları bir anda havaya uçurma potansiyeli taşıyan korkunç bir riziko!
 Herkes bilmelidir ki, bu ülkede halkın seçtiği sivil iktidar kendi atadığı bürokrasiyi tamamen kontrolü altına almadıkça hiçbir sorunu halledemez. Mümkün değildir. Aradan asırlar geçer, biz döner dolaşır aynı yere geliriz…
 Bunun için yeni anayasa tam anlamıyla yaşamsal bir önem taşımaktadır. Seçilmişlerin bürokratik yapılar üzerindeki mutlak egemenliğini sağlayacak nitelikte çağdaş, demokratik bir anayasa yapamadan gittiği takdirde, bu başbakanın da milletin de işi bitmiş demektir. Başka bir deyişle, ülkeyi yeniden bürokratik vesayet günlerine döndürmek için ellerini ovuşturarak pusuda hala beklemekte olanları (ki burası çok aşikardır) sağlam bir kazığa bağlamadan gidenin aklına şaşmak gerekir. Bu, milleti de ayaklarına bağlayarak kendini bir uçurumdan atmak kadar açık seçik bir intihardır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert Aslan Arşivi