Komiteci gazetecilik

2000’li yılların ortalarına kadar gelen medya yapısı içinde
egemenlik süren, toplumu oyun hamuru gibi biçimlendirilmek için yapılan gizli açık kirli operasyonlarda aktif rol alan, gazetecilikten çok ülkeyi yönetme hülyaları ve oyunları içinde gezinen, Aydınlık, TKP gibi belirli sol fraksiyonlardan çıkma gazeteci ve yazarların olduğu bilinmektedir. Yaptıkları işte başarısız oldukları asla söylenemez.
Görevlerinin hakkını vermişlerdir. Zaman içinde bazılarının olumlu bir başkalaşım geçirmiş olduğunu görmek ve takdir etmek gerekir; ancak içlerinden bir kısmı, tilmizleri ile birlikte babadan kalma kafalarla aynı oyunların memuru olmaya devam ediyor…
Ergenekon davası sürecinde tutuklanmış bulunan bazı gazeteci
ve yazarların ev ve işyerlerinden çıkan belgelere, görüşme kayıtlarına bakınca dehşete kapılmamak olanaksız… Toplum üzerinde yürütülen bazı çirkin operasyonlar paralelinde yaptıkları yayınlar, gazeteciliğin bir bilgilendirme ve aydınlatma aracı olmaktan çoktan çıktığınıgösteriyor. Bu davranış öylesine kanıksanmış ve gelenekleşmiş ki,kendisine sarkan bir siyasetçiye iş atıp, kur yapıp, tavına getirdikten sonra, iş üstünde gizlice görüntülemek için başka siyasetçilerden pervasızca teknik yardım isteyebiliyorlar. Rivayete göre o pek namuslu siyasetçi de ona “Hayır, sen manzarayı ayarala, kendin çek, yalnız sonra bize de getir.” diyebiliyor. Ardından yaptığı başka açıklamalarda, “Hayır, biz onu AK Parti’li bir politikacı hakkında istedik.” diyor.
 
Bahanesi, kabahatinden beter!
Gizli komiteci, siyasetçi, gazeteci işbirliği ile oluşmuş bu şer
odağının son yıllarda en çok rahatsız olduğu şey, oyunlarını eskisi
kadar rahat ve başarılı oynamalarına engel olan bazı gelişmeler söz konusudur. Bunlardan biri hükümetin anayasal yetkilerine sahip çıkarak yetki ve hareket alanını genişletmiş olması, diğeri ise medyada ve yargıda hem demokrat hem de bağımsız ayağın güçlenmesidir.
O yüzdendir ki, eskiden “Rejim elden gidiyor!” diye yaygara
koparanlar, şimdilerde söylemlerini lokalize ederek “Yargı ele
geçiriliyor, medya ele geçiriliyor, üniversiteler işgal ediliyor, saltanata doğru gidiyoruz!” diye bağırıyorlar…
Bunlara da alışınca, muhakkak başka şeyler bulurlar. Hayal
gücünün sınırı yoktur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert Aslan Arşivi