
Hamdi Bağcı
İşte Size Bir Savaş Çığırtkanlığı Yazısı
Yayınlanma:
Türkiye enteresan bir ülke, çok hızlı gündemin değiştiği ve her bir gelişmenin bir önceki gelişmeyi tamamen ortadan kaldırdığı bir ülke…
Gündem hızlı değişiyor, bu yazımda terörü yazacaktım, o konuda Başbakan’a, hükümete bir sürü soracağımız soru vardı ama işte ülkenin gündemi terör sathı mahallinden çıktı ve savaş sathı mahalline girdi.
Biz de terör konusundaki yazımızı erteliyoruz ve başımızı döndüren gelişmeleri anlamaya ve kendimizce olayı yorumlamaya çalışıyoruz.
Konu uzun ve bolca bilinmezi, bolca içinde kargaşası var. Mesela Suriye ile Türkiye’nin savaşa girmesini kim ister, İsrail değil baştan söyleyeyim, İsrail Suriye’deki statükonun devamında yana… İran istemez, ABD ister mi, neden istesin? Ya Rusya ister mi? Rusya Türkiye’nin köşeye sıkışmasını istemez mi sizce? Bence bu oyunda en büyük oyuncu Rusya, Rusya enerji başta olmak üzere birçok konuyla bağlantılı olarak Türkiye’nin istikrarını istemiyor, bilginiz olsun.
Neyse biz konuya dönelim; uçağımızı Suriye nasıl düşürür, buna nasıl cesaret edebilir? Varsayalım bu Dürziler çok cesaretli neden İsrail’in uçaklarına ses çıkaramazlar, varsayalım bu Dürziler iyi insanlar neden kendi halkını öldürürler?
Cuma gününden beri olayları dakika dakika takip ediyorum. Başbakanın toplantıları, Ankara’daki hava, bizim medyanın olaya yaklaşım şekli, muhalefet ve terör yandaşı BDP’nin bu konuda da haince açıklamaları…
BDP’li eşkıyalar, “bizim uçağımız orada ne arıyor” diyorlar, ne arayacaklar senin ananı arıyorlar orada kaybolmuş ya anan…
Yahu zavallı hain, Türkiye’nin uçakları Akdeniz’de olmayacakta nerede olacak, elbette Akdeniz’de olacak, elbette Akdeniz bizim güvenliğimiz için çok önemli ve eğer orada olmayacaksak nerede olacağız doğrusu merak ediyorum…
Öbür taraftan CHP lideri konuşmasına, “Başbakan Erdoğan’ın Hükümetinin Suriye politikası” şeklinde başlıyor. Bu cümle bile başlı başına CHP’nin kaç paralık politika geliştirme yeteneğine sahip olduğunu gösteren bir yaklaşım. Ne yani Başbakan Erdoğan, Dürzilerin acımasızca katlettiği Suriye halkının yanında yer almayacak mıydı? Suriye’nin halkını acımasızca katletmesine seyirci mi kalacaktı?
1980’li yıllarda baş katil baba Esed Hama’da katliam yaparken Türkiye bir şey dememişti. Seyirci kalmıştı. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan’ın suçu seyirci kalmamak mı?
Elbette seyirci kalmayacaktı, hem büyük ülkeyiz diyeceksiniz, hem de “yurtta sulh cihanda sulh”u yurtta sus cihanda sus olarak anlayacak ve katil seyredeceksiniz, ABD’nin uydusu olacaksınız, o istediği kadar asker, o istediği kadar tepki, o istediği kadar politika geliştireceksiniz.
Bu Türkiye’ye yakışmaz ve bilin sulhu da güçsüz ülkeler getiremez. Başbakan ve Sayın Ahmet Davutoğlu doğru yapıyorlar ve elbette katil seyircisi dünyaya rağmen diplomasi, politika geliştiriyor ve Suriye halkının yanında olduğumuzu gösteriyorlar, bu kötü değil iyi bir şey…
Neymiş Başbakan önce dost olmuş Esed ile sonra düşman olmuş. Bu kötü bir şey değil ki, bunda anlamayacak ne var, Esed kendi halkını öldürmeye başlayınca Başbakan Esed’e karşı geliştirdiği dostluğu bitirdi ve tavır aldı. Hala dostluğunu sürdürseydi kötü olurdur. Doğru yaptı ve mazlumun yanında yer aldı.
Bizim uçağımız Akdeniz’de uçacak elbette, Türkiye Suriye halkının yanında yer alacak elbette ve adice bir saldırıya da gereken netlikle yanıt verecektir herhalde… Bizim şimdi beklentimiz bu…
Olması gereken budur, Şimdi Türkiye tepkisini ortaya koymalı ve Suriye’ye hak ettiği tepkiyi çok net bir şekilde göstermelidir.
Ben Rusya’nın falan müdahil olacağına inanmıyorum, İran’da cesaret edemez ona da inanmıyorum… Bizim medya baronları Rusya’yı da İran’ı da çok abartıyor. Kimse bir geri zekâlı Dürzi yüzünden Türkiye ile olan ilişkisini bozmaz…
Bu arada NATO’ya Türkiye çok güvenmemelidir. Düşünün Belçika’ya bir saldırı olsa biz Belçika’nın yanında yer alır mıyız? Bizim kamuoyumuz buna müsaade eder mi? Onların kamuoyu da müsaade etmez.
Buna rağmen NATO ile ilişkilerimizi sıcak tutmalıyız. Mesela bize patriot versinler, radar konusunda yardımcı olsunlar, insansız hava aracı konusunda bize yardımcı olsunlar. Bu arada milli olarak bizde hem radar, hem füze hem de insansız hava araçları konusunda ilerlemeler sağlayalım. Araçlarımız silahta kullanabilecek teknolojiye erişsin ve bu Dürzilere halterini bildirelim…
Burada dikkati olmamız gereken birkaç bedevi yüzünden Ortadoğu halklarını incitmemek, bir mezhepsel kavgadan kaçınmak, İran ile sıcak ilişkileri sürdürmektir.
Bir ulus onuruyla yaşar çok açık ifade edelim ve bu bedeviler bizim onurumuzla oynamıştır. Kimse bunu görmezlikten gelemez ve gelmemelidir.
Elbette savaşı kimse istemez savaş yapalım demiyorum ama Suriye’ye haddini bildirecek karşılıkta verilmelidir, Akdeniz’de uçaklarımız uçmalıdır, gerekirse artık ikişer ikişer uçsunlar ve silahlı olsunlar… Doğu Akdeniz’in güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir, bunu unutmayalım ve lütfen gerekeni yapalım…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.