İnsan avı

Hiç kimse 28 Şubat sürecinde cadı avı, daha doğrusu “insan avı” yapıldığını inkar edemez. O zaman yalılarında oturmuş ayak ayak üstüne atıp viskilerini yudumlayarak yapılan insan avını keyifle izleyen veya güzel bir şarkı dinlermiş gibi tempo tutan, böylece önlerine iki kemik atılır diye umutlananlar, bugün çıkmış cadı avından söz ediyorlar. İlkokulda biraz matematik dersi görmüşlerse eğer, 28’in on binli rakamlardan daha küçük olduğunu anlayabilirler. Birazcık insafları varsa, on binlerce insanın korkulu rüyası olanların da karşılık olarak bir kerecik kabus görmesi gerektiğini anlayabilirler. Her zaman söylediğim gibi, Türkiye’de demokrasinin önündeki en büyük barikat, sözde aydınlardır. Karanlığı insanlara aydınlık gibi gösterebilme hokkabazlığı da yine onların becerisidir.
 

Korku insani bir duygudur. Bunu anlayabiliriz ve anlamalıyız elbette; ancak dürüstlük diye de bir erdem var, tutarlılık diye bir değer var.

 
Bereket versin ki, bugün o sözde aydınlardan üç beş tane kaldı. Şöyle bir geriye dönüp bakın… Bir zamanlar memlekette fırtına gibi esen, başbakanlara kafa tutan, kendilerini hükümetleri devirebilecek kadar kudretli zanneden Emin Çölaşan, Oktay Ekşi gibi adamlara ne oldu? Neden eskisi kadar sesleri çıkmıyor? Artık neden kimse onları dinlemiyor? Kötü mü oldu bu?
 
Bence iyi oldu. Çünkü eski püskü kafalarının içinde iki maddelik, papağanca bir çağdaşlaşma konsepti vardı, gerisi hikayeydi. Saf, derin ve egemen demokrasiden değil, darbelerden ve darbecilerden yana tavır koyuyor ve bu coğrafyanın tarihsel ve kültürel genetik kodlarına uygun bir siyaset tarzı izleyen bütün politikacı ve devlet adamlarına karşı amansız, insafsız ve acımasız bir savaş yürütüyorlardı. Hizmet ve proje üretenlere sadece takoz oluyorlardı. Herkes gidişattan rahatsızdı; ama kendileri lüks yatlarda istakoz yarıştırıyorlardı.
 
Şu an eski şarkılarla hala piyasada tutunmaya çalışanların sonu da aynı olacak. Fazla zamanları kalmadı…
 
Yeni Türkiye’nin eskici beyinlere ihtiyacı yok…

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert Aslan Arşivi