
Hükümet Suçludur
Biz Müslüman’ız ve her zaman adaletli olmalıyız, bizim dinimiz yalancı şahitliği Allah’a şirk ile birlikte affedilmeyecek günahlar arasında kabul etmiştir… Biz her halükarda doğruyu söylemek zorundayız, bu bize ters bile gelse bunu yapmalı ve doğruyu söylemeliyiz. İşte CMK 102 konusu ve basın ile birlikte AK Parti mensuplarının Yargıtay’a saldırma konusunda da doğru bildiğimizi söylemekle mükellefiz. Evet, net bir şekilde ifade ediyorum bu tahliyeler konusunda kesinlikle ve kesinlikle tek suçlu vardır ve oda hükümettir. Bu birilerine ters gelebilir, birileri bu kadar açık bir şekilde suçlunun ilanını kabul etmeyebilir, birileri olaya siyasi yaklaşmayı adaletli yaklaşmaktan daha kolay bulabilir ama ben yapamam ve yapmakta istemiyorum çok net ifade ediyorum; CMK 102 ve tahliyeler konusunda tek suçlu vardır oda hükümettir. Eğer dürüstlüğün hâkim olmasını, adaletin hâkim olmasını istiyorsak bunu öncelikle kabul etmeliyiz. Biz Anayasa Mahkemesini suçlu bulduğumuzda hükümetle birlikte Anayasa Mahkemesini eleştirdik, Yargıtay’ın tasvip etmediğimiz bir kararı söz konusu olduğunda çok rahat bir şekilde Yargıtay’ı eleştirdik, bugün de biz dürüst davranmalı ve hükümetin suçlu olduğunu ifade etmeliyiz… Yoksa bizim eleştirdiğimiz insanlardan bir farkımız kalmaz.
Niye suçlu isterseniz biraz anlatmaya çalışalım; Bakın CMK 102, 2004 yılında yasalaşmış, yani AK Parti döneminde, peki neyi içeriyor? Örgütlü suçlarla ilgili yargılamayı 10 yıl, diğer davalardaki yargılamaları ise 5 yıl ile sınırlıyor. Özünde doğru bir yasa, adaletin gecikmesini önlemeye çalışıyor ve insanların mağduriyetlerini önlüyor. Ama buna Türkiye’nin alt yapısı hazır değil. Çünkü bütün davalar temyize gidebiliyor ve temyize giden davalara ise Yargıtay’ın 6 dairesi bakıyor. Yani bir yılda bütün mahkemelerden gelen bütün davalara Yargıtay bakıyor ve sadece 6 adet dairesi var.
Zaten normalde bile ağır işleyen dava maratonlarına bir de Yargıtay’ın fiziki yetersizliği ekleniyor ve günümüzde yaşanan bu yargı karmaşası böylece baş göstermiş oluyor.
Hükümet bunun böyle olduğunu biliyordu, yıllardır bölge mahkemelerinden, istinaf mahkemelerinden bahsediliyor ama bir türlü kaynak oluşturulup bu mahkemeler kurulmuyor, bunu Yargıtay kuracak değil ya, bu mahkemeleri hükümet kuracak ama kurmuyor. “Bütün yolları bölünmüş hale getirdik” diyor, “ülkenin parası var zenginleştik” diyor ama adalete yatırım yapmıyor. Arkasına almış medya desteğini de bürokratı önce siyasetçi gibi gösteriyor, bu olayı siyasi bir polemik haline dönüştürüyor ve Yargıtay’a saldırıyor. Çocuk oyuncağı sanki Bekir Bozdağ, “derhal bütün temyizlere baksınlar” diyor, bu kadar basit ya, nasıl olsa medya bunu süsleyip püsleyip hükümet lehine dönüştürmekle görevli, onun için vurun abalıya diyor ve Yargıtay’a medya ile birlikte saldırıyor. Yanlış, bu ayak oyunları ile bir tane bile dava görülmez, önce CMK 102’yi erteleyeceksiniz, sonra adam gibi Bölge Mahkemelerini kuracaksınız, yasal düzenleme yapacaksınız, Yargıtay’ında daire sayısını artıracaksınız ve bu sorunu çözeceksiniz. Hazır kıta medya ile bunu başaramazsınız. Eğer “Türkiye’de değişimi biz yapacağız, biz bu ülkenin umuduyuz” diyorsanız bunu yapmak zorundasınız. Elini kolunu sallaya sallaya terör mensuplarının, katillerin, canilerin, psikopatların sokakta gezmesi vicdanınızı sızlatıyorsa bunu yapacaksınız. Yoksa medyayı yanınıza alıp Demirel vari siyasete devam ederseniz ama o zaman bilesiniz ki bizden bir tane bile oy alamazsınız, belirli bir süre milleti kandırırsınız, sonra tarihin derinliklerine yolunu takip ettikleriniz gibi fırlatılır tarih çöpü olursunuz.
Hiç lafı uzatmaya, gevelemeye gerek yok Ak Parti o bırakılan katiller bir cinayet işlerde bunun hesabını kime nasıl verecek. Tamam, yanına medyayı alıp Yargıtay’ı suçlar, Bürokratı siyasetçi gibi muhalif gösterir ve milleti kandırabilir ama Allah’ı nasıl kandıracak, ölüm var hepimiz biliyoruz, Sayın
Başbakan hepimizin öleceği üzerine siyaset yapıyor ya, işte o gün geldiğinde bunun hesabını nasıl verecek? Bugün adaletli davranmazsa, bölge mahkemeleri kurup Türkiye’yi rahatlatmazsa Türkiye’yi nasıl değiştirecek, adalete güvenin bittiği bir ortamda insanlar neye güvenecek? Biz dürüst bir şekilde ifade edelim, üzerimize düşen bu, bundan sonrası hükümette, izleyeceğiz popülizme mi devam edecek yoksa adam gibi sorunları çözmeye mi yönelecek?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.