Ertuğrul ve Ahmet Umreden Döndü


Umre ziyareti dinimizce tavsiye edilen, Hac farizasının hemen aynısıyla ifa edilen bir ibadettir. Bu ziyarete binlerce Müslüman yıl içerisinde katılmaktadır. Devlet büyükleri, zengin iş adamları, sanatçılar ve sosyetenin ileri gelenleri umre ziyaretinde bulundular. Kimisi haber oldu, kimisi belgesel.

Umre ziyaretine gidip gelmesi farklı ve tesirli bir yankı uyandıran, gündemi meşgul eden bir ikili, umre ziyaretini tamamlayarak döndüler. Hürriyet'ten Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan üç günlük ziyaretlerini yazı dizisine çevirdikleri halde ziyareti tamamladılar.

Bu ikilinin ziyaretleri gerek öncesiyle gerek sonrasıyla özellikle medyada geniş yer buldu. İmam Hatip mezunu bir renkli sima ve laik bir eğitim almış Hürriyet Gazetesi genel yayın yönetmeni. Kimisi ziyareti hükümete yalakalık olarak gördü, kimisi işi hidayete ermişliğe kadar götürdü kimi kızdı kimi kırıldı.

Bu ikili döndüler, ziyareti bir gazetecilik gezisi havasında yaptıkları havası bence ağır bastı. Hal böyle olunca ziyaret yerine gezi demek daha isabetli olabilir. Kaldı ki ibadet gizli yapılınca daha evladır inancımızda. Bunlarınki gizli olamazdı elbet ve hatta televizyon kanallarında reklamları bile yapıldı yazı dizisi yapacaklar diye. Bu ziyaretin dini olmadığı en azından Ertuğrul Özkök açısından bir gerçek. Nitekim tavaf için tur attım, ihram için beyaz giysi demeyi tercih ettiğini kendisi belirtiyor.

Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök'ün yanında, ziyerete katılmış gibi görünüyor. Yazdıkları mazisinden izler taşıyor. Yolculuktan önce Umre hazırlıklarını yaparken Ali Şeriati'nin Hac kitabını okumuş olması bunun belirtisi olsa gerek.

Ertuğrul Özkök, kendisine yöneltilen olumlu ya da olumsuz eleştirilerden etkilenmişe benziyor. Laik kesimden tanıdıkları bu yolculuğa çıkmış olmasını garipsemişler ve gereksiz görmüşler. Kimi köşe yazarları, kantarın topuzunu kaçırarak bu ziyaretin amacının dışında bir niyet taşıdığını çeşitli açılardan dile getirmişler.
 
Gözden kaçan birkaç nokta var gibi. Öncelikle yolculuğa çıkmadan reklamının espirili bir dille Ahmet Hakan tarafından yapılmış olması malzemenin bizzat kendileri tarafından verildiği algılamasını doğurdu. Ziyaretin dini bir hedeften çok laik bir kişinin bu yolculuğu, tanıma ve yaşadıklarını yazma isteğinin körüklediği hissi uyanmıyor değil. Üstelik, daha önce yaptıkların ve karakterin de sana yöneltilen olumsuz tepkilerin kaynağıdır.
 
Peki ziyaret esnasında ne hissetmiş olabilir. Tamamını yazıya dökebileceğini sanmıyorum. Acaba orada ölümün ve mahşerin canlı bir provasının yapıldığını fark edebilmiş midir? Binlerce insanın sadece dini niyetlerle kimsenin zoru olmadan orada toplanmış olamaları nasıl bir duygu oluşturmuş olabilir? Buraya dönünce hidayete ereceğini beklemek safdillik olur ancak her hidayetin bir vesileyle olgunlaşabileceği de unutulmamalıdır.
 
Hürriyet açısından başarılı bir süreç yaşandığı gerçek. Ne zamandır bir yazı dizisinin reklamlarının yapıldığını görmemiştik, gazete kendi genel yayın yönetmeni aracılığı ile masrafsız bir reklam yapmıştır.
 
Tüm bunlara rağmen ziyaret edilen yer mübarek ve kutsal bir mekandır. Riya, çıkar, menfaat, gösteriş barındırabilme ihtimali olmakla beraber mekanın ve yolculuğun kutsallığından dolayı ziyareti hor görürken dikkatli olmalıyız.
 
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Bahçeci Arşivi