Dijitalde ucuz kadın erkek sürüleri

 

Geçen haftadan devam ediyoruz

Daha önce de belirttiğimiz gibi, dijital ilişkiler “kullan-at” ürünlerin getirdiği tüketim modelinin bilinçaltımızdaki bir uzantısı olarak biçimlenmiş “süreli”, yani günlük, gecelik, yazlık ilişkilerdir.  İnsanlar çoğu zaman kıyaslama yoluyla öğrenir ve elde ettikleri bilgileri yaşamın diğer karelerine uyarlarlar. Bu da öyle bir şeydir.

 

Konuyu biraz açalım: İlişkiler artık eskiden olduğu gibi kurulmuyor ve öyle de yürümüyor. Şimdi ilişkiler kurmak çok daha kolay, ama yürütmek her zaman olduğundan daha zor… Çünkü internet ve bilgi teknolojileri sayesinde karşı cinsler arasındaki geleneksel erişim engelleri büyük oranda ortadan kalkmış görünüyor. Bir ürünün erişim ve eldesi kolaysa piyasadaki fiyatı düşer, zorlaşırsa artar. Bugün karşı cinsten bir tanesini ayarlamak (!) için akşamlara dek kentin ana caddeleri boyunca gezerek olta atmaya, kafelerinde oturup onu bunu kesmeye, okul önlerinde siftilenmeye, sevme ihtimali olanların önlerinde diz çöküp yalvarmaya ihtiyacınız kalmamıştır, tersine binlercesiyle iletişim kurmak ve günde beş on tanesini çantaya koymak için sadece bir odaya kapanıp internet bağlantısı olan bir bilgisayarın başına oturmanız yeterlidir... Demek oluyor ki, mal ve hizmet çoğalmış olduğundan erkekler, özellikle de kadınlar iyice ucuzlaşmıştır. Seçenekler çoğalırken, sadakatler azalır. Ünlülerin hiçbir ilişkiyi uzun süre devam ettiremiyor olmalarının nedeni budur. İşte günümüzde sosyal paylaşım sitelerini kullanan herkes, ünlülerin yaşadığı o “seçenek bolluğunda kudurma” noktasına doğru adım adım ilerliyor, hatta önemli bir kısmı dağıtmıştır bile...

 

Boşanma oranlarını arttıran diğer bir etken, bu yeni durumdur. Özellikle kadınları değersizleştirip yıpratan ve mağdur eden bu durumda, çiftlerin birbirlerini sıcacık bir sevgi ve güven halesi ile kuşatmaya çalışmaktan başka çaresi kalmamıştır. Hafiyelik yapmaya gerek yoktur. Çünkü eğilimi ve isteği olanlar için aldatmak hiçbir zaman bu kadar kolay olmamıştır. Ayrılmak istemiyorsanız karşınızdakini sevecek ve sevginizi sürekli hissettireceksiniz, çok taklalar atmayı gerektirse de kendinizi bir şekilde sevdireceksiniz, fedakârlık edeceksiniz, tartışmada vuruşmak yerine susup geri çekilerek oturacaksınız, küslük olduğunda haklı da olsanız ona doğru ilk adımı siz atacaksınız, haklı da olsanız özür dileyen siz olacaksınız. Dikkat ederseniz bu davranışların hepsi de fazilettir ve hiçbir maliyetleri yoktur. Bunu, “sıfır maliyetle çok şey kazanmak” olarak tanımlayabiliriz. İnsanlık onurunuz biraz kırılabilir; ama gerçekten seviyorsanız, bilirsiniz, aşığın gururu olmaz! Hatta isterseniz, ona bunu da hatırlatın.

 

“Bak!” deyin, “Normal koşullarda insanlık onurumu hiç kimseye çiğnetmem; ama seni sevdiğim için onu ben ayaklarımın altına alıyorum. Değerini bil lütfen…”