
Brüksel Zirvesi
Ekim ayı sonunda Mevlana Kalkınma Ajansı olarak, merkezi Brüksel’de olan EURADA* isimli kuruluşun 2 gün süreli toplantılarına katılmak üzere Belçika’daydık. Öncelikle hemen belirteyim ki Brüksel her şey bir yana tam bir “lobi” başkenti. Binlerce kurumun temsilciliği var. Elbette Türkiye’mizden de birçok kurumun temsilciliği mevcut. Bunun yanı sıra orada ikamet eden vatandaşlarımız da birçok sivil toplum yapılanmalarına giderek önemli sayıda etkin kurumlar oluşturmuşlar. Belçika Büyükelçiliği, AB Nezdinde Daimi Temsilciliği ve NATO Temsilciliği olmak üzere 3 Büyükelçimizin görev yaptığını söylemek, Brüksel’in AB Başkenti olmasının farkını ortaya koyma açısından iyi bir örnek. Ziyaretimiz öncesi, babası Konyalı annesi ise Afyonlu olan Mahinur Özdemir Hanım’ın Belçika Parlamentosu vekili olduğunu biliyorduk. Oraya gittiğimiz de ise Brüksel Hükümeti Bakanlarından birinin de Türk asıllı Emir Kır Bey olduğunu öğrendik. Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’e kadar gitmişken sadece EURADA toplantısı özelinde kalmak olmazdı. Resmi makamların dışında TOBB, TÜMSİAD, TUSKON ve TÜSİAD gibi iş dünyasının önemli temsilcilikleri de ziyaret ettik. Yapılan ziyaretlerin hepsi çok verimli ve bilgilendiriciydi. Belçika ile olan dış ticaretimizi ele aldığımızda; Belçika, 2010 yılında 1,960 milyar Dolar gerçekleştirdiğimiz ihracat ile ülke sıralamasında %1,7’lik pay ile 18. sırada yer alırken; 3,214 milyar Dolar gerçekleşen ithalat ile de yine %1,7’lik pay ile 15. sırada yer alıyor. İthalat-İhracat yüzdesel anlamda aynı iken rakamsal anlamda fark oldukça büyük. Karşılıklı toplam dış ticaret hacmi ise 4,174 milyar Dolar ile çok da fazla değil. Bu yıl ki Ocak-Eylül ayları arasındaki ihracatımız ise 1,863 milyar Dolar iken ithalatımız ise 3.013 milyar Dolar olarak gerçekleşti. Bu yıl geçen yıla göre dış ticaret hacminde bir artış söz konusu olacağa benziyor. Amacımız bu ülkeyle, hem dış ticaret fazlası vermeyi sağlamak olmalı iken aynı zamanda da dış ticaret hacmimizi daha da büyütmek olmalıdır. Zira Belçika pazarını, Türkiye’nin potansiyelini ve son dönemdeki durumunu değerlendirdiğimizde, buna oldukça uygun olduğunu gözlemledik. Hemen belirtelim ki Ticaret Müşavirliğimizin verdiği bilgiye göre Belçika ile her zaman ihracat-ithalat dengemiz onların lehine neredeyse 2 kat seviyelerinde olmuşken ilk defa bu ay onları geçtiğimizi, fazla verdiğimizi öğrendik. Ekim ayı rakamlarını merakla bekliyorum. Öne çıkan bazı konuları özetlemek gerekirse: AB’de birçok ülkede olduğu gibi yine Belçika’da da satılık birçok işyeri ve fabrika var. Bunlar sadece mali krizlerden dolayı değil, 2. veya 3. nesle işi devredememe durumundan da kaynaklı olduğunu öğrendik. Şehrinizi bölgenizi tanıtmak istiyorsanız interaktif, sıkıcı olmayan, çekici ve yatırımcıyı iyi yönlendirecek Türkçe ve hatta Türkçe’sinden bile daha iyi İngilizce web siteleri tasarlanması gerektiği EURADA toplantısında vurgulandı. Avrupa yeniden büyümeyi, üretimle sağlayabilecekleri noktasında duruyor. Hemen hemen herkes Türkiye’mizin yeni bir pazar, potansiyelinin yüksek oluşundan bahsediyor. Türkiye ile ilgili konularda heyecanlanıyorlar. Türk nüfusunun çoğunluğunu Afyon Emirdağlılar oluşturuyor. Karamanlı ve Konyalı hemşerililerimizin de oldukça fazla. Türkler burada çok fazla, ancak iş dünyası bakımından söz sahibi konumda değiller. Türklerin imaj noktasında sıkıntıları olmadığını öğrendik. Türk Mahallesi, kahvehanesi, Fatih Camii, Konyalı ve diğer şehirlerden vatandaşlarımızın restoranları, hatta sarrafından sütlü simit yapan fırınına kadar tam bir Türkiye havası sunuyor. Mimarideki farklılığı gözetmezseniz, yabancılık çekmeniz mümkün değil.
EURADA: European Association of Regional Development Agencies
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.