28 Şubat'ı Yazacaktım

Ülke toprakları üzerinde yaşayan milletiyle birlikte tarihin çetin çemberinden çıktı geldi. Bundan sonra da çetin günler yaşayacağı muhakkak. Türk milletine ve bu coğrafyaya reva görülen ötekileştirme rolü cumhuriyetle birlikte başka bir mecraya girmişti. Statüko ve ideolojik saplantılar, dünya sisteminin dümenine girmeyi hak ve çare olarak görüyordu. Bu millet ne zaman kendi hakkında karar vermeye çalışsa, bir el düğmeye basıyordu.
    Doksan yedi yılında da öyle oldu. Yirmi sekiz şubat süreci olarak bilinen post modern müdahale Türk milletini kimliksizleştirme, İslamsızlaştırma, dermansızlaştırma çabasının bir sonucu idi.
    Kendi milletinin eza ve cefa görmesini hiçe sayarak, tarihsel gerçekleri görmezden gelerek,  dünü ve yarını düşünmeden ancak ince planları ve detayları hazırlayacak kadar zeki olsa da kendi geleceğine bomba koyduğunu fark edemeyecek kadar akıl yoksunu olanların yürüdüğü bir yolun sonucuydu yirmi sekiz şubat.
    Sosyal, ekonomik, politik sonuçları bakımından on yıllara mal olacak bir dönem yaşandı. o yıl ve takip eden yıllarda devam eden talan ve vurgun, devletin hesabına borç olarak yazıldı. Bir nesil manevi zenginlikten yoksun bırakıldı. İnsanların “Acaba ne zaman beni de alırlar içeri?” diye düşünmekten gözlerinde uyku, evlerinde huzur kalmadı.
    Sadece o yıllarda hafızlık müessesesine vurulan darbenin vebali nasıl ödenecek acaba?
    Ben bu yazıyı böylece devam edecekken ve yazının bir bölümünde, “hayatında tek bir kırıklık ve sapma olmamış bir adamın onca yılının hesabını kim soracak” diye yazmayı düşünmüşken, işte o adam, vefatıyla, sorumu cevapsız ve yetim bırakmış oldu.
    Hocanın cenaze töreninden sonraya bıraktım yazımı. On binler katıldı. Taraftarı, aleyhtarı düzgün ve istikamet sahibi bir adam olduğunu vurguladılar. Üç öğrencisi, saf tuttu naşı başında. Onlardan biri cumhurbaşkanı, biri meclis başkanı, biri de başbakandı. Kaç kişiye nasip olur bu devlet.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Bahçeci Arşivi