
Arif Tekeli
TEŞEKKÜRLER ALEX DE SOUZA
Yayınlanma:
Alex’i izlemek bir keyifti. Herhalde yazıma bu şekilde başlamalıyım. 10’a bize sekiz yıldır yaşattığı heyecandan dolayı teşekkür etmeliyiz. Özellikle benim gibi hayata dair tek eğlencesi futbol olan insanlar -Fenerbahçeli olsun veya olmasın- 10’a çok şey borçluyuz. Özellikle biz Fenerbahçeliler ileride çocuklarımıza anlatacağımız bir büyük ustayı izlemenin keyfini yaşadık. Bize Lefter’in şutlarını, Can Bartu’nun aynı gün içinde hem basketbol hem de futbol maçında oynayıp maç kazandırdığını, Aykut’un nasıl bir golcü olduğunu, Rıdvan’ın hızını, Oğuz’un paslarını anlatageldiler. Bu anlatılan efsanevi başarılardı insanları Fenerbahçeli yapan. Ben henüz yirmili yaşların başında olduğum için bu efsaneleri izleme şansına erişememiştim ama Alexli yılları doya doya yaşadım. Yüzlerce maçını izlediğim Alex De Souza’nın ne denli büyük bir yetenek olduğunu çok iyi biliyorum. Ancak şunu da çok iyi biliyorum ki bir efsane olarak gelecekte dahi anlatılacak olan Alex De Souza Fenerbahçe’deki misyonunu tamamladı.
2012-2013 sezonuna geldiğimizde ise Alex De Souza ile yollar ayrıldı. Ayrılış biraz kötü oldu, isterdim ki Mirsad Türkcan’ın jübilesi gibi bir jübile ile ayrılsın ve kulüpten ayrılır ayrılmaz idari veya teknik alt kadrolardan birinde işe başlasın. Ama bu böyle yapılamadı. Belki Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman bu süreci kötü yönettiler. Ama Alex De Souza da bana göre dışarıdan aldığı kötü fikirlerle bu sürecin bu şekilde sonuçlanmasında önemli bir rol oynadı. Yaşanan olumsuzluklar Fenerbahçe taraftarında bir infiale sebep oldu. Ama Fenerbahçeliler bu olayı bir infial içerisinde karşılamayıp aklıselimi galip getirmelidirler. Geçen sene çok çirkin bir kirlenme yani siyasallaşma durumunu gözlesem de birlik ve beraberlik ortamı takdire şayandı. Bir Fenerbahçeli olarak 3 Temmuz sürecinden sonra takımın “Kemalistspor” haline gelmesinden oldukça rahatsız olsam da geçen seneki kenetlenmeyi gururla takip ettim. Bu ortam bu sene bozulmak isteniyor. Buna razı gelmemeli, prim vermemeliler.
Türk toplumunun karakteristik özellikleri genel anlamda Fenerbahçelilerde de mevcut. Bir kişiyi çok çabuk zirveye çıkartıp yine aynı hızla yerin dibine sokabiliyor insanımız. Geçen yıl söylemleri marşlaştırılan Aziz Yıldırım, resmiyle tişörtler bastırılan Aziz Yıldırım, artık misyonunu tamamlamış Alex De Souza ile yolları ayırdı diye medyanın gazına gelen insanlar tarafından resimleri yakılan ve istifaya davet edilen bir kişi haline geldi. Bunun ikisini de yapan kişiler gerçekten aynı kişiler. İşte bu durum benim hiç hoşuma gitmiyor. Aziz Yıldırım ne kutsallaştırılacak, sözleri marş olacak kadar günahsız birisidir ne de bugün istifaya davet edilecek, resimleri yakılacak kadar değersiz ve başarısız birisidir. Hayatı bu kadar uçlarda yaşamamalıyız.
Toplumsal yanlışların yansıması şeklinde neticelenen Türkiye kariyeri başarılarla dolu olan ve gelecekte çocuklarımıza anlatacağımız Alex De Souza’ya başarılar diliyorum. İnşallah bir gün yeniden Fenerbahçe’de, olmaz ise bir başka Türk takımında yeniden kavuşuruz. Yolun açık olsun Kaptan…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.