
Erbakan Hocam Vefat Etti
Allah ondan razı olsun ve Allah Erbakan Hocamıza rahmet eylesin. Ahirette de Rabbimiz bizi onunla birlikte kılsın. Bir gün bu ellerin bu cümleyi yazacağını hiç zannetmiyordum, bunu yazmaktansa Allah biliyor yok olmayı yeğlerdim. Ama kader bu, kaderi Allah’a iman ederek kabullenmiş olmuyor muyuz? Ve başımız öne eğik tek cümle ile “İnna Lillahi ve İnna ileyhi raciun” diyoruz, başka bir şey söylemeye mecalimiz yok.
Yıl 1987 Konya’da Refah Partisinin büyük kongresi yapılmıştı. Erbakan Hocamı benim ilk tanıdığım tarih budur. Konya’ya gelmişti bu kongre için. O yıllarda daha 10 yaşındayım, siyaseti falan anladığım yok ama Erbakan hocamızı tanıyorum, aile toplantılarında Erbakan Hocama karşı bağlılık ifadeleri ile ve de bir İslam davası önderi olduğu için tanıyorum.
Hocam Elmas Kuran kursuna gelmişti ve bize ikindi namazı kıldırmıştı, Durmuş Aydoğmuş Hocayı hatırlıyorum ve Elmas Kuran Kursunun inşaatını yürüten vakfın mütevelli heyeti başkanı Hüseyin Hocamı hatırlıyorum.
Erbakan hocamızın elini ilk o zaman öpmüştüm. Sonraki yıllar ben Milli Gençlik Vakfında büyüdüm ve hep o yoldan yürüdüm. Rabbim bizi o yoldan ayırmasın.
O yılları hiç unutmam, Erbakan Hocamın çizdiği yoldan yürümeye çalıştık, yürüdük. Gençlik yıllarımızda Konya’ya gelişlerini hep içimde canlı bir hatıra olarak yaşıyorum. TÜMOSAN önünde karşılamalarımız. Aracının içinde hep Milli Gazeteyi görürdüm.
Refah Partisi ne büyük bir idealdi. Biz hep birlikte Erbakan Hocamın ideallerine inanıyorduk. Türkiye’nin Milli Görüş yolculuğuna hep inanıyorduk ve o yolda olmaktan büyük onur duyuyorduk. Ankara ve İstanbul’da defalarca Erbakan Hocamın toplantılarına katılma olanağımız olmuştu. Hep o dava ile yoğrulduk, şükür Yaratanımıza…
Bugün şöyle geçip giden zamana baktığımda bizim önümüzde lider olmuş ve büyük ideallerini bizlere anlatmış ve Türkiye’nin büyük yürüyüşü yapabileceğine inanmış bir değeri görüyorum.
Onun davası İslam Davasıydı, yolu Allah yoluydu. Hep namazını kılan, milli ve manevi değerlerini hep önemseyen ve O değerler üzerine yaşam kuran, Kur’an ve Sünnetten ayrılmayan, Ehli Sünnet yolundan yürüyen bir nesil yetiştirmek için uğraştılar.
Erbakan Hocam hiçbir zaman bıkmadı, yılmadı, yolundan dönmedi. Bütün yanlış algılamalara, yanlış bakışlara rağmen duruşunun doğru olduğundan bir zerre miktarı kadar bile sapma yapmadan yaşadı. O,İslami referanslardan vazgeçmesi yolundaki telkinlere, makamlara, mevkilere rağmen vazgeçmedi bu davadan. Ahir zamanda dalgalanan İslam Bayrağının gönlerden düşmemesini sağlayanlardan bir dava adamıydı.
O Savunan adamdı, gergef gergef çileye rağmen o duruşundan hiçbir taviz vermedi. Yolundan hiç dönmedi. Milli görüş nedir diye bize uzun uzun anlatırdı. Milli görüşün, Türkiye’nin faizsiz kalkınması, üretmesi, İslam dünyasına önderlik etmesi olduğunu bize uzun uzun anlattı. Yılmak ve bıkmak nedir bilmedi.
Yalta toplantısından çok bahsediyordu, siyonizmin insanlık için nasıl bir bela olduğunu uzun uzun anlatıyor. “Allah Nurunu Tamamlayacak” diyordu, “Yeniden Büyük Türkiye” diyordu, “Önce Ahlak ve Maneviyat” diyordu, “Ağır Sanayi Hamlesi” diyordu, Milli Sanayi Hamlesi deyişi kulaklarımızda çın çın çınlıyor. O bir Mücahit olarak yaşadı, kendisine nasıl anılmasını istediklerini soran gazetecilere, “Allah yolunda yürüyen bir Mücahit gibi” demişti. O öyle yaşadı. Bize bu Anadolu topraklarının yol bilmez yön bilmez evlatlarına İslami mücadelesinin nasıl yapılacağını anlattı. Mitinglerde sağ elimizin başparmağını kapatmadan diğer parmaklarımızla yumruk yapıp elimizi havaya kaldırtarak yemin ettirişini bir sevda yolculuğunun zaman tünelinde karşımızda duran bir çınar gibi hatırlıyorum. O yaşlanmış ve bitap düşmüş bir millete yine dünyada büyük mefkureleri ile var olabileceğini gösterdi. Hiçbir zaman kanunsuz bir yolu bize yol olarak göstermedi. O hep devletin yönetimine talip olmamız ve bunu kırmadan dökmeden, kendimizi geliştirerek başarmamız gerektiğini anlattı. Siyonistlerin, ABD’nin nasıl bu topraklar üzerinde oyunlar oynadığını uzun uzun anlattı ve bir dava adamı olarak nasıl mücadele etmemiz gerektiğini bizlere anlattı.
Bugün farklı bir gün, gerçekten kelimelerle bugünün ağırlığını anlatmak mümkün değil, bugün Erbakan Hocamızı kaybettik, Ahir zamanda bize yol gösteren Erbakan Hocamızla bizi Ahirette de birlikte kılsın. Rabbim ondan razı olsun, bizler razıydık, onu anlayamayanlar vardı, biliyorum ama bunlar önemli değil, çağ zaten Erbakan Hocamızın ne kadar haklı olduğunu bizlere göstermektedir. Rabbimizin takdirine boyun eğiyor Erbakan hocamızı Peygamber Efendimize komşu kılmasını ve bizleri de orada Onlarla haşreylemesini Cenabı Haktan niyaz ediyoruz. Erbakan Hocam bu davaya ömrünü adadı ve Allah Rızasından başka bir amaç gütmedi, Rabbim Erbakan Hocamıza rahmet etsin ve bizleri de bu yoldan ayırmasın… Dava Allah Davası…
İslam Âleminin başı sağ olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.