Tarihi günler yaşıyoruz, derinden akıyor sular, yeniden karılıyor kağıtlar, birileri hızlı bir şekilde dünyayı savaşa götürüyor ve Türkiye içine kapanıyor. Terör saldırıları bir taşla üç tane kuşun vurulması anlamına geliyor karanlık odaklar için, bir taraftan Türkiye içine kapanı, bir taraftan savaş prensleri istedikleri gibi at oynatıyorlar ve bir taraftan da Türkiye’yi dünyaya karşı küçük düşürerek intikamlarını alıyorlar. İyi izlemek gerekiyor dünyayı; adamlar yazmışlar çizmişler ve dünyanın savaşa girmesine karar vermişler. İsrail İran'ı kendince yok etmek istiyor ve bunun için savaş tamtamlarını çalmaya başlamış durumda. Evet, İsrail huzurun, güvenliğin yolunun İran’ı yok etmek ve Türkiye'yi etkisiz hale getirmekte buluyor.ABD bu kirli oyuna dur demiyor, bize çok Saddam masalları anlatmışlardı, şimdide İran masalları anlatıyorlar. Nerede Saddam'ın nükleer füzeleri? Yok tabi, onlar da yok olduğunu biliyordu ama bu bölgede kendilerince asıl büyük düşman olan İran'ın yok edilmesi için bu saçma işgal yapıldı, sırada İran var ve artık çanlar İran için çalıyor. ABD olmuyor ama dünya da buna engel olmuyor, göz göre göre büyük savaşa gidiliyor. Buna Rusya neden hayır demiyor, Çin neden hayır demiyor doğrusu bilemiyorum. Zira bu bölgede bu saçma savaş yapılsa ve ABD- İsrail ikilisinin dediği gibi sonuçlansa artık dünyada bu iki ülkeyi durdurabilecek güç kalmaz. Ama ben öyle olacağını düşünmüyorum, işte Afganistan işte Irak her şey gözümüzün önünde cereyan ediyor, bu bölgelerde ABD istediği ortamı kurabildi mi? Elbette hayır ve ABD- İsrail kesinlikle kendi sonunu hazırlıyor, ne yazık ki ateşlerine bütün dünyayı da çekiyorlar.Türkiye bu noktadan sonra politika belirleyemez hale getirilmiştir, artık kendi iç kargaşası ile uğraşmak zorundadır ve iç siyasi hesaplaşmalar tam İsrail'in arzu ettiği bir ortamı oluşturmaktadır. Bugün hiçbir Arap ülkesi İsrail ya da ABD'ye karşı durabilecek durumda değildir, zira kralları da cumhurbaşkanları da başbakanları Tel Aviv'de, Washington'da belirlenmektedir. Bu zavallılık için de bölgenin tek özgür devleti görüntüsündeki Türkiye ise son günlerde yaşanan olaylarla tamamen manevra alanı daralmıştır.Akşam televizyon kanallarını izliyorum, akıl tutulması bunun adı biliyorum ve biliyorum bizim yazdıklarımızı kimse okumayacak ve yazdıklarımız etkili olmayacak. Adam hala Kürt meselesi zannediyor olanları, ya da millete böyle yutturmaya çalışıyorlar. Adam Türkler her istediklerini yapabiliyorlar Kürtler yapamıyorlar diyor, yahu zavallı mısın sen? Kürtler bu ülkede nasıl bir kısıtlamaya tabi tutuluyor? Bu terör olayları Kürtlerin hakkını savunmak için mi oluyor yani? Sen zavallısın, puslu havada sen de popüler olabilmenin zavallılığına tutunuyorsun. Hala demokrasi, özgürlük gibi konularla bizi oyalamaya çalışıyorsun. Git ve teröristlere sor bakalım, Kürtlerin hangi haklarını savunuyorlarmış. Bu ülkede Kürtlerin hiç bir engele tabi olduğu savunulamaz, okuma, yazma, şirket kurma, çalışma, siyaset yapma hakları bir Türk ile aynı ölçüde değil mi? Özellikle son yıllarda atılan adımlar Güney Doğunun ve Doğu Anadolu’nun kalkınması için ciddi mesafeler alınmasına neden olmuştur. Bütün illere üniversite açıldı, okullar yapıldı, hastaneler yapıldı, yollar yapıldı; eğer Terör örgütü bir taşeron olmasa bu gelişmelerden sonra eylemlerine son vermesi gerekmez miydi? İşin daha da kötüsü Türklerin içine de terör Kürtlerle ilintiliymiş gibi gösterilerek kin ve düşmanlık koyuyorlar ve oyunu da en güzel şekilde oynamış oluyorlar.Büyük dünya savaşına gidiliyor daha doğrusu dünya o noktaya götürülüyor. Bunu Başbakan çok iyi gördü ve onun için net tavır belirledi ve savaşın değil barışın yanında yer aldı. Ama çılgınlar bunun yanlış bir duruş olduğunu düşünüyor ve Türkiye'nin nefes almasını istemiyor. Türkiye içerde terör gibi başka konularla ilgilenirken adamlar Basra körfezine askeri yığınak yapıyor, Kızıldeniz’den ABD ve İsrail savaş gemileri İran'a saldırmak üzere Körfeze geçiyor. Suudi Arabistan'a İsrail yığınak yapıyor ve Suudi Arabistan'ın hava sahasını kullanmak için gizli anlaşmalar yapıyor. Çünkü biliyorlar ki Türkiye hava sahasını da kullandırtmayacak ve hatta savaşa da müsaade etmeyecek.Neticede 2011 yılını cehennem yılına çevirmek için planlı adımlar atılmaktadır. Türkiye bu noktadan sonra mutlak terörün başını ezmek zorundadır, hemen Kandil dağıtılmalı ve millete devletin güçlü olduğu, hükümetin kararlı olduğu gösterilmelidir. Bundan sonra ikinci aşama tekrar idamın yasalaştırılması olmalıdır ve teröristler teker teker siyasi kanatlarıyla birlikte asılmalıdır. Bunu Türkiye yapamazsa aciz görüntüsü verecektir ve hem oy isteyeceği millete hem de dışarıya karşı güçsüz görüntüyü şu anda Türkiye Cumhuriyeti kaldırabilecek durumda değildir. Türkiye barışın yanında yer alarak kararlılığını göstermeli, terörü bitirmeli ve güçlü bir ülke olduğunu dünyaya göstermelidir, bunu yapabilirse savaşın önüne belki geçebilir ama aciz görüntü içeride siyasi hesaplaşmaları doğuracak, hükümet korkaklaşacak, korktukça geri adım atacak ve bütün kazanımlar da kaybolacaktır.Dünya savaşa gidiyor... Ve bunu önleyebilecek bir ülke var oda Türkiye. Eğer Türkiye bu duruma sessiz kalırsa bilesiniz ki bu ateş bizleri de bir şekilde yakar, hayatın kuralı budur ateş etki alanındaki her şeyi kül eder, biz bu ateşin etki alanındayız öyle ise bu ateşin yanması engellenmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.