
CHP ve Kargaşa
Bildiğiniz gibi 2011 yılının başlamasıyla yeni Ceza Muhakemeleri yasanın yürürlüğe girdi. O günlerde yargıda yaşanan tahliyeleri yazmış ve bu konuda hükümetin suçlu olduğunu ifade etmiştik. Biz muhafazakâr insanlarız ve adaletli olmalıyız ve ben de hatalı olarak gördüğüm hükümeti adil olmak adına eleştirmiş ve bu yazıyı yazmıştım. Yazımızda neden İstinaf Mahkemeleri kurulamıyor, neden Yargıtay’da daire sayısı artırılmıyor demiştik… Ama bugün görüyoruz ki yargı konusunda direnen unsur hükümet değil CHP merkezli siyasetin ideolojik seçkinler zümresi diyebileceğimiz jakobenler ve onların yargıdaki uzantıları gibi görev yapan yüksek yargının kendi mensuplarıymış.
Hükümet diyor ki gelin Yargıtay’ın daire sayısını artıralım, CHP feveran koparıyor, isyan ediyor, istifa ediyor, kazan kaldırıyor… Bağırıyor, çığlık atıyor, “isyan ederiz”, diyor, “savunacağız” diyor, “mahlle mahlalle, sokak sokak direneceğiz” diyor… Neyi diyorsunuz, neyi savunacaksınız, niye direneceksiniz? Hükümet ne yapmaya çalışıyor ki? Hükümet sadece Yargıtayın daire sayısını artırmaya çalışıyor, sadece biriken sorunları çözmeye ve adaletin tecellisi için atılması gereken adımları atmaya çalıyor. Hükümeti Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları seçti ve yüzde 80 katılımlı bir seçimde yüzde 47 oy alarak seçildi, bizim ülkemizde dikta yok ki, milletin seçtiği hükümet var ve hükümet aksadığı herkes tarafından malum olan yüksek yargının sorunlarını çözmeye ve aksaklığı gidermeye çalışıyor, yani kötü bir şey yapmıyor ki.
CHP’liler milleti salak mı zannediyor, nerede burada yargının kuşatılması. Adamlar çılgına dönmüş, kanal kanal gezip, yanlarına yandaş ve kardaş medyayı almış “Yargıyı kuşatmaya çalışıyorlar” diyorlar. Sayın Atilla Kart’ta onlarla birlikte bağırıyor, çağırıyor. İlk sıradan aday olmayı garantilemek için herhalde, nerede ise Sayın Kart ülkede he isyan çıkaracak, “mahalle mahalle savunacağız” diyor, şaşırıyorsunuz; neden bu adamlar huzur istemiyor ülkede... Neyi yav, siz neyi savunmaya çalışıyorsunuz, adaleti savunacaksanız bu haliyle en suçlu kesim yargının kendi mensuplarıymış, onlara karşı adaletin tecellisini mi savunacaksınız? Siz neyi savunamaya çalışıyorsunuz, koltuğunuzu mu, oy oranınızı mı, yoksa yüksek yargıda milletin değerleri ile ters düşmeyecek insanların o koltuklara oturmaması için o koltukları jakoben fikirlerinizi sizinle birlikte paylaşan adamlar için mi savunuyorsunuz?
CHP neden bu kadar milletle ters düşüyor, neden insanlarımızın değerlerine karşı acımasız, keskin politika yürütüyorsunuz? Türkiye’nin değerleri ile ter düşmek, kızlarımıza başlarını açtırtmak, milli ve manevi değerlerimizden uzak olmak hangi ülkenin menfaatine. Türkiye böyle mi kalkınacak, kendi kızlarının başını zorla açarak mı gelişmiş ülke olacak, yargı yerlerde sürünen icraatlarıyla mı korunacak? Milli ve manevi değerlerimizden gençleri uzaklaştıracak, İmam Hatipleri, Kuran Kurslarını kapatacak, din dersini kaldıracak ve ülke gelişmiş olacak öylemi? Ülkenin kalkınmasına değil ABD’nin, siyonizmin oyuncağı olmasına vesile olabilecek derin ilişkilerin sürmesine neden müsaade etmek istiyorsunuz?
Kendi partilisine hakaret eden, iftira eden bir teşkilat ayrıca yine CHP… Bakın Konya il teşkilatına, mailler gelmiş basın mensuplarına ilçe başkanlarından, mevcut il başkanı için olmayacak iftiraları atmakta bir beis görmemişler, il başkanlarına alkolik diyorlar, başka onlarca iftira atıyorlar. Nasıl bir insan tipi bu CHP’liler anlayamıyorum, hem kendi kendileri ile kavga ediyorlar, hem milletle, hem hükümetle? Şu anda yargıda davası görülen ve yargının iddianamesinde terör örgütü olarak ifade edilen bir örgütün mensupları oldukları iddiasıyla yargılanan adamları meclise taşımaya çalıyorlar. Ki bu örgüt hakkındaki iddianamede onlarca cinayetten sorumlu oldukları iddiası var, ülkeyi kargaşaya sokmak istemişler, cinayet işlemişler ABD’nin oyuncağı olmuşlar ve ülkenin kalkınmasını önlemeye çalışmışlar.
Milletin milli ve manevi değerleri ile savaş yapıyorlar, alkolü savunuyorlar, adaleti hâkim kılamadığı net bir şekilde ortada olan yüksek yargı mensupları ile yargının üstünlüğünü değil, Türkiye’nin kargaşasını istiyorlar. Adam bakıyorsunuz mafya mensubu ile pazarlık yapıyor ama Atatürkçü olduğunu söylüyor ve CHP’nin korumasında, adama CHP toz kondurmuyor.
Kemal Kılıçtaroğlu Başbakan ile polemiğe girdiğinde oy kazanacağını zannediyor, iftira ediyor, siyaseti bataklığa çekmeye çalışıyor. “Ben vereceğim” diyor, Süleyman Demirel vari siyaset yapıyor, “benim adım Kemal ben bulurum” diyor, partide herkes bildiri yayınlıyor ve ülke muhalefet olarak bunların insafına terk edilmiş oluyor. Yazık oysa Ana Muhalefet hemen iktidar olabilecek parti demektir, oysa CHP bu haliyle iktidar olursa ve ülkeyi de kendine benzetirse, vah halimize… Türkiye’nin neye ihtiyacı var anlıyoruz, Türkiye’nin gerçekten politika üretecek, ülkenin değerleri ile çatışmayan, güçlü bir muhalefete ihtiyacı var.
Kendi il başkanlarına iftira eden ilçe yöneticileri ile yargıda jakobenizmi savunan milletvekilleriyle, isyan çıkartma bildirisi yayınlayan mensuplarıyla, “benim adım Kemal ben bulurum” mantığıyla olmadık vaatleriyle, genel sekreter kavgasıyla, genel başkan yardımcısı kavgasıyla, kaset oyunlarıyla genel başkanlığa gelen Kemal Kılıçtaroğlusuyla CHP iktidara mı gelecek? Mahkeme tarafından terör örgütü olarak ifade edilen bir örgütün avukatlığını, savunuculuğunu yaptığı sürece, milletle kavga ettiği sürece, milli ve manevi değerlerle çatıştığı sürece, kızlarımızın başörtüsüyle uğraştığı ve uğraşanları koruyup kolladığı sürece ben milletimizin bu partiyi iktidara taşıyacağına inanmıyorum. Kemal Kılıçtaroğlu halkı çok hafife alıyor, Sayın Başbakanla üslubu düşük şekilde çatışırsa oy kazanacağını zannediyor. Oysa bizim halkımız Kemal Kılıçtaroğlunun zannettiği kadar basit bir halk değildir, feraseti vardır ve o feraset bugün milletle oynayanları tarih çöplüğüne atmıştır…
Yazımızın sonunda net ifade ediyoruz, hükümetten özür diliyorum, aceleci davranmışım, yoksa anlaşılıyor ki adaletin sorunları konusunda ayak direnmiş ve ondan dolayı hükümet adım atamamış. Anlaşılıyor ki adamlar koltuklarını kaybetmemek, yetkilerini başkaları ile paylaşmamak için ülkenin yargı sistemini mahvetmişler, adamlar adaletin tecellisi için değil kendi çıkarları için mücadele etmişler. Anlaşılıyor ki adamlar adalete kıymışlar, harcamışlar, ülkeye acımamışlar, mafyayla, şununla bununla dosya pazarlığı yapmışlar, ülkenin geleceğiyle oynamakta hiç beis görmemişler…
Şimdide istifa ediyor CHP milletvekilleri Adalet Komisyonundan ve ülkeyi kendilerince bir kaosa götürmeye çalışıyorlar, isyan edeceklermiş, bildiri yayınlıyorlar… Bir gün bile ülkenin gelişmesine, dönüşümüne kafa yormuyorlar. Ülkeye takoz olmaya çalışıyorlar. Allah bu zavallılara fırsat vermesin ve anlıyoruz ki çok çalışmamız ve ülkenin kaderini bunların eline bırakmamız gerekiyor… Gün çalışma günüdür, yoksa adamlar bu ülkeye hiç acımıyorlar bilesiniz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.