
Bir Ülke Değil Kan Ağlayan
Yanı başımızda bir ülke kaybolup gidiyor. Tarihi, kültürü, birliği ve dirliği yok oluyor. Gün geçmiyor ki bir bombalamada, silahlı bir saldırıda, kör bir kurşunla, bir hava saldırısında ölenlerin sayısı çoğalmasın.
Yanı başımızda bir ülke kendi insanını göz göre göre katlediyor. Gören göz kim, sensin benim. Bir de konseyler, komisyonlar, iyi niyet elçileri, dostlar, birlikler görüyor olan biteni. Büyük büyük salonlarda, ışıltılı halılar üzerinde, kulaklarında birbirlerini anlamak için taktıkları mikrofonlarla olan biteni görüyor ve fakat bir ülkenin yok olmasına engel olamıyorlar.
Yanı başımızda bir ülkenin çocukları yarına umutla bakamıyor, toprak artık kan bitiriyor, ekmek alacak para yok da ekmeği yapacak fırın da yok, sahi bu ülke nasıl geçiniyor? Muhaliflere terörist diyor birileri, iktidara yakın olan devletler yanaşmıyor anlaşmaya, muktedir kim, soran yok.
Anlattıklarım abartı mı diye düşünmeye fırsatım bile kalmıyor. İşte, görüyorsunuz, bir ülke yok oluyor. Peki, bu yazıyı hangi ülke için yazmışız ki? Suriye, Afganistan, Irak, Filistin, Tunus, Yemen… Hangisi için yazarsanız yazın, tutacaktır bu yazı. Aslında hepsi yanı başımızda bu devletlerin.
Bir yönetici nasıl olur da, kendi kanından olan insanları yine kendi silahlarıyla öldürmeyi göze alabilir? Bunu ona yaptıran sebep nedir? Öyle çok soru var ki cevabını bekleyen. Lakin şu nokta beni çok daha rahatsız ve huzursuz ediyor; yahu neden bu ölüm, kalım, savaş, kargaşa Avrupa ve onun uzak ortağı Rusya ve Çin’de olmaz? Onlar daha demokrat mı, onlarda da iktidar mücadelesi ne bileyim muhalif yok mu? İngiltere ve Amerika, başka ülkelerin en mahrem sırlarını bilirken, kavga ve gürültüyü ülkelerinden nasıl uzak tutabilirler?
Sorularımın komik ve hatta dramatik olduğunun farkındayım. Sistemi kuranlar, merkezin korunmasına azami özeni gösterip, bir fanusun içine almayı başarmışlar. Ekonomi ve iktidar hırsı. Aslında böyle bakınca, kendi vatandaşına silah yönetenle aralarında fark var mıdır acaba diye ürpermiyor değilim.
Yanı başımızda olduğuna göre, biz de o sistemin planlı oyunu içindeyiz. Hem dalı kırıp kanatıyorlar hem akan kanı bize temizletmeye çalışıyorlar. Onların, ölen insanlarla ancak sayısal olarak ilgilenebileceğini biliyoruz. Timsah gözyaşları döküyorlar.
Peki biz…Aziz bir millet olduğumuzu unutmasak yeter.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.