Alâeddin Tepesi Konyaya kazandırılıyor

Tabi biz yazılarımızda Sayın Ahmet Davutoğlu’nu övüyoruz ve onu çok sevmemiz gerektiğini söylüyoruz ya, bazı dostlarım beni uyardı “insanlar sana Ahmet Davutoğlu fanatiği derler dikkat et” dediler. Elbette önemli bir uyarı, gazeteci hiçbir konuda fanatik olmamalı, her halükarda sağduyulu olmayı başarmalıdır.

Bu gazeteciliğin vazgeçilmez bir ilkesidir, bu ilke o kadar önemlidir ki; zaman zaman ölüm kalım meselesi haline gelir. Alın size Uludere olayları, resmen Hasip Kaplan olacak o PKK yandaşı vekil kışkırtma yapıyor ve (her halinden çok değerli olduğu anlaşılıyor) halkı Kaymakama karşı kışkırtmış.

Tabi bu PKK yandaşı adamlar gerçekten çok aymaz, bakıyorsunuz BDP’li bir başka sözüm ona milletvekili çıkıyor ve “bu PKK sevdalısı Hasip Kaplan’ı koruyor. Hasip Kaplan buyurmuş ki “cenazelerinize PKK terör örgütünün bayrağını asacaksınız” halk korkmuş “tamam” demiş,” ama bırak bizim acımızı normal yaşayalım, devletimiz gelsin başsağlığı dilesin, birlikte ağlayalım, acımız bir olsun” demişler. Eşkıya kabul etmemiş, demiş ki “yok gelirlerse olay çıkar” ve Kahraman Kaymakama karşı orada darp uygulamış, eşkıyasını devlete karşı kullanmış. Ve tabi CHP’nin bu konuda sadece oyu önceleyen garip çıkışı, MHP Lideri Devlet Bahçeli kadar sağduyulu olmayan Kılıçtaroğlu tuhaflığı…

İşte sağduyulu olmasak ne yapacağız, bu adamlara her türlü hakareti etmemiz gerekiyor, yok biz öyle yapmıyoruz, diyoruz ki millete hepimiz acılayalım ve kimin oyuncağı oldukları belli olmayan bu eşkıyalara fırsat vermeyelim.

Neticede biz gazeteciyiz, kızarken de, sinirlenirken de toplumu kışkırtmamalı ama aynı zamanda eşkıyanın haddini bildirmeliyiz.

Şimdi diyeceksiniz ki başlığa bak, içeriğe bak ne alaka. Sevgili okurlar işte size şunu demeye çalışıyorum “canınızı sıkmayın, bakın bu ülkede çok güzel olaylar yaşanıyor, Türkiye normalleşiyor, yıllarca hayal bile edemediğimiz bir konu Sayın Ahmet Davutoğlu’nun girişimiyle hemen sonuçlandırılıverdi ve artık Alâeddin Tepesi Konyalıların. Evet, artık Alâeddin Tepesi tarihi görünümüne kavuşuyor, yıllarca ülkede kendini gösteren “asker vesayeti” yapısı değişiyor, her şey normalleşiyor.

Artık askerimiz vatana hizmete yöneliyor, milleti hizaya getirme gibi bir görevi kendinde görmüyor. Bu çok çok önemli bir şeydir. Ve inanınız sadece bundan dolayı bile Ak Parti iktidarına, Sayın Ahmet Davutoğlu’na teşekkürlerimizi sunmamız gerekir diye düşünüyorum.

Sayın Ahmet Davutoğlu geçen gün bir yazılı açıklama ile konuyu kamuoyuna duyurdu ve konu resmileşmiş oldu. Biz nasıl Ahmet Davutoğlu’nu sevmeyelim, biz nasıl takdir etmeyelim, dostlarım inanınız bu kadarı fanatiklik değil, bu kadarı ahde vefadır.

Elbette Subaylarımız için çok güzel bir ordu evi yapılmalıdır ve hatta mevcut orduevinden çok çok güzel 5 yıldızlı düzeyinde bir tesis yapılmalıdır. Ordumuz bizim göz bebeğimiz aman yanlış anlaşılmasın, bizim meselemiz ordumuzla değil meselemiz Alâeddin tepesinin Konya’ya kazandırılmış olması ve ülkede taşların yerine oturuyor olmasıdır.

Emeği geçen herkesi kutluyor ve teşekkürlerimizi sunuyoruz ve diyoruz ki bu millet büyük badireler atlattı ve bugün iyi bir yoldayız. Bu yolda önümüzdeki engelleri elbette ciddiye almalıyız ama büyük hedeften şaşmamamız gerekiyor. Asıl olan güçlü Türkiye’nin geleceğini kurmak gerisi teferruat, kardeşliğimize sahip çıkalım, dirliğimize birliğimize sahip çıkalım ve güzel olan şeyleri de takdir edelim.

Mesele bundan ibarettir. Şimdi Alâeddin Tepesindeki o bina bir an önce yıkılmalıdır. O bölge tamamen ıslah edilmeli hatta gerekiyorsa Alâeddin Tepesindeki düğün salonu da yıkılmalı oraya Konya’nın vitrini olacak, tepenin tarihi ile bütünleşmiş anıt mesabesinde güzel eserler yapılmalıdır. O bölge tamamen Konya’ya kazandırılmalı ve tepenin tamamı Kültür Parkla da birlikte düşünülerek yeniden imar edilmelidir. Büyük düşünen Konyalılar bence hemen bu konularda fikirler üretmeli ve yetkililerde bu fikirlere önem vererek Alâeddin Tepesini Kültür Parkla birlikte Konya’nın devasa “şehir parkı” haline getirilmelidir ve Konya buradan nefes almalıdır.

Evet, konu önemli ve tekrar emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunuyoruz, umarız o bölge büyük bir değişimle arzu edilen güzelliğine kavuşur, meselemiz bu…