AK Parti Konya’da “yenileme süreci” yaşanacak mı?

Bu günlerde kiminle konuşsak konu bir şekilde AK Parti Konya İl Teşkilatında önümüzdeki süreçte yapılacak il kongresinde kimin il başkanı olacağı hususuna geliyor.

Herkesin en fazla merak ettiği konu Başbakan Ahmet Davutoğlu Konya’da ciddi bir değişim yapacak mı?

Tabi bu arada İl Başkanlığı için de ciddi bir şekilde isimler konuşulmaya çoktan başlanmış bizim anladığımız o.

Peki, bu isimler kimler? Aktarayım, Uğur Kaleli, Ömer Ünal, Mustafa Ak, Ulvi Bezirci, Hasan Angı, Zekeriya Mızrak ve elbette en büyük soru Ahmet Sorgun ile devam edilecek mi?

Tabi ister istemez konuya bizler de müdahil oluyoruz, bizler de görüşümüzü ifade ediyoruz, konuşulanlardan bir neticeye varmaya çalışıyoruz.

Yukarı da ismini yazdığım insanların Konya’mızda bir tanınırlığı, itibarı var. Bu konuda bir sorunumuz yok.

İşte bu noktada ben bütün bu isimlere ve bu isimleri il başkanı yapmaya çalışan insan topluluklarına birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum.

Öncelikle rica ediyorum bu süreçler AK Partiye yakışır vakarda yaşansın, kimse bir başkasının aleyhinde kara propaganda ile bu süreçleri yürütmesin.

Amaç Konya’yı ileriye taşımaksa herkes şunu bilsin, hırs elbette önemlidir ama unutmamak gerekir ki en önemli husus nasibe imandır.

Neyse bunları yazdıktan sonra bizim görüşümüzü de yazalım.

Bu isimler arasından Uğur Kaleli’yi ayırıyorum. Sayın Uğur Kaleli ile ilgili sonra yazarım. Sadece şunu ifade etmek istiyorum, siyasette gelecek umanlar, isimlerinin çok fazla piyasada dolaşmasını önlemeleri gerekir. Bir isim piyasada çok gezerse bu isim toplum tarafından çok kabul gördüğü anlamına gelmez, bilakis isim yıpranır. İlgililere ifade edelim.

Sonra gelelim isimler üzerinde tahlile. Ben şahsen Ömer Ünal ismine pek fazla şans tanımıyorum. Olmayacağı kanaatindeyim, nedenini sorarsanız da, şunu ifade edebilirim, AK Parti de bir algı vardır, kaybedenler kaybetmişler sınıfına girer ve bir daha kazanmak için şansları genelde pek olmaz.

Bir insanın bir kez şansı vardır, onu iyi kullanırsa kullanır, kullanamazsa bir belediyede daire başkanı olabilir ama bilmesi gerekir gelip gelebileceği en iyi makam budur, artık ileriye dönük çok fazla siyasi geleceği kalmıyor. Bunun Konya’da sadece bir istisnası var ve herkes bilir ki istisnalar kaideyi bozmazlar.

Tabi aynı şekilde ben Sayın Hasan Angı’nın da il başkanı olma şansının olmadığını düşünüyorum.

Burada Zekeriya Mızrak ismi ile ilgili de aynı ifadeleri kullanmamız gerekiyor. Ayrıca tabi Zekeriya Mızrak’ın paralel ihanet çetesi ile ilgili görüşlerini de, Fevzi Kayacan’ın görüşlerini merak ettiğimiz gibi merak ediyoruz, belki bir gün paralel ihanet çetesi ile ilgili Zekeriya Mızrak açıklama yapar bizler de hakkında daha net konuşma olanağı elde etmiş oluruz.

Şahsen ben Zekeriya Mızrak’ın da bir şansının olmadığını düşünüyorum, ifade edeyim.

Ulvi Bezirci ve Mustafa Ak isimlerinin ise en son seçenekte gündeme gelebilecek isimler olduğunu düşünüyorum. Mustafa Ak’ın, Uğur İbrahim Altay, Mustafa Akış gibi isimlerle samimiyetini az çok biliyorum, onun için bana kalırsa ben Ulvi Bey’den Mustafa Beyin daha şanslı olduğunu düşünürüm.

Gelelim Ahmet Sorgun’a…

Ahmet Sorgun bugün itibariyle Ankara’da görebildiğimiz kadarıyla üzeri çizilmiş bir isim değil. Yani devam edebilir ama Ahmet Sorgun Bey’in Fevzi Kayacan konusunda, Baro seçimleri konusunda net olmaması, bir açıklama yapamaması Ahmet Sorgun’u istemeyenlere, bilgisi olsun, müthiş bir şekilde pirim oluyor.

Ahmet Sorgun’un bir danışman kadrosu, bir istişare mekanizması var mı? Eğer varsa, Ahmet Sorgun’a şu izah edilmelidir, eğer Fevzi Kayacan Konya Baro Seçimlerini kazanırsa, herkes bilmelidir, Ahmet Sorgun Konya il başkanı olamaz.

Dergi çıkarmakla, gazete çıkarmakla, Ahmet Davutoğlu ile çekilen fotoğraflardan oluşan albüm gazete dağıtmakla bu işler olmaz. Bizim dostluğumuza inanmayabilir, ben olsam inanırdım, kendimi biliyorum, kasten ve isteyerek kimseye Allah’ın izni ile düşmanlık yapmadım, yapmam. Niye Ahmet Sorgun’a yapalım?

Ama AK Partiye oy veren taban, Konyalılar, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu paralel ihanet çetesine taviz verenlere, paralel ihanet çetesine pirim verenlere kesinlikle sevgi göstermez, bunu herkesin çok net bir şekilde bilmesi gerekir.

Ahmet Sorgun çıksın, bir basın toplantısı yapsın, Fevzi Kayacan’a karşı olduklarını, yanında yer almalarının imkânı olmadığını açıklasın, paralel ihanet çetesi ile işbirliği yapmasının imkânı olmadığını açıklasın. Çok mu zor yahu bunu yapmak? Neden korkuyor? Gürsoy Bilgin’den mi korkuyor?

Halktan korksun, “bir defa ölünür” diyen liderin partisinde olduğunu unutmasın…

Ve bunu yapsın, biz de yanında olalım, Konya’da yanında olsun, Konyamızda da Ahmet Sorgun’un ağabeyliği devam etsin…

Ya da hepimizi şaşırtsın, paralel ihanet çetesine avanta veren “büyük başkan” gibi o da geri adım atsın, paralel ihanet şebekesine prim versin. Milleti silsin, bizleri yok saysın, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ahmet Davutoğlu’nun arkasından iş tutsun ve gazeteyle, dergiyle, bilye ile boncukla il başkanlığını, hiç olmazsa milletvekilliğini garanti altına alacağını düşünsün.

Olur mu, Sayın Ahmet Sorgun, böyle kazanılır mı?

Bak biz Fevzi Kayacan’a bazı sorular sorduk, sorularımız çok basitti;

1- Sayın Fevzi Kayacan 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimlerini ne olarak görmektedir? 17 ve 25 Aralık operasyonlarına darbe diyebilmekte midir?

2- O darbe operasyonlarını hırsızlığa-yolsuzluğa yönelik operasyon olarak mı görmektedir? Çok net 17 ve 25 Aralıkta yapılanlar hırsızlık mı yoksa darbe operasyonu mudur? Bu konunun bir izahatını yapabilir mi?

Soru net, ortalama bir ilkokul öğrencisi bu soruya cevap verebilir değil mi?

İşte şu ana kadar Fevzi Kayacan’ın yanıt veremediği sorular bunlardı ve yanıt veremedi ve Ahmet Sorgun’da şu ana kadar bir resmi açıklama yapıp bu sorulara yanıt veremeyen adamla birlikte olmadığını, onu desteklemediğini ve hatta ona karşı olduğunu açıklayamadı.

1. Mehmet Şeyh Bedrettin’e “kendi hükmünü kendin ver” demiş, biz de Ahmet Sorgun’a soralım, bu sorulara yanıt veremeyen birisini destekleyen bir adam “bir defa ölürsünüz” diyen bir liderin partisinde il başkanı olabilir mi?