Ahmet DavutoğluTürkiye yoğun günler yaşıyor, bu yoğunlukta genel anlamda Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun üzerinde yoğunlaşmış durumda. Yaşanan her gelişme zannediyorum ki Sayın Erdoğan ve Davutoğlu’da ciddi yorgunluk ve yoğunluk oluşturuyorlar. İşte görüyorsunuz Suriye konusu var can sıkar, Mısır konusu var öyle, İran, Rusya, Irak her yönleriyle bu iki devlet adamımızın yükünü artırıyor. Şimdilerde bakın bu belalara bir de Fransa eklendi. Sanki diğer yoğunluklar yetmiyor muş gibi.İşte bu yoğunlukların arasında, bu kargaşanın arasında Sayın Ahmet Davutoğlu öyle bir Konya çıkarması yaptı ki tam anlamıyla tarihi bir Şeb-i Arus yaşanmasına vesile oldu. 54 tane Afrikalı Dışişleri Bakanını Konya’ya getirdi, Konya’da Reform İzleme Grubu Toplantısının yapılmasını sağladı, Filistin Lideri Mahmut Abbas’ın Konya’ya gelmesi ise bambaşka bir konunun Konya ile anılmasını beraberinde getirdi. Evet, artık Konya diplomasinin görüşüldüğü bir şehir konumuna yükseliyor. Konya “Dünya Kenti” olma yolunda ciddi bir adım atmış oluyor.Sayın Ahmet Davutoğlu’nu anlamamız ve onun ritmine ayak uydurmamız, ona destek olmamız ve O’nu samimi bir şekilde sevmemiz gerekiyor.
Niye böyle olmalı izah edeyim: Bakın eğer Ahmet Davutoğlu’nu biz samimi bir şekilde sever ve samimi bir şekilde yanında olmayı başarabilirsek “Konya gibi bir dünya” deyişi vardı ya inanınız bu mümkün olması için ciddi argümanlar konuşulmaya başlar.
Şimdi peki nedir “Konya gibi dünya”? Bizim şehirciliğimiz değil, binalarımız değil, bizim sanatımız değil dünyaya örnek olarak sunacağımız. Bizim bugün dünyaya sunabileceğimiz en önemli gücümüz inancımız, algımız, sevgimiz, merhametimizdir. Zaten aslında dünyanın bugün en fazla ihtiyacı olan değerlerde bunlardır.
Aslında biz burada çok önemli bir kavşaktayız, ya dünyaya bir yaşam modeli (içtimai hayat) sunabileceğiz, ya da bizlerde kaybolacağız. Bizim insan yetiştirme mecburiyetimiz, hepimizin nitelikli olma şartı, Ahmet Davutoğlu’na destek olma zorunluluğumuz buradan başlamaktadır.
Basit siyasi çekişmeleri, basit makam, mevki, para hesaplarını bırakmalı birlik olmalıyız, birliğimiz beraberinde dirlik getirecektir ya da yok olup gideceğiz, batının basit uydusu olarak kalacağız, mesele bu kadar önemlidir. Ahmet Davutoğlu’na destek olmanın sadece Ahmet Davutoğlu’nun siyasi geleceği ile ilgili değildir. Bilelim, düşünelim derim. Konu önemli bu konuyla ilgili bir yazı daha yazacağımız belirtip bir diğer konuya geçelim.
Konya Üniversitesine Hayırlı Olsun
Konya Üniversitesine İlahiyat Fakültesi, Eğitim Fakültesi ve Meram Tıp Fakültesinin bağlanması konusunda çok önemli adımlar atıldı. Bakanlar kurulu bu kararı onayladı, artık bir tek Cumhurbaşkanının onayı kaldı, oda zannediyorum birkaç gün içinde tamamlanır ve Konya’da yeni bir dönem başlamış olur.
Tabi biz konuyla ilgili bir yazı yazdık ve yazı gerçekten çok fazla ilgi gördü. Bizi destekleyenler oldu, bizi eleştirenler. Hatta geçtiğimiz yıl Konya Üniversitesi ile ilgili bölünmeyi desteklemediğimiz fakat şimdi destekler mahiyette yazı yazdığımız için bazı dostlarımız bize dönek bile dedi.
Allah biliyor biz dönek değiliz olmadık olmayız da. Beni bilen bilir her halde 16 yaşındaki fikirlerim ile bugünkü fikirlerimin çok çelişmediğini net bir şekilde ifade edebilirim. O zamanda İslamcı bir insandım bugün de böyleyim hatta bunu siyaset üstü görmekteyim. Neyse ama şu önemli; mesela bir belediyenin yaptığı bir iş için önce yanlış, daha sonra şehrin şartlarına göre doğru diyebiliriz. Bu döneklik değildir. Bu doğruya her halükarda doğru diyebilmektir, konu bundan ibarettir.
Ben Konya Üniversitesine bu fakültelerin katılmasına karşıydım ama şimdi destekliyorum. Çünkü biliyorum ki ne devletin ayırdığı bütçe ile ne de Konyalılarla biz birkaç yıl içinde Konya Üniversitesini canlandıramayız. Konya ileri görüşlü ve olayları çok iyi değerlendirebilen, birlik ve beraberlik içinde hareket edebilen bir şehir değil ki. Öyle olunca da eğer Konya Üniversitesine bir canlılık gelmesini istiyorsak net bir şekilde bu karara destek olmalıyız. Bu üniversite böylece para kazanabilecek ve kendisini geliştirebilecektir.
Selçuk Üniversitesi de bir şey kaybetmez, zira zaten bir tıp fakültesi daha var, bununla birlikte diş hekimliği gibi çok fazla para getirebilen fakülteleri var. Yani gerçekçi olmak ve Konya Üniversitesinin geleceğe başarılı bir şekilde yürüyebilmesini sağlamak için bu fakültelerin Konya Üniversitesine dâhil olmasına destek olmalıyız.
Milletin Yetimini kaybettik…Aydın Menderes vefat etti. Allah Rahmet eylesin, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz, gerçekten önemli bir aydın, siyaset adamıydı, Allah taksiratını af etsin, mekânını cennet eylesin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.