
Hakan Bahçeci
Ya Top Yuvarlak Değilse
Yayınlanma:
Futbol bir topu, iki direk arasından geçirmeyi amaçlayan bir oyundur. Tüm dünyada, yuvarlak bir obje, dikebileceğiniz iki taş ve iki kişi bulduğunuz zaman oynayabileceğiniz bir oyundur. Belki de bu kadar basit olduğundan nerdeyse tüm dünyada taraftar bulan ve sevilen bir etkinlik haline gelmiştir. Zevkli bir tarafı da vardır. Spor yapmak isteyen için birebirdir.
Futbol, bir sektör ve yönetilen bir organizasyon haline geldiği andan itibaren kuralları ve kurumları olan bir yapıya dönüşmüştür. Kendince, şöhretleri, fanatikleri, efsaneleri oluşmuş ve basit bir top oyunu olmaktan çıkmıştır. İşte bu noktadan sonra futbol topunun yuvarlak olması fiziksel bir zorunluluk olmaktan çıkmış ve birileri futbol topunu dört köşe olmaya zorlamıştır.
Bu tür spor etkinlikleri yıllardır devam eden oyunlardır. Toplumun neden ihtiyaç duyduğu konusunda uzun ve derinlikli sosyolojik araştırmalar yapılmıştır. Keyifli vakit geçirmek denen ve çocukluğumuzdan itibaren atamadığımız oyun oynama istek ve arzusu başat faktör olmuştur. Oyunda kazanma hırsı ve isteği insancıl bir durumdur. “Hiçbir maça kaybetmek için çıkılmaz” basit kuralı oyunu heyecanlı hale getirir. Gerek oyunun içinde olanlar gerekse seyredenler bu basit kural gereği kazanmayı arzularlar.
Kaybetmeyi bilenler ve kaybetmenin de kazanmak kadar olabilecek bir sonuç olduğunu içselleştirebilenler sanırım oyundan daha çok zevk alırlar. Bunun tersi durumda, oyunun sahası ve kuralları dışında bir takım müdahaleler olursa ne oyun ne oyuncu ne seyirci oyundan zevk almayı beceremez. Sadece kazanma üzerine kurulmuş plan ve girişimler bir süre sonra gayri meşru ilişkileri ve talepleri de beraberinde getirir.
Buraya kadar bahsettiğimiz konu aslında tüm hayatın olması gerektiği düzenin de bir açıklaması olsa gerek. Fakat futbol gibi binlerce kişiyi ve binlerce doları ilgilendiren bir eğlence sektörünün içinde bulunduğu durum çok daha özel bir hal arz ediyor. Neredeyse tüm dünya futbolunda zaman zaman gündeme gelen saha dışı olaylar ve şike iddiaları en çok taraftarı ve seyirciyi etkilemektedir.
Genelde dünyada özel de ise ülkemizde yıllardır dillendirilip de ispat edilemeyen şike iddiaları, futbolu yönetenlerin ulaştığı fildişi kuleler ve tabir caizse futbol topundan mamul krallıkları nedeniyle şehir efsanesi olarak sürüp gitmekteydi. Kulüp başkanları, sanal bir zırha bürünmüş ve neredeyse baş edilmez görünen bir erke ulaşmışlardı. Bu güç zamanla sanal bir liderlik piramidi oluşturmuştu. Değilse milyon dolarları olan onca zengin neden bir futbol takımı sahibi olmayı isterlerdi?
Futbol ekonomisi gibi bir kavramın finans sistemine girmesi, takımların marka olması ve borsada yer almaları, yayın gelirlerinin dağıtılması, transfer denen o neme nem muamma, futbolun bir oyun olmaktan çıkmasına başka bir sebepler zinciri olsa gerek. Bir futbolcuyu transfer ettiğini borsaya bildirmek markanın değerini ve bu sebeple hisselerin değerini artmasını beklemek futbol denen oyunun artık bir oyundan çok daha farklı şeyler olduğunu gösteriyor. Eğer futbol bir oyundan başka ir şeyse, şikeyi, şimdiye kadar konuşmuyor olmak normal değildi zaten.
Futbol, ekonomisinden eğlencesine, medyasından fanatiğine büyük bir kesimi ilgilendirmektedir. Bu kadar büyümesi gerekli midir acaba? Yıllardır kafamı bu soru meşgul etmiştir. Hani diyorum ki ülkede futbol kökten yasaklansa ne olur?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.