Ufuk Turunun Bu Yıl Sekizincisi Yapıldı

Bu sene Ufuk Turu programlarının 8. Yapıldı. Çok önemli bir konu olan “Değerler” toplantılarda konuşuldu.
 
 Katılım yine gayet güzeldi, üç gün boyunca nerede ise her gün en az üç program olmak üzere paneller, konferanslar tertip edildi. Ve hepsinde de ülkemizdeki ahlaki sorunlar, değerlerimizdeki aşınmalar ve sağlıklı bir gelecek için atılması gerekenler anlatıldı, konuşuldu.  Konya Sivil Toplum Kuruluşlarını kutluyoruz, 86 kurum bir araya gelmişler ve müthiş bir ahenk oluşturmuşlar. Bu konuda bütün kurumları kutlamak istiyorum, Konya ve ülkemiz için ciddi müthiş bir örnek teşkil etmektedir bu çalışmalar. Bu arada Ufuk Turu toplantıları Konya’nın en değerli markası olma yolunda hızla ilerlemektedir. Öncelikle bunları ifade edelim. Burada Sami Sorgun Ağabeyi, Latif Selvi Ağabeyi özellikle kutlamak gerektiğini düşünüyorum. Tabi Hasan Hüseyin Varol Hocamızı da unutmamak gerekmektedir. Neticede emeği geçen herkesi kutluyor ve bu başarılı çalışmaların devam etmesini niyaz ediyoruz.  
Programların içeriklerine gelince; ikna edicimiydi diye sorarsanız, hayır yanıtını vermem gerekiyor, hayır ikna edici değildi ve hatta ben çoğu konuşmaları kaygıyla dinledim, belirtmeliyim. Konuşma bittiğinde konuşmacının konuşma şeklinden “evet biz bitmişiz” diyordum.
Notlarım çok fazla, hepsini bir yazıda anlatmamın imkânı yok. Bu notları zaman zaman yazılarımla sizinle paylaşmak istiyorum.
Anlatmaya çalışayım. Birincisi konuşmacıların bizi, bizim sorunlarımızı konuşurken hep batılı feylesoflardan, yazarlardan örnek vermeleri benim çok tuhafıma gitti. Bizim profesörlerimiz, doçentlerimiz, ya da üniversitelerde çalışan diğer akademisyenlerimiz neden bütün batı referansları ile felsefe, sosyoloji, ekonomi okuyorlar, öğreniyorlar. Bizi dışarıdan, biz olmayandan öğrenip, ona güre sorunları çözmeye çalışıyorlar, hakikat değişmediği sürece, koyun et yemediği sürece bu yanlıştır belirtelim.
 
 Bir saat konuşuyor hocam ama bakıyorsunuz dünyasında bir tane bile bizden yazar, feylesof, düşünür, sosyal bilimci yok. Tamamen batılılarla konuşuyor, konuşmasının böyle güzel ve etkili olduğunu düşünüyor her halde. Bu konunun bir istisnası vardı oda Sayın Ahmet Davutoğlu’ydu. Ahmet Davutoğlu’nun alıntıları hep bizden diyebileceğimiz değerli düşünürlerdendi.
 
 İkna edici olmayan bir diğer konu ise konuşmalarda belki toplumu bu süreçte en güzel bir şekilde eğitebilecek olan Tasavvuf yoktu. Tabi buna herkes katılmayabilir, ben bu çağda insanların huzurunun yolunun Tasavvuftan geçtiğine inanıyorum.
 
 Yine toplantıda not aldığım bir konuda iş dünyasının konuşulduğu programdı. İş dünyasını, patronları temsil eden kimse yoktu.
En azından MÜSİAD’dan bir yetkili konuşmacı olarak çağrılabilirdi. Zira bugün iş dünyasının sorunlarını konuşurken sadece işçilerin yaşadıkları sorunları gündeme getirmekle bu sorunlar çözülemez. Temel sorunların başının, iş yerlerimizin çağa yeniliyor, insanımızın çağda kendi modellerini oluşturamıyor olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. İş yeri sahibi elbette işçisine para vermeli ama işçinin iş ahlakı, işverenin karlılığı gibi konular çözülmeden bu konularda atılacak adımların bir anlamının olmayacağı kesin.  
 Aile kavramı konuşulurken de bizim aile algımızın toplantılarda bir örnek olarak sunulmadığını, sorunun erkek kadın ilişkisine indirgendiğini gördük. Bu da bir diğer yanlış husustu, tabi bence…
 
 Neyse anlatılacak daha çok konu var. Öncelikle değerlerimizin bu çağa uygun hale getirmede ciddi problemlerin olduğunu tespit bence önemli. Onun için bu konuların konuşuluyor olması başlı başına takdiri hak eden bir durum olduğu da muhakkak. Burada önemli olan bu konuların daha fazla gündem de tutulabilecek bir altyapının oluşturulmasıdır.
 Sonuç bildirgesini fevkalade güzel ve önemli buluyorum. Bunu da mutlaka belirtmeliyim. Özünde bu toplantıyı önemsiyor, hazırlayanları kutluyoruz ama içeriğinin zenginleştirilmeye muhtaç olduğunu da belirtmek istiyorum.

Umarız ki yeniçağda bizim de kendimizden söyleyebileceğimiz bir şeyleri muhafaza gücüne sahip oluruz.

Allah insanımızı korusun…

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hamdi Bağcı Arşivi