
Sizce Fevzi Kayacan’dan Yanıt Geldi mi?
Fevzi Kayacan’dan yanıt gelmiş midir? Bir okurumuzun ifadesi ile “yanıtımızı aldık mı”?
Size sorayım, Fevzi Kayacan bize yanıt vermiş olabilir mi?
Neyse yanıtını ben yazayım, evet Fevzi Kayacan bir yanıt verdi...
Çünkü zaten biz yazımızda yanıtsızlığın da bir yanıt olduğunu ifade etmiştik, sukutun ikrar anlamına geldiğini ifade etmiştik…
Lafı eğip bükmeye, uzatmaya gerek yok, Konya Baro Başkanlığına bizim görüşümüz kesinlikle Fevzi Kayacan seçilmemelidir.
Fevzi Kayacan ülkemize ihanet eden paralel ihanet çetesi ile arasına mesafe koyduğunu deklare edememektedir. Yargımızın hangi kademesinde olursa olsun, paralel ihanet çetesine mensup, ya da paralel ihanet çetesi ile arasına mesafe koyamayan hiç kimse yer almamalıdır.
Zira paralel ihanet çetesi bu ülkeye ihanet etmiştir. Ülkemize ihanet eden bir çetenin ülkemizin hangi kademesinde olursa olsun, hangi seviyede olursa olsun, görev alması milli güvenliğimiz için tehdittir.
MHP ya da CHP’li bir baro başkanı olabilir ama paralel ihanet çetesine mensubiyeti bırakın, razı olan, rıza gösteren, pazarlık yapan bir liste bile kazanmamalıdır.
Konyamızın AK Partili avukat milletvekillerinden de bu yiğit duruşu bekliyoruz.
Eğer kendilerine “AK Partiliyiz” diyorlarsa, “Türkiye Cumhuriyetine bağlıyız” diyorlarsa, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na karşı sadakatle bağlıyız” diyorlarsa buna mecburlar.
Bu dava eyyamcılığı kaldırmaz, bir açıklama yapmadıkları takdirde de bütün AK Partili Milletvekillerin de çok rahat bir şekilde paralel ihanet çetesinden korktuğunu ya da paralel ihanet çetesi ile arasına mesafe koyamadığını ifade edebiliriz. AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun’da bu konuda daha net bir açıklamayı kamuoyuna borçludur.
AK Partililer eğer eyyamcılık yapacaksa, eğer tuz kokmuşsa bilemeyiz ama biz şunu ifade etmek isteriz, bu ülkeye ihanet edenlere karşı eyyamcı yaklaşımla hareket edenler bu millete ihanet edenlerle aynı suçun ortağı konumundadır.
Evet, soruyorum, anlaşılmayan bir şey var mı?
AK Parti İl Başkanlığı Seçimi Yaklaşıyor
Başbakanımız ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu açıkladı, önümüzdeki birkaç ay içerisinde AK Parti il kongreleri yapılacak ve 2015 yılına girdiğimizde Şubat ayının ortalarında ise AK Parti Genel Kongresi yapılarak AK Partideki kongre süreci seçim sath-ı mailine girmeden bitirilecek.
Bu da önümüzdeki 2 ayda Konya’nın AK Parti İl Başkanlığı konusunda yoğun bir gündemle kaynaması anlamına geliyor.
Peki, ne olur, Ahmet Sorgun devam eder mi? Buna müsaade edilir mi? Konya’da bu süreçte kilit isim kim olacak?
Bütün bu süreçlere Tahir Akyürek etkisi, Kerim Özkul etkisi nasıl olacak, belirleyici etkenler ne olacak?
Yazarız, konuşuruz elbette, bana birkaç isim geldi, bu süreçte mesela Uğur Kaleli ismini çok fazla duyacağız gibi görünüyor. Ama bir başka duyuma göre ise Uğur Kaleli milletvekilliği istiyormuş.
AK Parti de biliyorsunuz il ya da ilçelerde yönetime giren başkan olan insanlar milletvekilliği yarışına giremeyecekler. Öyle olunca zannediyorum Sayın Uğur Kaleli bir seçim yapmalıdır ve etkili olmak istediği parkuru belirlemelidir. Şunu da ifade edeyim, Uğur Kaleli Bey benim kanaatime göre Milletvekili olmak ister. Ankara’da etkili bir arkadaşımız, “Kerim Özkul, ne derse Uğur Kaleli ona uyar” dedi. Belirtelim.
Şunu da size belirteyim, bu süreçte en etkili isimlerden birisi perde arkasında Selçuk Öztürk Başkan olacaktır. Kendisi siyaseti şimdilik düşünmediğini belirttiği için de çok rahat ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu açısından ise çok güvenilir bir konumda durmaktadır.
Ayrıca ben bu süreçte 2 milletvekilinin de etkili olacağını düşünüyorum.
Sayın Yasin Aktay’ın da Konya ile yakın ilgilendiğini duyuyoruz, belirleyici olacak kanallardan birisi de o olabilir.
Neyse bu günlük bu kadar yazalım, belki bu hafta bir başka yazıda biraz daha ayrıntıya girerim, ömrümüz olursa hep birlikte göreceğiz.
Kürt Kardeşlerimiz Alınganlık Yapmasınlar
Cumartesi günkü yazıma bazı faşist Kürtlerden beklediğim açıklama geldi, mesajlar ağır hakaretlerle doluydu. Onlardan başkasını beklemiyorum.
Terörizmi çıkış gören, Türkiye Cumhuriyetinin attığı olumlu adımları taviz zanneden, okul yakan, elektrik parası ödemeyen, yol kesen, molotof atan eşkıyadan ve bunu amacına ulaşmak olarak gören yatakçı ve yardımcıdan başka ne beklenebilir ki?
Ben de beklemiyorum, sadece tarih onlara derslerini verecekler, şımarıklıklarının, eşkıyalıklarının bedelini ödeyecekler, bunu söyleyebilirim.
Yazımızdan bu ülkeye bağlı, Müslümanlığı ve Türkiye Cumhuriyetine bağlılığı tartışılmayan bu ülkenin asil evlatları olan Kürt kardeşlerimiz de alınmış.
Yok, alınmasınlar, bizim sözümüz onlara değil, biz onlarla kendimizi kardeş olarak görüyoruz, bizim derdimiz ırkı, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun yemek yediği çanağa tükürenle. Düşmanımız aynı sizin anlayacağınız sevgili kardeşlerim.
Onun için diyorum ki Kürtler -Türkler hep birlikte kardeşlerimizi bu kalleş satılmışların elinden alıncaya kadar bu mücadeleye devam edelim, kendisini Kürt temsilcisi zanneden HDP gibi terör yandaşını yerle bir edene kadar bu mücadeleye devam edelim,
Kürt kardeşlerimizin kaderini teröristlerin elinden kurtarana kadar bu mücadeleye devam edelim.
Bu büyük mücadeleyi Kürt Türk hepimiz yürütürsek başarırız.
MİT ve Genel Kurmayımızı Kutluyoruz
Cumartesi günü hepimiz için bayram günüydü, IŞİD’in elinden kutlu bir operasyonla 49 kardeşimiz kurtarıldı.
Rabbimize şükrediyor, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarımız Hakan Fidan, Genel Kurmay Başkanımız Necdet Özel başta olmak üzere bu operasyonda emeği geçen herkesi kutluyor, teşekkür ediyoruz. Kurtarılan kardeşlerimize ve ailelerine geçmiş diyoruz.
İnşaAllah bu hafta bir yazımı da bu konuya ayıracağız.
Rabbim bu millete daha nice kutlu bayramlar nasip etsin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.