Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Tayyar Altıkulaç tarafından hazırlanan öğrenci affıyla ilgili kanun teklifi Meclis Başkanlığı'na verildi. 2547 sayılı YÖK Kanunu'na geçici maddeler eklenmesini öngören kanun teklifi 3 maddeden oluşuyor. Öğrenci affı kanun teklifi, 2000-2001 eğitim öğretim yılından itibaren üniversitelerden her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilen veya ilişiği kesilme durumuna gelen öğrencilere her ders için 2 sınav hakkı tanınmasını öngörüyor.
Türkiye’de öğrenci affı çeşitli zamanlarda gündeme geldi.Bir önceki Öğrenci Affına ilişkin yasa teklifi, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda 23 Mayıs 2000 tarihinde görüşülerek kabul edilerek yasanın Genel Kurul'da kabul edilmesiyle, 10. kez öğrenci affı çıkmıştı.
Öğrenci affı kavramı ile af etmek istediğimiz kişinin öğrenci olduğunu unutmamak lazım.Bununla birlikte af suçla birlikte anılır.Eğitimde, bir öğrenci suçlu olarak görülmez,hatası düzeltilmeye suç olarak görülen davranışın izale edilip bir daha o davranışın yapılmaması öngörülür.İstendik davranışın gelişmesinde bir yöntemdir bu.Derslerinde başarısız olan öğrencilerin yaptırımları eğitim kurumunun kuralına göre uygulanır.Bu şekilde düşünüldüğü zaman gerekli başarıyı gösteremeyen birinin yeterli donanıma sahip olmadan mezun olması yerine daha da beklemesi uygun görünüyor.Bir eğitim sisteminin aksayan yönlerini af yasaları çıkararak örtmeye çalışmanın aslında hiç kimse için kalıcı bir çözüm olamayacağını söylemek mümkün görünüyor.
Belli bir eğitim sistemi içerisinde başarısız olan öğrenciler için sık sık öğrenci afları gereksinimi duyuluyorsa, bu ancak o sistemde büyük aksaklıkların ve yanlışlıkların varlığı anlamına gelebilir. Doğrudan bunları gidermeye yönelmek yerine, başarısızlıklar için af çıkarmak, faturası hep ülkenin bilgi düzeyinin aleyhine olacak bir sonuç doğurabilir.Bununla birlikte ülkemizin çeşitli alanlarda henüz profesyonel olma çabası bir çok özel durumu kendisi ile birlikte getiriyor. Toplumsal yapımız ve ülke yapımızın karşı karşıya geldiği durumlarda bir çok vatandaş bu durumdan mağdur olabiliyor. 28 Şubat süreci ile birlikte halen çözüm bekleyen bir problem olarak duran başörtüsü yüzünden başarılı olan birçok öğrenci okullarından uzaklaştırılmıştı. Başörtüsü konusunda hükümet toplumsal mutabakat sağlamak istiyor.Ama bu mutabakatın sağlanması için kimi basamakların atlanması gerekiyor.Bu affın bir basamak olması muhtemel. Kaldı ki af bekleyen başörtülü sayısından çok fazla diğer sebeplerle ayrılan öğrenci bulunmakta.
Affın bir an önce çıkmasını bekleyen binlerce öğrenci var,sendika,dernek ve diğer sivil toplum kuruluşları destekliyor,hükümet kararlı ve hatta geç kalındığını düşünenler var.Ama yine beyinlerdeki anlamsız korku “yada siz ne isim verirseniz onu kullanın” depreşiyor.Acaba diyorum bunlar,başörtülü öğrenciler bir protokol ile başörtüsü takmadan geri döneceklerini kayıt altına alsalar ne tür bir tepki verirlerdi.
Affın kapsamı çerçevesinde; 28 Şubat sürecinde mastır ve doktora yapmak için burslu olarak yurtdışına gönderilen birçok öğrenci YÖK tarafından çeşitli bahanelerle Türkiye'ye geri çağrılırken, iptal edilen bursları da tazminatlarıyla geri istenmişti. Öğrenci affı kanununda yer alan bir madde ile bu öğrencilere yeni bir imkan tanınacak. Burs borçlarını ödemekte zorlananlara ise, kamuda zorunlu hizmet yapma karşılığında borçlarının silinmesi imkanı da sağlanacak.
Öğrenci affı teklifinin genel gerekçesinde ise özellikle 2001 yılında yaşanan ekonomik ve sosyal krizlere işaret edilerek birçok öğrencinin bu krizlerin getirdiği nedenlerden dolayı üniversitelerden ayrılmak zorunda olduğuna değinildi. Ayrıca genel gerekçede bu affın son af olduğu belirtilerek bundan sonra üniversite öğrencilerinin af beklentisi içine girmemeleri gerektiği vurgulandı.
Bu tasarıda belirtildiği gibi son af olması bununla birlikte affı bir daha gündeme getirecek aksaklıkların yaşanmaması dileği ile kat edilecek uzun bir yolumuzun olduğunu unutmamak gerek…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.