Ramazan ayındayız. Mübarek Ramazan ayı… Bana sorarsanız ben eski yıllarda yaşadığım hazzı yaşayamıyorum bu yıl. Belki bulunduğum ortamla ilgili bilemiyorum. Beklide kendimle ilgili, yeterince kendimi inşa edemediğim için çevremdeki insanlardan etkileniyorum ve içimde yaşamam gereken huzuru yaşayamıyorum. Bilemiyorum. Bildiğim şu, Konya eski Konya değil, Türkler eski Türkler değil, Müslümanlar eski Müslüman değil.
Geçen hafta Konya’da deprem oldu, aslında çok şiddetli değilmiş uzmanlar öyle söylüyor. Ama hepimizi etkiledi ve ben o gün ve sonraki gün insanları izlemeye çalıştım.
Aslında İstanbul’daki felaket görüntüleri de beni çok etkilemişti. Kocaman kocaman TIR’ların nasıl birer karton kutusu gibi sel tarafından götürüldüğünü görmek ve hepsinin bir paçavra gibi üst üste yığılı vermesi beni etkiledi. İnsanların yüzüne yine baktım. Ama doğrusu pek etkilenen yoktu. Çok sıradan bir olay gibi yaklaşıyordu insanlar. Belki de öyledir ama ben bilemiyorum ve böyle olmadığını düşünüyorum ve ben etkilendim.
İkisi de tam anlamıyla ibretlik iki görüntüydü. Neyse Ramazan ayıyla başlayıp neden bu konuları yazdım. Beni etkileyen şeyler olduğu için mi sadece? Belki ama bence olayda çok farklı ve derinlemesine bir konuda kendisini hissettiriyor. İnsanların yüzüne Ramazan ayı boyunca ve bu iki olay yaşanırken baktığımda insanların itikatlarının ne kadar zayıflamış olduğunu gördüm. İnsanlar Allah’a sığınmayı unutmuşlar, taktire boyun eğmeyi unutmuşlar gibi geliyor bana.
Peki mesele nedir, neden böyle oluyor? Bence mesele itikat meselesidir.
Bakın itikat nedir, çevrenizdeki insanlara sorun, bakın bakalım insanlar ne diyecek. Merak ediyorum manasını bilen kaç insan çıkacak? Ben çok insanın çıkacağını zannetmiyorum.
İtikat nedir? İtikat Türkçe sözlükte inanmak, inanç olarak aktarılıyor. İtikat hapis etmek ve men etmek, bir şeye yönelmek, bir işe devamlı ve sımsıkı bağlanmak manalarına geliyor.
İnanmak ama neye inanmak? İman etmek ama neye iman etmek? Sorular bunlar ama cevabı çok sıradan verilecek kadar basit değil.
İnsanlar neye iman ediyorlar, neye itikat ediyorlar? Kadın televizyonda diyor ki, “sel inançlarımızı da götürdü”. Yahu nasıl bir inanç ki bu selle pekişmesi gerekirken koyup gidiyor. Çevrenize bakın, Müslümanlar eski Müslüman değil.
Sorun nerede peki? Sorun Lailaheillallah ifadesini anlayamamaktadır. Hepimiz farkına varmadan sekulerizmin etkisi altına girdik. Devlet laikleşir ama biz Türkler laikleştik. Hem de öyle bir laikleşme ki, tamamen din dışı bir yaşamı kendimiz için ideal yaşam olarak algılamaya başladık.
Lailaheillallah demek hayır başka ilah tanımıyorum, var olan her gücü, her otoriteyi, her uluyu, her tanrıyı, her duyguyu, her parayı, her insanı reddediyorum, sadece ve sadece bir olan Allah’ı kabul ediyorum, onu ilah olarak görüyorum, ona tapıyorum, ona ibadet ediyorum demektir. Bakın Bunu söylemek kolaydır ama uygulamak çok zordur. Dünya meşgaleleri, ahir zaman oyuncakları hepimizin çoktan başını döndürdü ve bu itikat dilde kaldı. Artık hepimiz mümin değiliz ve hatta mümin olmamak için gayret gösteriyoruz.
Bir de şunu görüyorum, mesela oruç tutmuyor, olabilir, tabi tutmaya bilir ama öyle bir oruç tutmuyor ki sanki almış eline şeytanın silahını –hâşâ- Rabbimize savaş ilan etmiş, Müslümanlara meydan okuyor. Yahu kardeşim ne oluyor, neden bu kadar kendi öz değerlerinde savaşıyorsun? Kendine Müslüman diyorsun, Allah’ın emirlerine asi gelmeyi hüner zannediyorsun, neyse konumuz bu değil ama inanınız bizim kendi Müslümanların Ramazandaki tavrı bana inançsız insanların tavırlarından daha incitici geliyor.
İşte depremde evlerimize giremiyorduk, neden giremedik? Yanlış var değil mi bir yerde, Allah’ın bizi korumasından şüphe mi ediyoruz? Evet, ediyoruz, binalarımızı adam gibi yapmamışız, inşaatlarımızı adam gibi dikmemişiz ve Allahın emirlerine isyan etmişiz. Hem de nasıl bir isyan bu, nasıl bir itaatsizlik bu.
Bakın dostlar Ramazan ayındayız, gelin hep birlikte bir birimizi uyararak tekrardan iman edelim. Allah’a gerçekten iman edelim, bakın o zaman deprem bizi yıkabilir mi? Yıkamaz elbette. Allah’ın takdiri ile gün geldiğinde ruhumuzu Rahmana teslim ettiğimizde de huzurlu olalım. Dünya kaç günlük, yeniden iman, yeniden itikat, yeniden Kuranı anlamak, yeniden Peygamber Efendimizi anlamak, yeniden Yaratanımıza, Rabbimize sığınmak. Bence yapmamız gereken bu.
Kadir Geceniz Kutlu mübarek olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.