Hatalıysam Ara

Yazımıza başlık olarak seçtiğimiz ifade, çoğunlukla resmi kurumlara ya da özel kuruluşlara ait araçların arkasında sürücüyü daha dikkatli olmaya zorlayan bir cümledir. Diğer bir ifadeyle sürücüyü gaza getirmenin başka bir yoludur. Son günlerde bu ifade, isim olarak bir kitabın kapağında yer almakta.

Uğur Ataseven imzalı bu kitap, kişisel gelişim tarzında görünmekle birlikte sıcak ve samimi havasıyla aslında hayatın içinden ve insana dair değerlendirmeleri sayesinde kendi türündeki kitaplardan farklı bir üslup taşımakta.

Kitapta hayatınıza yön verecek, nasıl yaşamanızı anlatacak, nasihat edecek cümleler içermiyor. Bu nedenle kitabı alıp hayatınızda çok büyük değişiklikler yapmayı düşünmeyin derim. Bununla birlikte yaşamın tamda içinden ve kalbinden örnekler ve yaşanmışlıklar bulacağınızdan hiç şüphem yok, hatta dikkat edin, örneklerden biri siz olabilirsiniz.

Hayattan umduğunuzu bulun, temennisiyle önsözünü bitirdiğinde Uğur Ataseven, aslında ne kadar büyük bir işe kalkıştığını ve ne büyük bir dilekte bulunduğunu sanırım fark etmiştir.

Günümüz insanı, düne ait değer yargılarını, değer anlayışlarını değiştirmekle kalmıyor onları başkalaştırıyor. Aslında insan kendine yabancılşıyor bu yabancılaşma değişimin sonucu değil, başka biri olmanın sonucudur. Değişme de, öz sabittir, cevher aynı kıymet ve ederini kaybetmez ancak başkalaşmak sureten aynı kalırken, öz bakımından farklı hale gelmektir.

Hız ve teknoloji, ihtiyaçların çeşitlenmesi bunların giderilmesinde gösterilen hırs ve zorunluluk, yalnızlaşan dünyalar, vefa, dürüstlük, hoşgörü, estetik ve muhabbet gibi duyguların törpülenmesine, zayıflamasına yol açmaktadır. Sağlıklı iletişim kurulamıyorsa, önyargılar, peşin hükümler, görmezlikten gelmeler, yok ve hiç saymalar oldukça tedirgin edici bir boyutta etkili olmaktadır.

İnsanların bozulduğu iddiası hemen her yerde dillendirilmekte, eskiden böylemiydi, türünden yakınmalar sıklıkla ifade edilmektedir. Hal böyle iken yaraya merhem niyetine adımlar da atılmıyor değil. Belki yukarıdan beri bahsettiğimiz kitap, bu adımlardan biri olsa gerek.

İnsanoğlunun yıllardır oluşturarak, olgunlaştırarak getirdiği temel değerler üzerinde ne çok konuşmaya ihtiyacımız var. Güzel örnekleri paylaşmaya, çoğaltmaya daha muhtacız bugün. İyi, kavramına yüklediğimiz anlam ve içerik sağlam kaynaklardan besleniyorsa ve ilkeli, gerekçeli temeller üzerine kuruluyorsa, iyilikleri arttırmaya ve daha iyisini yapmaya uğraşmaktan başka ne düşer bize?

Uğur Ataseven, kitabında belki de bize düşen birkaç hatırlatmayı dile getirmiş. Bunu yaparken de yine bizden, bulunduğu toplumdan eğitimci yönüyle gözlem yapmayı ihmal etmemiş. Bizatihi hayatın içinden çok yakınlarımızdan örnekler vermiş, yanı başımızda yaşayan kahramanlardan bahsetmiş, daha iyi nasıl yapabiliriz? Sorusunun cevabını aramış ve tüm bunları yaparken hatalıysam ara, demeyi de ihmal etmemiş.

İdrak yolları enfeksiyonu kapmayalım ve radar mahkûmu olmayalım diye, kim bilir belki de aslana söz verdiğimizden dolayı çakallara yem olmamalıyız. Kitabın bazı bölüm başlıklarından aldığımız bu ifadelerden sonra küçük bir tavsiyede bulunalım, olurda kitabın ikincisini yazacak olursa isim hazır; Sıkıysa Ara.

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Bahçeci Arşivi