Hastanede kürtaj cinayeti mi ?
Konya Eğitim Araştırma Hastanesi bu seferde gereksiz ve usulsüz birçok kürtaj yapıldığı iddiasıyla sarsılıyor. Hastanede büyük infiale neden olan iddialar geçtiğimiz günlerde hastanede yaşanan “kavga” vakıasından sonra gün yüzüne çıktı. İnsanın kanını donduran iddialar bir büyük skandalın ayak sesleri niteliğinde.
Konya Eğitim Araştırma Hastanesi son günlerde skandal üstüne skandalla sarsılıyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan “kavga” skandalı, perde arkasında daha büyük skandal iddiaları doğurdu. Bu sıradan 3. Sayfa haberinin aslında aysbergin saklı kalan bölümleri hakkında daha büyük soru işaretleri taşıdığı ortaya çıktı. Hastanenin Kadın Hastalıkları Klinik Şefi Doç. Dr. M.B. skandalların ortasındaki isim. Ve M.B'nin ismi bugünlerde hastanede büyük skandalla birlikte anılıyor. Bu araştırma dosyasında gündeme gelen iddialar olabildiğince korkunç, dehşet verici ve hatta insanın kanını donduran cinsten.
SUDAN SEBEPLER, UYGUNSUZ VE UYDURMA RAPORLARLA KÜRTAJ
M. B. ve Op. Dr. A. B.’in hiçbir şekilde tıbbi, ilmi dayanağı bulunmayan ve yasal sınırın çok çok üstünde kürtaj ve fetal tahliye yaptıkları şeklinde başlıyor iddialar. Yani bu iki doktorun, yaşayan insanların hayatlarına sudan bahanelerle, uygunsuz ve uydurma raporlarla son verdikleri şeklinde… Bunları yaparken de uygunsuz ve uydurma heyet raporları düzenlemeleri ve raporlara imza atmaları için diğer doktorlar üzerinde baskı ve şantaj yapmaları bir diğer önemli iddia. Kürtaj için ahlaki, vicdani ve yasal sınır olan 24. haftadan sonrada kürtaj yapmaya devam edildiği yönündeki iddialar, skandalın boyutunu büyütüyor.
İDDİALAR İNSANIN KANINI DONDURUYOR
Onlarca skandal iddiadan öne çıkan sadece birkaçı insanı dehşete düşürür nitelikte;
-Boy kısalığı nedeniyle bir bebeğin 16. Hafta da bebeğin hiçbir genetik analiz yapılmadan alınması,
-Sadece Anne tip 1 diyabet hastası diye gebeliğinin sonlandırılması bu olayda başka bir neden varsa bile bunun raporlarda belirtilmemiş olması,
-Yeterli sebep olmadan ikiz bebeklere işlem yapılmaya kalkışılması ve sonuçta iki bebeğinde canlı olarak tahliye ve kürtaj yapılmaya kalkışılması,
-Ayrıca Guatr gibi bazı hastaların gebeliğin seyrini takip etmek yerine veya anormal durumu saptanmadan bebeğiniz sakat olabilir ya da siz ölürsünüz diye hastaların korkutularak kürtaja zorlanması
-Ve tüm bunlardan aynı serviste çalışan diğer doktorların ve çalışanların haberi olmaması için hastaların bu serviste değil, başka servislere yatışının yapılması
…
KÜRTAJ BASKISI
Bu müthiş iddiaların ortaya çıkış hikayesi de bir hayli sarsıcı. Geçtiğimiz günlerde doktorlar arasında yaşanan bir kavganın temelinde de, bu usulsüz kürtajlar için M.B’nin hastanede görevli bir başka doktora raporu imzalaması için baskı yapması olduğu iddia edildi. Kendisine zorla kurul raporunu imzalatılmaya çalışılan doktorla, M.B.’nin arasında yaşanan kavga basına “doktorlar arasında kavga” olarak yansımış ancak nedeni hakkında bir açıklama yapılmamıştı.
İDDİALAR BÜYÜK İNFİALE YOL AÇTI
Skandallar listesi böylece uzayıp gidiyor. Doç. Dr. M.B'nin kanuni olarak 10. Haftadan sonra kürtaj için gerekli heyet raporu için diğer doktorlara baskı ve şantaj yapması bardağı taşıran damla oldu. İddiaların, hastane personeli arasında büyük infiale yol açması sebebiyle artık yüksek sesle de telaffuz ediliyor. Yapılan kürtaj işlemlerinin bu şekliyle ne insani ne vicdani ne dini ne tıbbi nede ilmi bir dayanağı olmamasından duydukları rahatsızlığı dile getiren sağlıkçılar, “ İnsan canının ve bedeninin bir deneme tahtası olmadığının altını çizerek, bu iki doktor hakkında konuşulanların, insanın kanını donduran iddialar olduğunu ve yetkililerin bir an önce iddiaların üzerine gitmesi gerekliliğini savunuyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.