
Endüstrileşen Tarım Ve Recep Konuk
Geçtiğimiz Cumartesi günü Seydişehir’e gittik.
Önce Konya Seydişehir karayolunun takriben 45. Kilometresinde bir dağın eteğine vardık. Dağın eteğinden dağa doğal bir mağara kazmaya başlamışlar. Baktık gördük, hayran kaldık.
Bu mağara doğal bir depo olacakmış. Dağa 165 metre uzunluğunda, 65 metre genişliğindeki doğal depo yapıyorlar. Hiçbir enerji harcamadan 10 bin ton patates burada depolanacakmış.
Yürüdük, mağara inşaatını geride bıraktık, Seydişehir’e varırken sağa saptık ve Beyşehir’e doğru gittik. Beyşehir ile Seydişehir’in ortasına, eskiden çöplük olan ve ekilmeyen dikilmeyen bir yere vardığımız da ise bizi devasa bir fabrika karşıladı, Seydibey Patates Entegre Üretim Tesisleri…
Geniş bozkırın ortasında bir devasa fabrika…
Gezdik tabi fabrikayı. Ben öncelikle çok net ifade edeyim, patatesin böyle ham maddeye dönüştürülebileceğini ve devasa bir endüstrinin merkezini teşkil edebileceğini hiç düşünmemiştim. Köylerde herkes eskiden patatesi ekerdi ama patatesten para kazanmak, bir gelir elde etmek eminim kimsenin aklına bile gelmezdi. Bugün ise köylerde yine patates ekiliyor ama bu patates endüstrinin değerli bir uzvu haline geliyor. Çiftçi hammaddeyi üreten değerli bir merkeze dönüşüyor.
Fabrika tam anlamıyla muhteşem... Kurulan fabrika o bölgenin tamamen kaderine yön veriyor. Seydişehir, Bozkır, Çumra, Hadim, Güneysınır, Beyşehir, Derbent, Doğanhisar, Hüyük, Ilgın, hatta Akşehir dahi bu fabrikaya patates üretiyor. Köylüler eskiden “bir kaç çuval çıksın da kışın yeriz” diye ektikleri patatesi şimdi gelir elde etmek için, para kazanmak için ekiyorlar.
Yani koskocaman bir coğrafyanın makûs talihini Recep Konuk bu fabrikayla değiştiriyor. Köyden kente göçü önlemeye çalışanlara tavsiye ederim bu projeyi incelesinler…
Bir yıl pancar eken çiftçi tarlasına bir yıl sonra buğday ekiyor, ikinci yıl ise patates ekiyor ve tarlasından dönüşümlü olarak her yıl gelir elde etmiş, para kazanmış oluyor ve sıkıntı yaşamadan hayatını idame ettiriyor.
Yaklaşık 300 bin metrekare alan üzerine kurulu olan tesisler 50 bin metrekarelik kapalı alana sahip. Yüzlerce insan çalışıyor. Fabrikada oluşan atık maddelerden de fabrikanın enerjisinin yüzde 30’u karşılanacakmış. Sizin anlayacağınız buraya biyogaz tesisleri kuruluyor yani fabrika içine ayrıca bir fabrika daha kuruluyor.
Türkiye’deki işlenmiş patates ihtiyacının yüzde 25’i bu fabrikadan karşılanıyormuş. McDonalds, Burger King gibi dünyaca ünlü markaların Türkiye’deki bütün patates ihtiyacını bu fabrika karşılıyor. Bize fabrikayı ayrıntılı bir şekilde gezdirdiler, gerçekten muhteşem bir tesis ama bununla da yetinmiyorlarmış, burada patatesin her türlü işlenebileceği yeni tesislerde yapacaklarmış. Cips gibi günlük hayatın artık vazgeçilmezlerinden olan tüketim ürünlerinin her türlüsü üretilecekmiş.
Yani aslında Beyşehir ile Seydişehir’in arasına dünyanın patates merkezi kuruluyor…
Bu nedir, bu bir devrimdir, neyin devrimidir, Tarımın endüstrileşmesinin devrimidir, Türkiye Cumhuriyetimizdeki köylümüzün, çiftçimizin, üreticimizin yenidünyada biz de varız ve dünyayı tanıyoruz, dünyanın biz önemli bir parçasıyız ve dünyaya yön verebiliriz nidasınıdır.
Sayın Recep Konuk’tan Allah razı olsun ve tabi bundan sonrasında da önemli olan çiftçimize, köylümüze bu yeni şartları anlatmak ve bu yeni şartlara ayak uydurmalarını sağlamaktır. Çiftçi eğitilmeli, neyin bir parçası olduğu, toprağı nasıl koruması gerektiği öğretilmelidir.
Türkiye eski Türkiye değil, dünya eski dünya değil, Konya eski Konya değil, eski usullerle ne yenidünya kavranabilir, ne de değişimin parçası olunabilir, bunun köylüye çok iyi anlatılması gerekiyor. Biz endüstrileşmekten bahsediyoruz, yani tarımda bir sanayi devriminden, yeniçağa uyum gösterme evriminden bahsediyoruz. Tarımın sanayisinden bahsediyoruz, tarımda üretilenlerin sanayisinden, sanayide tarım ürünlerinin hammadde olmasından, dünyadaki gıda sektörüne bu topraklardan yön vermekten, tarımın merkezinin Anadolu olmasından bahsediyoruz…
Tabi bunu Tarım Bakanlığı yapmalı ama bunu yapacak vizyonun bir insanda olması için o insanın çile çekmesi, irfan sahibi olması ve ülkesine vatanına âşık olması gerekir. Recep Konuk Çumra’da büyümüş, bu toprakların aşığı, bu toprakların çilesiyle yoğrulmuş ve bu topraklardan yıllarca süzülmüş irfanı içselleştirmiş bir insandır. Yıllardır biz mücadelesini takip ediyoruz ve bunun dışında bir şey görmedik.
İşte onun için Recep Konuk önemli diyorum ve onun için Recep Konuk Konya’dan milletvekili olmalı ve tabi Tarım Bakanı olmalı diyorum. Ben Sayın Başbakanında bunu anlayabileceğini biliyorum. Sayın Recep Konuk’u biz siyaset makinesinin içinde mücadele etmesi için de Ankara’ya göndermek istemeyiz. Bizim için Recep Konuk bir Türkmen Beyidir, toprağımıza yeniden hayat veren, Rabbimizin bizlere 21. Yüzyılda gönderdiği “Yiğit Şaman”larımızdandır.
Burada asıl mesele çiftçimize, tarımda dünyada yaşanan değişimi anlatmak ve çiftçimizi köylümüzü o çizgiye getirebilmektir. Ben bütün kalbimle inanıyorum, Türkiye Türkmen Beyimiz Recep Konuk’tan daha iyi bir Tarım Bakanı bulamaz.
Umarım ülkenin geleceğinin mücadelesi her türlü mülahazanın önüne geçer ve ülke kazanır, bizim Konya’da şahit olduklarımıza bütün Türkiye şahit olur, bütün dünyanın tarım merkezi Türkiye olur…
Kadir Mevla’m ülkemize acısın, toprağımızı verimli, kılıcımızı keskin kılsın… Bizleri doğruluktan, adaletten uzaklaştırmasın, beylerimizi soylu kılsın, güneşimiz hiç batmasın, gönlümüz hiç kurumasın inşa Allah…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.