Çanakkalede Kazanılan İtibar ve Şehitlik

Çanakkale Muharebeleri şanlı bir müdafaadır. Vatan olarak kabul edilmiş toprakların, milletin var olma mücadelesinin verildiği bir direnişin ispatıdır. Savunmanın ne demek olduğunu ve nasıl olduğunu tüm dünyaya gösterdiğimiz gerçek bir destandır.

Çanakkale Muharebeleri sonuçları halen devam ve tezahür eden bir savaştır. Gerek dünya tarihi açısından gerekse milli tarih açısından önemli boyutları olmakla birlikte belki de en önemli yönü; Türk Milletinin ruhunu yansıtması bakımından önemlidir. Burada bahsedilen Anadolu ruhudur. Tüm unsurlarıyla yekpare bir ruhun yansımasıdır.

Dünya tarihi açısından baktığımız zaman, Çanakkale savunmasıyla savaş üç yıla yakın uzadı, bu uzamadan dolayı milyonlarca Avrupalı öldü. Rusya, Çarlık Rusya’nın sonu ile komünist oldu, Rusya komünist olurken milyonlarca insan öldü. Rusya bununla kalmadı, Çin’de komünist oldu. Avrupa’nın o şaşalı ihtişamı sarsıldı, özgüvenleri kayboldu. Sömürgeleri ellerinde tutma şansını kaybettiler.

Milli tarih açısından bakıldığında da Çanakkale Muharebeleri çok önemli bir yere sahiptir. Bu savunma bir milletin yapısını, kök ve gövdesini göstermesi bakımından önemli bir alandır. Muharebelerde görev yapan tüm subaylar daha sonra ülkenin geleceğinde önemli roller üstlenmişlerdir. Annelerin cepheye yazdıkları mektuplarda, köylerde düzenlenen asker uğurlamalarında bir milleti millet yapan unsurlar görülebilir.

Çanakkale Muharebeleri düzgün ve doğru anlatıldığında kuru bir kalabalık olmadan nasıl millet olunabileceğine dair izler bulmak mümkündür. Orada yaşanan her bir olayı ayrı bir hikâyeye konu olarak ele alabilir, verilen şehit sayısınca filmler çekebilir, romanlar yazabiliriz. Dakikalar sonra öleceğini bilirken en ufak bir tereddüt göstermeyen gencecik fidanlar ancak inançla bunu başarabildiler. Bu noktayı gözden kaçırırsak, gerçekleri destan olmaktan öteye taşıyamayabiliriz.

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan İstiklal Harbi Şehitliği’ni gezme imkânımız oldu bir grup minik öğrenciyle birlikte. Gösterilen emek, mimari estetik, maketlerde yansıtılan örf, adet, gelenek ve kültür bir vefa borcunun gecikmiş iadesi olsa gerek. Bu çalışmaya katkısı bulunanlar zaten olması gereken bir çalışmayı yaptıklarını unutmamalı bence.

Bu tür çalışmaların fiziki yapısından bahsetmek gözetilen amaç ve niyet düşünüldüğünde yersiz kalır. Şehitlik önemli bir eksiği tamamlama başarısını gösterecek güce sahip kanımızca. Ancak ilgililerin organizelerde, bakım ve kontrollerinde gerekli özen ve itinayı ilk günkü heyecanla devam ettirmelerine büyük ihtiyaç var.

Gençlerimiz ve çocuklarımız düne dair sahiplikleri, çekilen çileleri buna rağmen kültürümüzün ne kadar zengin olduğunu öğrenmek durumundalar. Hal böyle olunca uçlarda olmadan, tarafında ya da karşısında olmadan tarihimizi anlatmak zorundayız.