“Allah Kırım’a ikinci bir sürgün yaşatmasın”

“Allah Kırım’a ikinci bir sürgün yaşatmasın”
Konya Aydınlar Ocağı’nda Kırım Türklerinin Tarihi’ni anlatan Prof. Dr. Kemal Özcan, 1944’de sürgün edilen Kırım Türklerine “Allah Kırım’a ikinci bir sürgün yaşatmasın”dedi.

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Moskova’yı Fethedişlerinin 500. Yılında Kırım Türklerinin Tarihi”nin dününü, bugününü ve geçmişini anlatanNEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Özcan, “Kırım, Karadeniz’in kuzeyinde bugün haksız bir şekilde Rusya tarafındanilhak ve işgal edilmiş, fiilen Ukrayna’ya bağlı eski bir Türk yurdu.1792 Yaş Antlaşmasıyla bizim elimizden fiilen çıkmış bir yarımada. Güneyimizde Kıbrıs neyse, kuzeyimizde Kırım da o derecede kıymetli ve önemlidir” dedi.

İl Halk Kütüphanesi’ndegerçekleştirilen sohbette, Ahmet Paşa’nın “Tarih faydası çok olan bir ilimdir” sözünü hatırlatarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Kemal Özcan, “Karadeniz’in kuzeyinden göç eden çeşitli Türk topluluklarının buraya geçici bir şekilde yerleşmeleri, ardından da Altın Orda Devleti zamanında da Kırım’ın tamamen bir Türk yurdu haline dönüştüğünü görüyoruz. O dönemde bu yarmada da Karadeniz’in ticaretini kontrol altında tutan Cenevizlerde vardı. Altınorda Devleti yıkılıncaortaya irili ufaklı Türk Hanlıklarıyla birlikte birde Moskova Knezliği çıktı ve bağımsızlığını ilan etti. Kırım, Astrahan ve Kazan gibi hanlıkların yanında bir devletçik olarak ortaya çıktı. Moskova knezliği de bir bağımsız devletçik olarak gün yüzüne çıktı” diye konuştu.

KIRIM’A ÖZERKLİĞİ OSMANLI VERDİ

Hacı Giray’ın 1437 tarihinde Kırım Hanlığının bağımsızlığını ilân ettiğini, fakat tam hakimiyet kuramadığı için Osmanlılardan destek istendiği kaydeden Prof. Dr. Özcan, “Fatih Sultan Mehmet, 1475’de Gedik Ahmet Paşa komutasındaki bir donanmayı Kırım’a göndererek Kırım Osmanlı himayesine altına böylece alınmış oldu. Osmanlı, beyliklere hiç hayat hakkı tanımazken Kırım Hanlığına özerklik vererek kuzey siyasetini Kırım Hanlarına tevdi etti.” dedi.

Türklerde eskiden bir “KUT” anlayışı olduğunu ve Kırım Hanlarının da “kut” sahibi bir hanlıktan geldiğini ifade eden Özcan, Cengiz Han’ın torunlarından gelen Kırım Hanlarına, Osmanlı’nın dokunmadığını ve onların yaşamasına müsaade ettiğini hatırlatarak Kırım Hanlarının Osmanlı Devleti’nde protokolde ikinci sırada yer aldıklarını da söyledi.

MOSKOVA ÜÇ SAATTE YAKILIP YIKILIYOR

Kırım Hanı I. Devlet Giray Han’ın, 23 Mayıs 1571’de 40 bin kişilik ordusuyla başında 4. Kral İvan (Korkunç İvan)’ın bulunduğu Moskova’ya bir akın düzenlediğini ve İvan’ın kaçtığını, Moskova’nın ise üç saatte yakılıp yıkıldığını ve 100 bin kişinin tamamının öldüğünü kaydeden Özcan, “Bu akın dünyada etkisi çok tesirli ve kalıcı bir zafer olarak değerlendiriliyor. Yâni Moskova fethedilmemiş oluyor. Osmanlı, Gazi Giray Han’a bu zaferinden dolayı “Tahtalgan” unvanı veriyor” dedi.

Kırım Türklerinin sürgün yıllarını da anlatan tarihçi Kemal Özcan, Kırım’ın 1783’te Rusya tarafından ilhak edilmesiyle birlikte göçün başladığını ve 1441’de Kırım’ın Almanlar tarafından işgal edildiğini, 250.000 Kırım Türkünün ise Stalin tarafından 18 Mayıs 1944’de “Almanlarla işbirliği yaptıkları” gerekçesiyle hayvan vagonlarına bindirilerek göçe gönderildiklerini söyledi. Kırım Türklerinin yüzde 46’sının bu göçte can verdiğini ve kendilerine korkunç zulümlerin uygulandığına dikkati çeken Özcan, 1989’da Kırım’a özgürlük getirmek ve Kırım Türklerinin haklarını savunmak için Mustafa AbdülcemilKırımoğlu’nun Moskova’da büyük bir miting düzenleyerek mücadele başlattığını dile getirdi. 1991’de Sovyet Sosyalist Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım’ın, gerçek bir referandumla tekrar Ukrayna’ya bağılı bir özerk bölge statüsüne kavuşmasına rağmen AB-Ukrayna-Rusya çekişmesinde tekrar Rusya tarafından ilhak edildiğine işaret eden Özcan, konuşmasını “Allah Kırım’a ikinci bir sürgün yaşatmasın” diyerek son verdi.

Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Güçlü ise, Prof. Dr. Kemal Özcan’a Büyük Selçuklu Mirası adlı kitabı hediye etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.