• Konya17 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Şemsin ölümü bilim adamları için de sır
29 Kasım 2012 Perşembe 11:09

''Şems'in ölümü'' bilim adamları için de sır

Mevlana'nın yakın dostu Şems-i Tebrizi'nin günümüzden yaklaşık 750 yıl önceki akıbeti; halen bilim adamları tarafından araştırılıyor.
Murat Aslan- AA-
 
Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Şimşekler: ''Bilim, 'Şems-i Tebrizi, öldürüldü mü?' sorusu karşısında malzemesiz kalıyor. Bu konuda 'öldürüldü' ya da 'öldürülmedi' demek elimizdeki verilerle mümkün değil'' -''Eğer Mevlana, Şems-i Tebrizi'nin öldürülmüş ya da ölmüş olduğunu bilmiş olsaydı, son kayboluşundan sonra 2 kez Şam'a  bizzat gidip onu aramazdı''
Mevlana'nın yakın dostu Şems-i Tebrizi'nin günümüzden yaklaşık 750 yıl önceki akıbeti; halen bilim adamları tarafından araştırılıyor.
Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK), 2012 Eylül ayında, Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitüsü bünyesinde Mevlana ve Mevlevilik Araştırmaları Anabilim Dalı'nın kurulmasına karar vermesinin ardından, ''Mevlana ve Mevlevilik'' bir bilim dalı oldu.
Bu kararla Mevlana ve Mevlevilik ile ilgili Türkiye'de tek bilimsel otorite haline gelen Mevlana Araştırmaları Enstitüsü'nün Müdürü Doç. Dr. Nuri Şimşekler, pek çok popüler romana da konu olan Mevlana'nın hayatı, Şems-i Tebrizi ile karşılaşması, eserleri, etkileri, onunla ilgili yazılan eserler gibi pek çok alanda bilimsel çalışmaları hızlandırdıklarını söyledi.
Şimşekler, 2013 yılının Şubat ayından itibaren alacakları yüksek lisans öğrencileri ve yaptıracakları tezlerle, Mevlana hakkındaki bazı yanlış bilinen konuların önüne geçmeyi de amaçladıklarını belirtti. 
 
-Mevlana ve Şems ''bugün'' buluştu-
 
Mevlana ve Şems'in 29 Kasım 1244 tarihinde ilk kez Konya'da buluştuğunu belirten Doç. Dr. Şimşekler, Mevlana'nın, bu buluşmanın ardından 1,5 yıla yakın Şems-i Tebrizi ile hemhal olduğunu söyledi.
Bu hemhal durumunun; sohbet, birbirini irşat şeklinde, genellikle Mevlana'nın evinde, bazen Selahattin Zerkub'un evinde, bazen de Mesnevi'nin katibi Çelebi Hüsamettin'in Meram'daki bağında gerçekleştiğini ifade eden Şimşekler, ''Mevlana'nın eşinin görgü tanıklığındaki kaynaklara göre, bazen diz dize oturuyorlar sohbet ediyorlar, bazen yan yana oturuyorlar hiç bir şey konuşmuyorlar. Bazen abdest alıp namaz kılıyorlarmış'' dedi.
Bu geceli gündüzlü birlikteliğin sonunda Konya halkı, Mevlana'nın öğrencileri ve müritlerinin, ''Mevlana elimizden gitti, oysa bize dersler veriyordu, bizi aydınlatıyordu' diye tepki gösterdiklerini ve buna neden olduğu gerekçesiyle suçladıkları Şems-i Tebrizi'ye kin beslediklerini anlatan Şimşekler, şöyle devam etti:
''Sonunda Şems, bu fitne, fesat, dedikodudan rahatsız oluyor ve 'Belki Hz. Mevlana'nın rahatlamasına sebep olabilir' diye Konya'dan ayrılıyor. Bu ayrılık 9 ay kadar sürüyor. Mevlana, Şems'in Şam'da olduğu haberini alınca oğlu Sultan Veled'i beraberindeki 20 kişiyle birlikte Şam'a yolluyor ve Şems'i getirtiyor. 7-8 ay bu birliktelik devam ediyor. Konya halkı, öğrencileri ve müritleri, her ne kadar Mevlana'ya 'onun hakkında kötü konuşmayacağız' diye söz verseler de tekrar onun hakkında fitne fesat yaymaya başlıyorlar. Ve bu süreç içerisinde Şems-i Tebrizi bir gün aniden ortadan kayboluyor.''
 
-Rivayetlerde ve popüler romanlarda ''öldürüldü'' deniyor-
 
Şimşekler, bazı rivayetlerde ve son dönemdeki bazı popüler romanlarda Şems-i Tebrizi'nin bir cinayet sonucu öldürüldüğünün belirtildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
''Bu öldürülme olayıyla ilgili tek bilgiyi, bu tarihten yaklaşık 100 yıl kadar sonra yazılan Eflaki Dede'nin 'Ariflerin Menkıbeleri' adlı eseri veriyor. Burada Şems'in öldürüldüğünden bahsediliyor ancak aynı kaynakta yer alan bu bilgilere inanırsak, Şems'in mezarı bugünkü bilinen yerde değil, Mevlana Müzesi içinde Mevlana'nın babasının yanı başında olmalıdır. Bu çelişki oluşturuyor. Bugünkü Şems-i Tebrizi Türbesi ise Mevlana'nın yaşadığı dönemden 150 yıl kadar sonra, o tarihte Konya'da yaşayan hem Hristiyanlar hem de Müslümanlarca şifalı olduğuna inanılan bir su kaynağının yanına yapılmış. Şems'in burada öldürülüp kuyuya atıldığının bilinip bilinmemesi bir tarafa, mezarının da nerede olduğu kesin olarak bilinmiyor. Bu konuda o kadar çok rivayet var ki; Konya'da 3 nokta, Türkiye genelinde 4 nokta, hatta İran ve Pakistan'da bile Şems'in mezarı ya da makamı gibi algılanan yerler var.''
 
-Sultan Veled'in İbtidaname adlı eseri-
 
''Bize göre en doğru ve ilk kaynak Mevlana'nın oğlu Sultan Veled'in İbtidaname adlı eseridir'' diyen Şimşekler, Mevlana ve Şems'le ilgili en eski kaynak olan bu eserde dostlukları hakkında detaylı bilgiler verilmesine rağmen, Şems'in ölümünden veya öldürülmesinden hiç bahsedilmediğini ifade etti. Şimşekler, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sadece 'gizlendi, kayboldu' şeklinde ifadeler vardır. Şimdilik bize göre en doğrusu budur. Biz, Hz. Mevlana'nın şiirlerinden hafiye gibi bir şeyler çıkarmaya çalışıyoruz. Ancak Mevlana bazı beyitlerinde; 'Şems'imiz kuyuya düştü', bazı beyitlerinde ise 'Onun öldüğünü kim söyledi?' gibi ifadeler kullanıyor. Bilim, 'Şems-i Tebrizi, öldürüldü mü?' sorusu karşısında malzemesiz kalıyor. Bu konuda 'öldürüldü ya da öldürülmedi' demek elimizdeki verilerle şimdilik mümkün değil.''
 
-Öldüğüne inansaydı 2 kez bizzat Şam'a gitmezdi-
 
Şimşekler, bütün bunların yanında, Mevlana'nın, Şems'in son kayboluşundan sonra, ''Acaba yeniden Şam'a gitmiş olabilir mi?'' diye düşünerek bizzat 2 kez Şam'a gittiğinin oğlu tarafından vurgulandığını belirterek, ''Eğer Mevlana, Şems-i Tebrizi'nin öldürülmüş ya da ölmüş olduğunu bilmiş olsaydı, 2 kez Şam'a bizzat gidip onu aramazdı'' diye konuştu.
 
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
  • Ev Eşyaları Neye Göre Seçilir?
  • Spor Gereçleri ve Kullanım Şekilleri
  • Konyaspor uzatmalarda güldü!
  • Konya’da yarın elektrik olmayacak mahalleler (8 Şubat 2024)
  • Alev Alatlı hayatını kaybetti
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA