• Konya14 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Hürriyet arşivinden Uzandıran yazılar
24 Şubat 2009 Salı 17:35

Hürriyet arşivinden 'Uzan'dıran yazılar

Maliye'nin kesitiği rekor cezadan sonra, yazarları ile AK Parti'ye topyekün savaş açan Doğan Grubu gazetelerinin arşivinden öyle yazılar çıktı ki. Çok şaşıracaksınız
Maliye Bakanlığı, Doğan Yayın Holding'e, vergi kaçakçılığı suçundan rekor ceza kesti, grubun yazarları da Başbakan Erdoğan ve AK Parti'ye savaş açtı. Oysa aynı yazarlar zamanında en büyük rakipleri olan Uzan Grubu'na cezalar kesilirken, AK Parti Hükümeti'nin arkasında durmuş ve açıkça destek vermişlerdi.

Takvim Gazetesi yazarı Fikri Akyüz, daldığı arşivlerden çok ibretlik üç yazı ile çıktı. Akyüz, bulduğu yazıları kaleme alan Doğan yazarlarının şu günlerdeki yazılarıyla da karşılaştırdı. Sonuç mu? Hem çok şaşıracaksınız hem de kafanızda birçok soru işareti oluşacak.

Hürriyet'in baş yazarı Oktay Ekşi, Tufan Türenç ve Yalçın Doğan'ın, Uzan'a operasyon yapıldığı dönemlerde yani 2003 yılında yazdıkları yazılar ve 2009'un Şubat ayındaki yazılarınından can alıcı bölümleri ibretle okuyacaksınız...
 
Hürriyet arşivinden ibretlik üç yazı...

Aşağıda arşivden derlenmiş ibretlik yazıları aktarmadan önce "Uzan İmparatorluğu"ndan kısaca bahsedeyim:
Bu grubun neleri yoktu ki.. Star TV, Star gazetesi, çimento pazarının neredeyse yarısına yakınını oluşturan çimento fabrikaları, Telsim, İmar Bankası, Adabank gibi şirketler yanında Kepez Elektrik ve Çukurova Elektrik (ÇEAŞ) gibi iki dev elektrik üretim şirketi de bu gruptaydı.
İşte Uzan Grubu'nun tasfiyesi12 Haziran 2003 tarihinde Kepez ve ÇEAŞ'a el konulması ile başladı. Peki Kepez ve ÇEAŞ'a el konulduğunda Hürriyet nasıl bir genel yayın politikası izledi?
Ve aynı grubun, gruba kazık çakmış bazı yazarları nasıl bir tavır aldı?
Bunu çok merak ediyordum ama elimde herhangi bir arşiv dokümanı yoktu. Merak ettiğim için "Bu yazarların eski yazılarına nasıl ulaşırım?" diyerek araştırmaya koyuldum.
Hay araştırmaz olaydım; araştırmaz olaydım da bizim mesleğin nasıl bir utançla malul olduğunu bir kez daha görmemiş olaydım..
Şimdi lütfen arkanıza yaslanınız ve bu gazetenin 30 yıldır başyazarlığını yapan Oktay Ekşi ve aynı gazetenin neredeyse 15 yıldır yazı işleri müdürlüğünü yapan Tufan Türenç ile Yalçın Doğan'ın bu el koyma işlemi hakkında neler yazdıklarını ibretle okuyunuz. Şimdi sıralıyorum:

OKTAY EKŞİ.. Tarih 17 Haziran 2003: "Bu adama (Uzan'a) dikkat edin. Adam şirketleriyle vatanı karıştırıyor. Uzan ailesi para ödemeyi sevmez. Onlarla yaptığınız sözleşmede küçücük bir boşluk varsa onu kullanıp hakkınızın üstüne otururlar. Ama asıl mesele elbet bu değil... Amaç çok açık: Ben kanun kural tanımam. Benim üstüme kimse gelemez. İstersem devletin meşru kuvvetlerine de direnebilirim. Kafamı kızdırmasınlar, yapmayacağım şey yoktur, diyor. Böyle bir zihniyete (körtopal da olsa) 'bir hukuk devletinde' yaşadığı ve 'herkesin yasalar karşısında eşit olduğu' öğretilmezse, bu ihmalin bedelini hepimiz, üstelik çok ağır şekilde öderiz."

OKTAY EKŞİ.. Tarih 21 Şubat 2009: "Doğan Grubu'na 'Sizi de bazıları gibi mahvedeceğim' diyor. Ceza haksız ama haksızlığı ispat için yargıya gidince sonucu almak için en az üçdört sene beklenecek. Hayal mi görüyoruz, gerçekleri mi dile getiriyoruz, merak edenler geriye doğru yaşanmışları okuyup öğrensinler. Oradan ders alsınlar. O zaman anlarlar niçin 'Bu filmi ikinci defa görüyoruz' dediğimizi.."

TUFAN TÜRENÇ.. 16 Haziran 2003: "Doğrusunu söylemek gerekirse Uzanlar hakkında her siyasi parti böyle cesaretli bir karar alamaz. Bu operasyona Uzan Grubu dışında ciddi bir itiraz da yok. Keyfi fiyat uyguluyorlar, devlete yapmaları gereken ödemeleri aksatıyorlar. Uzan cephesinden bakarsak, onlar bu operasyonu ne yazık ki hukuka aykırı bir eşkıyalık olarak tanımlıyor. Daha durun neler neler olacak, neler.."

TUFAN TÜRENÇ.. Tarih 20 Şubat 2009: "Türkiye'nin en büyük yayın holdingisiniz. Size bağlı TV şirketinin yüzde 25 hissesini Almanya'nın önde gelen medya grubu Axel Springer'e 796.8 milyon liraya satıyorsunuz. Hükümetin görevlendirdiği vergi denetçisi bir şeyler bulmak talimatıyla incelemeler yapmak üzere geliyor. Türkiye'deki laik demokratik rejim hızla hukukun dışına, bilinmeyen mecralara doğru kayıyor. AKP iktidarında Uzanlar'ın ve daha birçoklarının başına gelenlerden sonra şimdi de Aydın Doğan'ı yok etmeye çalışmak hangi hukuka sığar?"

YALÇIN DOĞAN.. 17 Şubat 2003: "Uzanlar'a ait ÇEAŞ ile Kepez Elektrik'e el konması, son yıllardaki en önemli kararlardan biri.. AKP ise, bu kararı onaylıyor. Daha önce, tüm uyarılara rağmen, aynı cesareti bundan önceki hükümetler gösteremiyor. Türkiye'de önemli bir adım atılıyor. Konumu ve gücü ne olursa olsun, bundan böyle hiç kimse, yasalar karşısında kabadayılık yapma hakkına sahip değil. Kimseye imtiyaz yok. Kimseden korkmadan, yasaları uygulamak gerek. Hukuk devleti, yerine ancak böyle oturabilir."

YALÇIN DOĞAN.. 23 Şubat 2009: "Tayyip Erdoğan Doğan Grubu'na olmadık cezayı kesiyor. Bir değil, iki değil ceza üstüne ceza yağdırıyor. Hınç ve öfkeyle saldırıyor. Erdoğan bu ve benzeri sahnelerden dolayı saldırıyor." Evet, yukarıda sıraladığım "bu üçlü çok güçlü"! Şu hale bakınız.. Uzan, medyada ve pek çok alanda Doğan'a rakip olduğu için "Uzan haksız, Erdoğan haklı; çünkü bu cesareti sadece Erdoğan gösterdi.." diyeceksiniz.. Sıra devletin bir başka kurumu, Doğan'a vergi cezası kesince "Doğan haklı, Erdoğan haksız, çünkü Erdoğan ülkeyi Ortadoğu karanlığına götürüyor.." diyeceksiniz.. Hani "hukuk devleti"nde yasalar önünde herkes eşit sayılmalıydı?
İş Uzan'a gelince "Oh ne güzel oldu, yasalar uygulanmak zorundadır" diyeceksiniz..
Bu kez iş Doğan'a gelince, "Medya susturuluyor, laiklik tehlikede.." diyeceksiniz..

Uzan'ın
medyası yok muydu?
Ya da bu memlekette 2003 yılında "bağımsız mahkemeler" vardı da şimdi "kadı sistemi" mi teessüs etti?! Doğan'a vergi cezası kesilince "Mahkemeler 4-5 yıl sürer.." diyenler, Uzan'ın şirketlerine el konulduğunda mahkemelerin 4-5 ayda sonuçlandığını mı zannediyordu?! Özetle, ben ne "enerji" ne de "vergi" uzmanıyım.. Belki, Uzan mahkum olup Doğan haklı çıkacak; belki de tersi olacak, bilmiyorum..
Ben "enerjisini" yalan dolan üzerine bina eden "algı"nın peşindeyim.. Ama neylersiniz ki "algı tarhı" üzerinden "algı ziyaı" diye bir kavram yok ki "algı cezası" da tahakkuk etmiş olsun!
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
  • Ev Eşyaları Neye Göre Seçilir?
  • Spor Gereçleri ve Kullanım Şekilleri
  • Konyaspor uzatmalarda güldü!
  • Konya’da yarın elektrik olmayacak mahalleler (8 Şubat 2024)
  • Alev Alatlı hayatını kaybetti
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA