‘Zulüm devam ediyor’
Yayınlanma:
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 115. hafta basın açıklamasında, Diyarbakırda Ece Nur Özer adlı bir öğrencinin başını açmadığı
Başörtüsüne özgürlük’ sloganıyla yola çıkan Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 115. hafta basın açıklamasını gerçekleştirdi. Kayalıpark’ta gerçekleşen açıklamada Yemen ordusunun Suudi Arabistan sınırında olan Sâda bölgesini bombalaması ve Diyarbakır’daki bir ilköğretim öğrencisinin başını açmadığı gerekçesiyle uzak bir okula sürülmesi protesto edildi. Platform adına açıklama yapan Kerim Gövez, kimden gelirse gelsin, hiçbir sebebin zulmü meşrulaştıramayıp, makul ve olağan gösteremediğini belirterek, hiçbir konseptin, konsensüsün ve reel politiğin zulme sessiz kalmanın mazereti olamayacağını ifade etti.
SUUDİ ARABİSTAN’DA KATLİAM YAŞANIYOR
Kerim Gövez, “Şuan bir katliam yaşanıyor. Suud rejiminin çanak tuttuğu Yemen ordusu, Suudi Arabistan sınırlarında Sâda bölgesini havadan ve karadan bombalıyor. Suud savaş uçaklarının da desteği ile bir halk yok edilmeye çalışılıyor. Kadın-kız, çoluk-çocuk demeden öldürülüyor. Halkın tek suçu adalet istemek ve insanca bir yaşam için temel hak ve hürriyetlerinin kendilerine tevdî edilmesini talep etmek. Fakat Müslüman Hûsi halkı, istediklerine-isteyeceklerine bin pişman edilmek istenmektedir” dedi. Gövez, cesetleri fosfor bombaları ile yanmış, çoluk çocuğun görüntülerinin televizyonlarda yayınlanmasından sonra Suud ve Yemen rejimlerinin, yaptıkları katliama getirebilecekleri hiçbir savunmalarının da olmadığının altını çizdi. “Buna rağmen Suud'un satılık bel'amlarının olayı bir mezhebi isyanmış gibi gösterip, bu katliama fetva vermesi, gerçekten iğrençtir” diyen Gövez şunları kaydetti: “Suud'un bel'amları bunu hep yapıyor. Ne zaman "Suud-î Amerika"nın bölgedeki politikalarına muhalif bir ses yükselirse, bu sesi susturmak için hep aynı taktiği kullanıyor. Bu bel'amlara göre Suud'un satılık politikalarına muhalefet eden herkes, ya tekfirci haricidir ya da şia'dır. Garip olan ve kınanması gereken bir başka tavır da İslam dünyasındaki sessizliktir. Sanki ortada hiçbir şey yokmuş gibi İslam ülkelerinin liderleri susuyorlar. Neyi bekliyorlar? Dikkat etsinler, arkalarına sığındıkları real politik, kendi başlarını yediğinde, hiçbir yardımcıları olmayacaktır. Çünkü o zaman konsept bunu gerektirecektir.”
BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜ DEVAM EDİYOR
Ortadoğu'da bunlar yaşanırken Türkiye’de de bir başka zulmün devam ettiğini aktaran Gövez, Diyarbakır'da bir kız çocuğunun inandığı dinin gereği olarak başını örtmesi sonucunda, İslami değerlerin düşmanı laikçi zihniyetin eziyetlerine maruz kaldığını iddia etti. Gövez, önce ikna edilmeye çalışılan, inandığı değerlerden kopartılmaya çalışılan, sonuç alınamayınca anne ve babası üzerine psikolojik baskı oluşturulan Ece Nur Özer’un, laikçi zihniyet tarafından uzak bir okula sürülerek yıldırılmaya ve bezdirilmeye çalışıldığını iddia etti. ‘Haydi kızlar okula’ kampanyasının sürdüğü bir dönemde okumak isteyen bir kız çocuğuna reva görülen bu durumu iki yüzlülük olarak değerlendiren Gövez, bütün bu iç karartıcılığa rağmen, bereketli ve aydınlık günlere yaklaştıklarını kaydetti. Hac günlerinin îfa edileceği mübarek teşrik günlerinin ve kutlu Kurban Bayramı’nın arifesinde olunduğuna değinen Gövez, Kurban Bayramı’nın maneviyatının medyada çıkan haberler ve programlarla yıpratılmaya çalışıldığını belirterek, “Ayrıca kurbanla hiçbir bağları olmayıp, olayı bir barbekü partisi olarak algılayan, değerler yoksunu zevatın kurban dertleriyle ilgili yönlendirici ve tahkir edici sözlerini ve avcı tutumlarını kınıyoruz” diye konuştu.
Kerim Gövez, “Şuan bir katliam yaşanıyor. Suud rejiminin çanak tuttuğu Yemen ordusu, Suudi Arabistan sınırlarında Sâda bölgesini havadan ve karadan bombalıyor. Suud savaş uçaklarının da desteği ile bir halk yok edilmeye çalışılıyor. Kadın-kız, çoluk-çocuk demeden öldürülüyor. Halkın tek suçu adalet istemek ve insanca bir yaşam için temel hak ve hürriyetlerinin kendilerine tevdî edilmesini talep etmek. Fakat Müslüman Hûsi halkı, istediklerine-isteyeceklerine bin pişman edilmek istenmektedir” dedi. Gövez, cesetleri fosfor bombaları ile yanmış, çoluk çocuğun görüntülerinin televizyonlarda yayınlanmasından sonra Suud ve Yemen rejimlerinin, yaptıkları katliama getirebilecekleri hiçbir savunmalarının da olmadığının altını çizdi. “Buna rağmen Suud'un satılık bel'amlarının olayı bir mezhebi isyanmış gibi gösterip, bu katliama fetva vermesi, gerçekten iğrençtir” diyen Gövez şunları kaydetti: “Suud'un bel'amları bunu hep yapıyor. Ne zaman "Suud-î Amerika"nın bölgedeki politikalarına muhalif bir ses yükselirse, bu sesi susturmak için hep aynı taktiği kullanıyor. Bu bel'amlara göre Suud'un satılık politikalarına muhalefet eden herkes, ya tekfirci haricidir ya da şia'dır. Garip olan ve kınanması gereken bir başka tavır da İslam dünyasındaki sessizliktir. Sanki ortada hiçbir şey yokmuş gibi İslam ülkelerinin liderleri susuyorlar. Neyi bekliyorlar? Dikkat etsinler, arkalarına sığındıkları real politik, kendi başlarını yediğinde, hiçbir yardımcıları olmayacaktır. Çünkü o zaman konsept bunu gerektirecektir.”
BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜ DEVAM EDİYOR
Ortadoğu'da bunlar yaşanırken Türkiye’de de bir başka zulmün devam ettiğini aktaran Gövez, Diyarbakır'da bir kız çocuğunun inandığı dinin gereği olarak başını örtmesi sonucunda, İslami değerlerin düşmanı laikçi zihniyetin eziyetlerine maruz kaldığını iddia etti. Gövez, önce ikna edilmeye çalışılan, inandığı değerlerden kopartılmaya çalışılan, sonuç alınamayınca anne ve babası üzerine psikolojik baskı oluşturulan Ece Nur Özer’un, laikçi zihniyet tarafından uzak bir okula sürülerek yıldırılmaya ve bezdirilmeye çalışıldığını iddia etti. ‘Haydi kızlar okula’ kampanyasının sürdüğü bir dönemde okumak isteyen bir kız çocuğuna reva görülen bu durumu iki yüzlülük olarak değerlendiren Gövez, bütün bu iç karartıcılığa rağmen, bereketli ve aydınlık günlere yaklaştıklarını kaydetti. Hac günlerinin îfa edileceği mübarek teşrik günlerinin ve kutlu Kurban Bayramı’nın arifesinde olunduğuna değinen Gövez, Kurban Bayramı’nın maneviyatının medyada çıkan haberler ve programlarla yıpratılmaya çalışıldığını belirterek, “Ayrıca kurbanla hiçbir bağları olmayıp, olayı bir barbekü partisi olarak algılayan, değerler yoksunu zevatın kurban dertleriyle ilgili yönlendirici ve tahkir edici sözlerini ve avcı tutumlarını kınıyoruz” diye konuştu.
Sağlık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.