Yazıcıoğlu'nu öldürten milletvekili!
Ergenekon davasının tutuklu sanığı Erol Ölmez, mahkeme heyetine sunduğu 14 sayfalık yazılı dilekçesinde çok çarpıcı bilgiler verdi.
1990'da askerken hayatının tamamen değiştiğini, usta birliğinde kendisini keşfeden kod adı "Çerkez Ali" olan kişinin askerliğini sonlandırarak kendisini çok özel bir birimin içine aldığını anlatan Ölmez, "Asıl adı 'Atakurtlar' olan birlikte benim görevim istihbarat ve silahlı kanatta yetiştirilmiş, İstanbul Avrupa yakası, tüm Trakya dahil beni başkan yapmıştı.
Ergenekon yapılanmasının Cumhuriyetçi, Ulusalcı ve Atatürk milliyetçileri tarafından kurulan 11 kişilik onursal üyesi olan bir yapılanma olduğunu belirten Ölmez, içinde her kesimden insanlar bulunduğunu, hizmet dışında bir amaçlarının olmadığını, silahlı örgüt olmayı kabul etmeyen mütevazi insanlar olduklarını iddia etti.
17 Kasım 2007 tarihinde Ankara'da özel bir toplantıda kendisi, Çerkez Ali ve bir milletvekilinin yer aldığını, toplantıdaki konunun Muhsin Yazıcıoğlu'nun nasıl susturulacağı olduğunu öne süren Ölmez, "Bunun karşılığında 10 milyon dolar para verilecekti. 2008 yılında olması beklenen bu konu, Ergenekon furyası patlayınca 2009 yılına kalmıştır. BBP liderine yapılan aslında sabotajdır." dedi
Bosna Hersek'te savaştığını belirten Ölmez, bu süreçte çok sıkıntı ve zorluklar çektiğini dile getirerek, "1993 ortalarında İtalya'da Cenova'da bir süre otelde kaldım. Yanıma Çerkez Ali geldi. Abdullah Öcalan'ın geleceğini, Roma'da ve Milano'da kalacağının istihbaratını aldıklarını söyledi. Benim görevim ise ebediyyen Apo'yu susturmaktı. Öcalan'ı 6 gün bekledik. Ankara'dan otele gelen bir telefonla gelmeyip Şam'a gittiğini öğrendik. Beni Türk konsolosluğuna bırakıp, pasaportsuz olarak, bir Türk gemisine yerleştirdiler. Gemiyle Derince limanına geldim. Sonra tekrar Çerkez Ali ile görüştük. Çerkez Ali Çok kuvvetli bir devlet adamıdır." ifadelerine yer verdi.
Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Haraketi'nin bütün amaçlarını bildiğini belirten Ölmez, "Taner Ünal denilen kişi, sahtekarın önde gidenidir. Bu gibi derneklerin kurulma aşamasında her zaman öncülük eden CIA ajanı olan kişi Kaan S.'dir." iddiasında bulundu.
Kendisine verilen görevleri yerine getirip, en iyi şekilde ülkesine hizmet ettiğini savunan Ölmez, "Avukatımın uyarısı üzerine susmak zorunda kaldım. Susmanın bana faydası olmadığın ve gerçeklerin gün yüzüne çıkmasının zamanının geldiğini düşünmekteyim. Bu yazdıklarım bir itiraf değildir. Vicdan azabının bana vermiş olduğu rahatsızlıktan dolayı konuşmanın zamanının geldiği kanaatindeyim. Görevim icabı birçok kılığa girdim. Yeri geldi tarikatçı oldum, yeri geldi özel yetkili bir insan oldum. Her anlamda en iyi şekilde yetiştirilmiş biri olarak bana Arapça dahi öğretildi.
1993'te Türkiye'ye geldiğimde, Bosna-Hersek'ten kalma sinir ve uykusuzluk çekmekteyim. Bu zamana kadar devam ediyor. Şu anda bile sinir ve uyku ilacı kullanmaktayım. Ben bu hayata istemeden kendiliğinden geçtim. Öyle zaman oldu ki asla çıkmak söz konusu bile değildi. Maalesef şu anda tutukluyum. Ama şunu bilmelisiniz ki Çerkez Ali beni düşünmektedir ve ben eninde sonunda bu cezaevinden elbet çıkacağım. Yeter ki çark artık tersine dönsün. Çünkü dışarıdakiler bizi çıkarmanın savaşını veriyor." şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.