'Yargıda bekleyen dosyalar karara bağlanmalı'
Yayınlanma:
Konya Baro Başkanı Fevzi Kayacan, yüksek yargı kademesinde bekleyen dosyaların bir an önce karara bağlanması için Yargıtay ve Danıştay bünyesinde yeni daireler oluşturulması gerektiğini söyledi.
Konya Baro Başkanı Fevzi Kayacan, yüksek yargı kademesinde bekleyen dosyaların bir an önce karara bağlanması için Yargıtay ve Danıştay bünyesinde yeni daireler oluşturulması gerektiğini söyledi.
Kayacan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yargı ile ilgili radikal önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.
Yargıtay ve Danıştayda bekleyen binlerce dosya olduğunu vurgulayan Kayacan, her dosyanın bir yaşamı ifade ettiğini belirterek, ''Yüksek yargı kademesinde bekleyen dosyaların bir an önce karara bağlanması için Yargıtay ve Danıştay bünyesinde yeni daireler oluşturulması gerekiyor'' dedi.
Yargıtay ve Danıştayda bekleyen binlerce dosya olduğunu vurgulayan Kayacan, her dosyanın bir yaşamı ifade ettiğini belirterek, ''Yüksek yargı kademesinde bekleyen dosyaların bir an önce karara bağlanması için Yargıtay ve Danıştay bünyesinde yeni daireler oluşturulması gerekiyor'' dedi.
Bugünkü yapı içerisinde Yargıtayın bir ilk derece mahkemesi olarak çalıştığını iddia eden Kayacan, ''Halbuki Yargıtay ve Danıştayın bir içtihat mahkemesi olarak çalışması gerekir. Ancak mevcut dosyaların varlığı bir içtihat mahkemesi olmaktan uzaklaştırmıştır. Sadece yeni dairelerin oluşturulması yetmiyor. İstinat mahkemelerinin de bir an önce faaliyete geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz'' dedi.
12 Eylül 2010'dan sonra halk oylamasıyla HSYK'nın anayasal statü elde ettiğini bildiren Kayacan, şunları kaydetti:
''17 Ekim 2010 tarihinde yargı kademesinde bulunan yaklaşık 12 bin hakim ve savcı özgür iradesiyle HSYK'nın yapısını belirledi. Eski atanan Yargıtay ve Danıştay üyelerine kuşkuyla bakmayıp, bu yapıda atanacak üyelere kuşkuyla bakmak tamamıyla siyasi kaygıyla izah edilebilir. Oysaki biz hukuksal bir kaygıyla hareket ediyoruz. Ülke insanımızın bir an önce adalet özleminin dinmesi ve adalete olan güveninin azalmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konudaki görevde Yasama organına düşüyor.''
''17 Ekim 2010 tarihinde yargı kademesinde bulunan yaklaşık 12 bin hakim ve savcı özgür iradesiyle HSYK'nın yapısını belirledi. Eski atanan Yargıtay ve Danıştay üyelerine kuşkuyla bakmayıp, bu yapıda atanacak üyelere kuşkuyla bakmak tamamıyla siyasi kaygıyla izah edilebilir. Oysaki biz hukuksal bir kaygıyla hareket ediyoruz. Ülke insanımızın bir an önce adalet özleminin dinmesi ve adalete olan güveninin azalmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konudaki görevde Yasama organına düşüyor.''
Güncel
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.