Uluslararası piyasalarda haftanın değerlendirmesi
Yayınlanma:
Bu haftanın en önemli gelişmesi Avro Bölgesi liderlerinin bölgenin borç krizinin aşılması konusunda anlaşmaya varmasıydı.
Bu haftanın en önemli gelişmesi Avro Bölgesi liderlerinin bölgenin borç krizinin aşılması konusunda anlaşmaya varmasıydı.
Avro Bölgesi liderlerinin Brüksel'de düzenlenen zirvede vardığı anlaşmaya göre, bankalar ve finans kuruluşları ellerindeki Yunan tahvillerinde yüzde 50 kaybı gönüllü olarak kabul etti. Böylece, Yunanistan'ın 350 milyar avro civarındaki kamu borcu yükünün 100 milyar avro azalmasının ve şu anda gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı yüzde 160 olan borç seviyesinin 2020 yılına kadar yüzde 120'ye düşmesine olanak sağlandı.
Bankaların ellerindeki Yunan tahvillerini nominal değer üzerinden değerini tek bir kalemde 205 milyar avrodan 102,5 milyar avroya indirmeyi kabullendiği anlaşmayla ayrıca, liderler 440 milyar avroluk Avrupa Finansal İstikrar Fonunun (EFSF) büyüklüğünün 1 trilyon avroya çıkarılması konusunda da uzlaştı.
Yunanistan'a ayrıca 130 milyar avroluk ikinci kurtarma paketinin kabul edildiği zirvede, Avrupalı bankaların sermaye artırımı konusunda da anlaşmaya varıldı.
Anlaşma sağlanıncaya kadar Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile bankalar üzerinde büyük baskı kuran Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yunan tahvillerinin yüzde 50 kırpılması hakkında ''Yapabileceğimiz tek bir öneri vardı, o da kabul edildi'' dedi.
Avro Bölgesi zirvesinde harcamalarını kısması konusunda Almanya ve Fransa'nın baskı uyguladığı İtalya, emeklilik yaşının yükseltilmesi, özelleştirme ve çalışma piyasasını esnekleştirme yoluyla yılda 5 milyar avro ilave tasarruf sözü verdi.
-Anlaşmaya tepkiler-
Avro Bölgesi zirvesinde anlaşmaya varılması olumlu karşılandı.
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, AB zirvesinde Yunanistan ile ilgili alınan kararın, ülkenin geleceğini kendisinin belirlemesi için zaman tanıyarak, yeni beklentiler doğurduğunu söyledi.
Devlet televizyonu ERT'den ulusa seslenen Papandreu, ''Müzakereler sonucunda borcumuzun önemli bir bölümünün silinmesini başardık. Yunan halkının sırtından on milyarlarla avroluk borç kalktı. Bu bedeli, vatandaşların yerine bankalar ödeyecek. Ancak bu, borç yükümüzün ağırlığının daha adil bir paylaşımıdır'' dedi.
ABD Başkanı Barack Obama, ''AB, krizin çözümü için kritik bir temel attı. AB'nin aldığı, Avro Bölgesi'ndeki krize kapsamlı çözüm için kritik bir temel atan önemli kararlardan memnuniyet duyuyoruz'' ifadesini kullandı.
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick de anlaşmanın, finansal piyasalardaki sorunların, küresel ekonomideki büyümenin yarısını sağlayan gelişmekte olan ülkelere yayılmasını önlemeye yardımcı olabileceğini söyledi.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cian Yü, ''Bu uzlaşmanın piyasa güvenini desteklemeye olanak sağlayacağını umuyoruz. Çin, küresel ekonominin toparlanması ve büyümesini korumak için ortak çaba göstermeye hazır. Çin yönetimi AB'nin borç krizi sorunlarının üstesinden gelmede alınan önlemleri destekliyor'' diye konuştu.
Fransa Maliye Bakanı Francois Baroin de, anlaşmanın avroyu çökmekten koruduğunu, ancak gelişmiş dünyanın resesyona girmesini önlemek için gelecek hafta yapılacak G-20 liderler zirvesinde daha fazla önlem alınmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Baroin, ''Anlaşma sorunları çözecek, Avro Bölgesi'ni sorunlardan uzak tutacak, ekonominin toparlanmasına olanak sağlayacak, Avro Bölgesi'ni ve küresel büyümeyi istikrara kavuşturacak'' dedi.
İngiltere Başbakanı David Cameron, ''Bu krizle mücadelede gerekli olan temel şeyler yerine kondu'' derken, Maliye Bakanı George Osborne, ''Avrupa'nın varılan anlaşmayla daha iyi bir yerde olduğunu'' dile getirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bir Fransız televizyonuna verdiği demeçte, Yunanistan'ın ekonomisinin bölgedeki diğer ülkelerle parasal birliği oluşturmaya hazır olmaması nedeniyle bu ülkeyi Avro Bölgesi'ne kabul etmenin hata olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Sarkozy, ''Ne sayın (Almanya Başbakanı Angela) Merkel, ne de ben Yunanistan'ın Avro Bölgesi'ne girmesi kararı alındığında görevdeydik. Ve açıkça söylememe izin verin bu bir hataydı, çünkü Yunanistan düzmece rakamlara dayanarak girdi ve hazır değildi, ekonomisi hazır değildi'' dedi.
Bu arada uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Kıbrıs Rum kesiminin kredi notunu, Rum kesimi bankacılık sisteminin Yunanistan'daki ekonomik krizden önemli ölçüde etkilenmesi nedeniyle ''BBB-''den ''BBB''ye düşürdü, kredi notu görünümünün ise ''negatif'' olduğunu bildirdi.
İspanya'da, Temmuz-Eylül döneminde işsizlerin sayısı 145 bin artarken, işsizlik oranı yüzde 21,5'e yükseldi.
Böylece işsizlik oranının 15 yılın en yüksek seviyesine ulaşan İspanya'da, üçüncü çeyrek sonu itibariyle toplam işsiz sayısı 4 milyon 978 bin 300 oldu.
-Avrupalı bankaların sermayeleri-
Avrupa Bankacılık İdaresi (EBA), Avrupa Birliği'ndeki bankaların, Avro Bölgesi borç krizinden büyük zarar gören bankacılık sektörüne yatırımcı güvenini yeniden sağlamak için Haziran 2012 sonuna kadar sermayelerini 106 milyar avro (146 milyar dolar) artırması gerektiğini bildirdi.
EBA'nın yayımladığı rapora göre, Yunanistan bankaları 30 milyar avro ek sermayeye ihtiyaç duyacak. Yunanistan'ı ise 26 milyar avro sermaye artırımı ihtiyacıyla İspanya bankaları ve 14,8 milyar avro ile İtalyan bankaları izliyor.
Sermaye artırımının bankaların, yeterli sermaye seviyesine sahip olmayı sürdürürken, bir dizi şoka karşı direnmesine olanak yaratacağını bildiren EBA, 106 milyar avroluk rakamın ilk ve gösterge niteliğinde bir rakam olduğunu, nihai rakamın gelecek ay açıklanacağını kaydetti.
Sermaye açıklarıyla ilgili nihai rakamları gelecek ay EBA'ya verecek bankaların, Haziran 2012'ye kadar sermaye açıklarını nasıl tamamlayacaklarına ilişkin yıl sonuna kadar bankacılık denetleme kurullarına bilgi vermeleri gerekiyor.
AB'deki bankaların ''Basel III'' olarak adlandırılan yeni sermaye kurallarına gelecek yıl ortasında geçmesi kararlaştırıldı.
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, AB liderlerinin bankaları krize daha dayanıklı hale getirmek için koordineli sermaye takviyesinde anlaştığını söyledi.
Buna göre, AB'deki bankalar, ''Basel III'' kurallarına uygun şekilde sermaye yeterlilik oranlarını 30 Haziran 2012 tarihine kadar yüzde 9'a çıkaracak.
Sermaye artırımı için öncelikle özel sektör kaynaklarından faydalanmaya çalışacak bankalar bu konuda başarılı olamazsa hükümetlerden destek talep edebilecek. İlave sermaye talepleri ülkelerin mali istikrarına zarar verecek boyuta ulaşırsa Avrupa Finansal İstikrar Fonu bu amaçla kredi kullandıracak.
-ABD ekonomisi-
ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 2,5 büyüdü.
Ticaret Bakanlığı, güçlü tüketici harcamaları ve büyük işletme yatırımlarına paralel olarak Temmuz-Eylül döneminde ekonominin geçen yıl aynı dönemine göre yüzde 2,5 büyüdüğünü bildirdi.
Bakanlık, üçüncü çeyrekte tüketici harcamalarının yıllık bazda yüzde 2,4 büyüdüğünü bildirdi.
ABD ekonomisi, ikinci çeyrekte geçen yıl aynı çeyrekle karşılaştırıldığında yüzde 1,3, yılın ilk yarısında ise sadece yüzde 0,9 büyümüştü.
ABD'de Eylül ayında dayanıklı mal siparişleri bir önceki aya göre yüzde 0,8 geriledi, ulaştırma hariç dayanıklı mal siparişleri ise yüzde 1,7 yükseldi. ABD'de, Ağustos ayında yüzde 0,2 artan tüketici harcamaları Eylül ayında da yüzde 0,6 büyüdü.
ABD'de tüketici harcamaları ekonomik faaliyetlerin yaklaşık yüzde 70'ini oluşturduğu için piyasalar tarafından yakından izleniyor.
-Diğer gelişmeler-
Japonya Merkez Bankası (BoJ), gösterge faiz oranını sıfıra yakın tutmaya devam ederken, varlık satın alma programını artırdı.
BoJ'un Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 0 ve yüzde 0,1 aralığındaki gösterge faiz oranı değiştirilmezken, ekonomiye güçlü destek vermek amacıyla varlık satın alma programının büyüklüğünün 5 trilyon yen (66 milyar dolar) artırılmasına karar verildi.
Bankanın varlık satın alma programı böylece 55 trilyon yene (723 milyar dolar) ulaşırken, banka ek fonları Japon Hazine tahvilleri satın almada kullanacak. BoJ, ABD ve Avrupa ekonomilerine ilişkin belirsizliğin ABD dolarını yene karşı rekor seviyeye düşürdüğü bir dönemde varlık satın alma programını büyütme kararıyla, güçlü yenin Japonya'nın ihracatında yol açtığı olumsuzlukları azaltmayı amaçlıyor.
Güney Kore Merkez Bankası, ekonominin Temmuz-Eylül çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,7, geçen yıl aynı çeyreğe göre ise yüzde 3,4 büyüdüğünü bildirdi.
Ekonominin Nisan-Haziran döneminde yüzde 0,9 büyüdüğü Güney Kore'de, üçüncü çeyrekte büyümenin yavaşlamasında küresel ekonomideki büyümenin yavaşlayacağı endişeleri nedeniyle işletmelerin yatırımlarını azaltması etkili oldu.
-Döviz piyasası-
ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında, Pazartesi günü açılış ve Cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:
PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA
----------- --------- ---------
Japon Yeni 76,18 75,79
İsviçre Frangı 0,8851 0,8631
Kanada Doları 1,0068 0,9913
Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,3856 dolardan açılan avro, cuma kapanışta 1,4149 dolara yükseldi.
Aynı borsada pazartesi günü 1,594 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,6119 dolar oldu.
New York borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.651,50 dolardan kapanırken, cuma günü kapanışta 1.746,20 dolara yükseldi.
-ABD, Avrupa ve Asya borsaları-
ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,18 (22,56 puan) değer kazanarak, haftayı 12.231,11 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 0,04 (0,49 puan) artarak 1.285,08 puana çıktı. Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,05 (1,48 puan) azalarak 2.737,15 puan oldu.
Amerika kıtasında ayrıca Brezilya Borsasında Bovespa Endeksi yüzde 0,41, Arjantin Borsasında Merval Endeksi yüzde 0,32 ve Kanada Borsası yüzde 0,43 yükseldi. Meksika Borsası'nda IPC Endeksi ise yüzde 0,76 geriledi.
Avrupa'da haftanın son işlem gününde borsaların bazıları düşüşle, bazıları ise yükselişle kapandı.
Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,20 (11,58 puan) değer kaybederek 5.702,24 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 0,59 (19,99 puan) azalarak 3.348,63 puandan haftayı kapattı.
Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi ise yüzde 0,13 (8,35 puan) artarak 6.346,19 puandan haftayı tamamladı.
Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 0,50, İtalya'da Milano Borsası yüzde 1,78, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,77, İsveç Borsası'nda OMX 30 Endeksi yüzde 0,35 ve Portekiz Borsasında PSI Endeksi yüzde 0,71 düştü.
İsviçre'de Zürih Borsası ise yüzde 0,51 değer kazandı.
Asya'da ise Japonya'da Tokyo Borsası'nın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi haftanın son işlem gününde yüzde 1,39 yükselerek 9.050,47 puandan haftayı kapattı.
Asya'da ayrıca Tayvan Borsası yüzde 0,67, Avustralya Borsası yüzde 0,17, Endonezya Borsası yüzde 0,44, Hong Kong Borsası yüzde 1,68, Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 1,55, Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 2,98, Güney Kore Borsası yüzde 0,39, Singapur Borsası yüzde 2,04 ve Tayland Borsası yüzde 1,35 arttı.
-Petrol fiyatları-
ABD ham petrolünün Aralık ayı teslimi varil fiyatı haftayı 93,32 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün Aralık ayı teslimi varil fiyatı da 109,91 dolardan tamamladı.
ABD Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı Aralık ayı teslimi dün haftanın son işlem gününde 64 sent düşerek 93,32 dolardan kapandı. Haftanın tamamında yüzde 6,77 değer kazanan ABD ham petrolünün varil fiyatı, 19 Şubat'ta sona eren haftadan bu yana en büyük haftalık kazancını elde etmiş oldu.
Londra Brent tipi ham petrolün Aralık ayı teslimi varil fiyatı ise haftanın son işlem gününde 2,17 dolar düşüşle 109,91 dolara geriledi.
Önceki hafta yüzde 4,5 değer kaybeden Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı bu haftanın tamamında sadece 35 sent yükseldi.
Bankaların ellerindeki Yunan tahvillerini nominal değer üzerinden değerini tek bir kalemde 205 milyar avrodan 102,5 milyar avroya indirmeyi kabullendiği anlaşmayla ayrıca, liderler 440 milyar avroluk Avrupa Finansal İstikrar Fonunun (EFSF) büyüklüğünün 1 trilyon avroya çıkarılması konusunda da uzlaştı.
Yunanistan'a ayrıca 130 milyar avroluk ikinci kurtarma paketinin kabul edildiği zirvede, Avrupalı bankaların sermaye artırımı konusunda da anlaşmaya varıldı.
Anlaşma sağlanıncaya kadar Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile bankalar üzerinde büyük baskı kuran Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yunan tahvillerinin yüzde 50 kırpılması hakkında ''Yapabileceğimiz tek bir öneri vardı, o da kabul edildi'' dedi.
Avro Bölgesi zirvesinde harcamalarını kısması konusunda Almanya ve Fransa'nın baskı uyguladığı İtalya, emeklilik yaşının yükseltilmesi, özelleştirme ve çalışma piyasasını esnekleştirme yoluyla yılda 5 milyar avro ilave tasarruf sözü verdi.
-Anlaşmaya tepkiler-
Avro Bölgesi zirvesinde anlaşmaya varılması olumlu karşılandı.
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, AB zirvesinde Yunanistan ile ilgili alınan kararın, ülkenin geleceğini kendisinin belirlemesi için zaman tanıyarak, yeni beklentiler doğurduğunu söyledi.
Devlet televizyonu ERT'den ulusa seslenen Papandreu, ''Müzakereler sonucunda borcumuzun önemli bir bölümünün silinmesini başardık. Yunan halkının sırtından on milyarlarla avroluk borç kalktı. Bu bedeli, vatandaşların yerine bankalar ödeyecek. Ancak bu, borç yükümüzün ağırlığının daha adil bir paylaşımıdır'' dedi.
ABD Başkanı Barack Obama, ''AB, krizin çözümü için kritik bir temel attı. AB'nin aldığı, Avro Bölgesi'ndeki krize kapsamlı çözüm için kritik bir temel atan önemli kararlardan memnuniyet duyuyoruz'' ifadesini kullandı.
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick de anlaşmanın, finansal piyasalardaki sorunların, küresel ekonomideki büyümenin yarısını sağlayan gelişmekte olan ülkelere yayılmasını önlemeye yardımcı olabileceğini söyledi.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cian Yü, ''Bu uzlaşmanın piyasa güvenini desteklemeye olanak sağlayacağını umuyoruz. Çin, küresel ekonominin toparlanması ve büyümesini korumak için ortak çaba göstermeye hazır. Çin yönetimi AB'nin borç krizi sorunlarının üstesinden gelmede alınan önlemleri destekliyor'' diye konuştu.
Fransa Maliye Bakanı Francois Baroin de, anlaşmanın avroyu çökmekten koruduğunu, ancak gelişmiş dünyanın resesyona girmesini önlemek için gelecek hafta yapılacak G-20 liderler zirvesinde daha fazla önlem alınmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Baroin, ''Anlaşma sorunları çözecek, Avro Bölgesi'ni sorunlardan uzak tutacak, ekonominin toparlanmasına olanak sağlayacak, Avro Bölgesi'ni ve küresel büyümeyi istikrara kavuşturacak'' dedi.
İngiltere Başbakanı David Cameron, ''Bu krizle mücadelede gerekli olan temel şeyler yerine kondu'' derken, Maliye Bakanı George Osborne, ''Avrupa'nın varılan anlaşmayla daha iyi bir yerde olduğunu'' dile getirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bir Fransız televizyonuna verdiği demeçte, Yunanistan'ın ekonomisinin bölgedeki diğer ülkelerle parasal birliği oluşturmaya hazır olmaması nedeniyle bu ülkeyi Avro Bölgesi'ne kabul etmenin hata olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Sarkozy, ''Ne sayın (Almanya Başbakanı Angela) Merkel, ne de ben Yunanistan'ın Avro Bölgesi'ne girmesi kararı alındığında görevdeydik. Ve açıkça söylememe izin verin bu bir hataydı, çünkü Yunanistan düzmece rakamlara dayanarak girdi ve hazır değildi, ekonomisi hazır değildi'' dedi.
Bu arada uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Kıbrıs Rum kesiminin kredi notunu, Rum kesimi bankacılık sisteminin Yunanistan'daki ekonomik krizden önemli ölçüde etkilenmesi nedeniyle ''BBB-''den ''BBB''ye düşürdü, kredi notu görünümünün ise ''negatif'' olduğunu bildirdi.
İspanya'da, Temmuz-Eylül döneminde işsizlerin sayısı 145 bin artarken, işsizlik oranı yüzde 21,5'e yükseldi.
Böylece işsizlik oranının 15 yılın en yüksek seviyesine ulaşan İspanya'da, üçüncü çeyrek sonu itibariyle toplam işsiz sayısı 4 milyon 978 bin 300 oldu.
-Avrupalı bankaların sermayeleri-
Avrupa Bankacılık İdaresi (EBA), Avrupa Birliği'ndeki bankaların, Avro Bölgesi borç krizinden büyük zarar gören bankacılık sektörüne yatırımcı güvenini yeniden sağlamak için Haziran 2012 sonuna kadar sermayelerini 106 milyar avro (146 milyar dolar) artırması gerektiğini bildirdi.
EBA'nın yayımladığı rapora göre, Yunanistan bankaları 30 milyar avro ek sermayeye ihtiyaç duyacak. Yunanistan'ı ise 26 milyar avro sermaye artırımı ihtiyacıyla İspanya bankaları ve 14,8 milyar avro ile İtalyan bankaları izliyor.
Sermaye artırımının bankaların, yeterli sermaye seviyesine sahip olmayı sürdürürken, bir dizi şoka karşı direnmesine olanak yaratacağını bildiren EBA, 106 milyar avroluk rakamın ilk ve gösterge niteliğinde bir rakam olduğunu, nihai rakamın gelecek ay açıklanacağını kaydetti.
Sermaye açıklarıyla ilgili nihai rakamları gelecek ay EBA'ya verecek bankaların, Haziran 2012'ye kadar sermaye açıklarını nasıl tamamlayacaklarına ilişkin yıl sonuna kadar bankacılık denetleme kurullarına bilgi vermeleri gerekiyor.
AB'deki bankaların ''Basel III'' olarak adlandırılan yeni sermaye kurallarına gelecek yıl ortasında geçmesi kararlaştırıldı.
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, AB liderlerinin bankaları krize daha dayanıklı hale getirmek için koordineli sermaye takviyesinde anlaştığını söyledi.
Buna göre, AB'deki bankalar, ''Basel III'' kurallarına uygun şekilde sermaye yeterlilik oranlarını 30 Haziran 2012 tarihine kadar yüzde 9'a çıkaracak.
Sermaye artırımı için öncelikle özel sektör kaynaklarından faydalanmaya çalışacak bankalar bu konuda başarılı olamazsa hükümetlerden destek talep edebilecek. İlave sermaye talepleri ülkelerin mali istikrarına zarar verecek boyuta ulaşırsa Avrupa Finansal İstikrar Fonu bu amaçla kredi kullandıracak.
-ABD ekonomisi-
ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 2,5 büyüdü.
Ticaret Bakanlığı, güçlü tüketici harcamaları ve büyük işletme yatırımlarına paralel olarak Temmuz-Eylül döneminde ekonominin geçen yıl aynı dönemine göre yüzde 2,5 büyüdüğünü bildirdi.
Bakanlık, üçüncü çeyrekte tüketici harcamalarının yıllık bazda yüzde 2,4 büyüdüğünü bildirdi.
ABD ekonomisi, ikinci çeyrekte geçen yıl aynı çeyrekle karşılaştırıldığında yüzde 1,3, yılın ilk yarısında ise sadece yüzde 0,9 büyümüştü.
ABD'de Eylül ayında dayanıklı mal siparişleri bir önceki aya göre yüzde 0,8 geriledi, ulaştırma hariç dayanıklı mal siparişleri ise yüzde 1,7 yükseldi. ABD'de, Ağustos ayında yüzde 0,2 artan tüketici harcamaları Eylül ayında da yüzde 0,6 büyüdü.
ABD'de tüketici harcamaları ekonomik faaliyetlerin yaklaşık yüzde 70'ini oluşturduğu için piyasalar tarafından yakından izleniyor.
-Diğer gelişmeler-
Japonya Merkez Bankası (BoJ), gösterge faiz oranını sıfıra yakın tutmaya devam ederken, varlık satın alma programını artırdı.
BoJ'un Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 0 ve yüzde 0,1 aralığındaki gösterge faiz oranı değiştirilmezken, ekonomiye güçlü destek vermek amacıyla varlık satın alma programının büyüklüğünün 5 trilyon yen (66 milyar dolar) artırılmasına karar verildi.
Bankanın varlık satın alma programı böylece 55 trilyon yene (723 milyar dolar) ulaşırken, banka ek fonları Japon Hazine tahvilleri satın almada kullanacak. BoJ, ABD ve Avrupa ekonomilerine ilişkin belirsizliğin ABD dolarını yene karşı rekor seviyeye düşürdüğü bir dönemde varlık satın alma programını büyütme kararıyla, güçlü yenin Japonya'nın ihracatında yol açtığı olumsuzlukları azaltmayı amaçlıyor.
Güney Kore Merkez Bankası, ekonominin Temmuz-Eylül çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,7, geçen yıl aynı çeyreğe göre ise yüzde 3,4 büyüdüğünü bildirdi.
Ekonominin Nisan-Haziran döneminde yüzde 0,9 büyüdüğü Güney Kore'de, üçüncü çeyrekte büyümenin yavaşlamasında küresel ekonomideki büyümenin yavaşlayacağı endişeleri nedeniyle işletmelerin yatırımlarını azaltması etkili oldu.
-Döviz piyasası-
ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında, Pazartesi günü açılış ve Cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:
PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA
----------- --------- ---------
Japon Yeni 76,18 75,79
İsviçre Frangı 0,8851 0,8631
Kanada Doları 1,0068 0,9913
Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,3856 dolardan açılan avro, cuma kapanışta 1,4149 dolara yükseldi.
Aynı borsada pazartesi günü 1,594 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,6119 dolar oldu.
New York borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.651,50 dolardan kapanırken, cuma günü kapanışta 1.746,20 dolara yükseldi.
-ABD, Avrupa ve Asya borsaları-
ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,18 (22,56 puan) değer kazanarak, haftayı 12.231,11 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 0,04 (0,49 puan) artarak 1.285,08 puana çıktı. Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,05 (1,48 puan) azalarak 2.737,15 puan oldu.
Amerika kıtasında ayrıca Brezilya Borsasında Bovespa Endeksi yüzde 0,41, Arjantin Borsasında Merval Endeksi yüzde 0,32 ve Kanada Borsası yüzde 0,43 yükseldi. Meksika Borsası'nda IPC Endeksi ise yüzde 0,76 geriledi.
Avrupa'da haftanın son işlem gününde borsaların bazıları düşüşle, bazıları ise yükselişle kapandı.
Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,20 (11,58 puan) değer kaybederek 5.702,24 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 0,59 (19,99 puan) azalarak 3.348,63 puandan haftayı kapattı.
Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi ise yüzde 0,13 (8,35 puan) artarak 6.346,19 puandan haftayı tamamladı.
Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 0,50, İtalya'da Milano Borsası yüzde 1,78, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,77, İsveç Borsası'nda OMX 30 Endeksi yüzde 0,35 ve Portekiz Borsasında PSI Endeksi yüzde 0,71 düştü.
İsviçre'de Zürih Borsası ise yüzde 0,51 değer kazandı.
Asya'da ise Japonya'da Tokyo Borsası'nın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi haftanın son işlem gününde yüzde 1,39 yükselerek 9.050,47 puandan haftayı kapattı.
Asya'da ayrıca Tayvan Borsası yüzde 0,67, Avustralya Borsası yüzde 0,17, Endonezya Borsası yüzde 0,44, Hong Kong Borsası yüzde 1,68, Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 1,55, Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 2,98, Güney Kore Borsası yüzde 0,39, Singapur Borsası yüzde 2,04 ve Tayland Borsası yüzde 1,35 arttı.
-Petrol fiyatları-
ABD ham petrolünün Aralık ayı teslimi varil fiyatı haftayı 93,32 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün Aralık ayı teslimi varil fiyatı da 109,91 dolardan tamamladı.
ABD Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı Aralık ayı teslimi dün haftanın son işlem gününde 64 sent düşerek 93,32 dolardan kapandı. Haftanın tamamında yüzde 6,77 değer kazanan ABD ham petrolünün varil fiyatı, 19 Şubat'ta sona eren haftadan bu yana en büyük haftalık kazancını elde etmiş oldu.
Londra Brent tipi ham petrolün Aralık ayı teslimi varil fiyatı ise haftanın son işlem gününde 2,17 dolar düşüşle 109,91 dolara geriledi.
Önceki hafta yüzde 4,5 değer kaybeden Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı bu haftanın tamamında sadece 35 sent yükseldi.
Ekonomi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.