Türkiye artık afetlere daha hazır

Türkiye artık afetlere daha hazır
AFAD Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, 17 Ağustos Marmara depreminin Türkiye'de deprem bilinci açısından milat olduğunu belirterek, "Artık afetlere daha hazırız" dedi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin Türkiye'de deprem bilincinin oluşması noktasında milat olduğunu belirterek, "Ülkenin yeni diri fay haritasının hazırlanmasından kentsel dönüşüme, deprem sırasında kurumların görev paylaşımından lojistik merkezlerin kurulmasına kadar her alanda yapılan çalışmalarla Türkiye artık afetlere daha hazır"" dedi.

Nurlu, AA muhabirine, 7.4 büyüklüğünde ve 16 kilometre derinlikte meydana gelen 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 14. yılında, Türkiye'de depremlere karşı alınan tedbirleri anlattı.

Marmara Depremi'nde resmi bilgilere göre 17 bin 480 kişinin hayatını kaybettiğini, 43 bin 953 kişinin yaralandığını ve 66 bin 444 binanın ağır hasar gördüğünü hatırlatan Nurlu, depremde Türkiye'nin uğradığı ekonomik kaybın 10 milyar dolar olduğunu ifade etti.

Başbakanlık AFAD'ın 2009'da kurulmasının ardından çalışmaların hız kazandığını dile getiren Nurlu, bunlardan en önemlisinin Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı'nın hazırlanması olduğunu bildirdi.

1 milyon kişi afetler konusunda eğitilecek

Afet konusunda bilinç oluşturmanın önemine değinen Nurlu, bu yıl ülke genelinde başlattıkları Afete Hazır Türkiye kampanyasıyla, 1 milyon kişinin eğitilmesinin hedeflendiğini bildirdi.

Nurlu, "Ülkenin yeni diri fay haritasının hazırlanmasından kentsel dönüşüme, deprem sırasında kurumların görev paylaşımından lojistik merkezlerin kurulmasına kadar her alanda yapılan çalışmalarla Türkiye artık afetlere daha hazır" ifadesini kullandı.

Muhtara 'deprem olduğunda nerede toplanacağız' diye sormalı

Türkiye'de ev almak isteyenlerin artık binanın deprem yönetmeliğine uygunluğunu, zemin durumunu daha çok sorguladığına işaret eden Nurlu, şunları kaydetti:

"Bu çok önemli bir gelişme. Daha fazla şey sorgulanmalı. Afet hiçbir zaman tam anlamıyla merkezden yönetilemez. Yerel yönetimlerin de işin içinde olması gerekiyor. O nedenle vatandaş, yerel yöneticileri de sorgulamalı. Mesela mahallesindeki muhtara 'Deprem olduğunda nerede toplanacağız', belediye yetkililerine 'depremden sonra hangi imkanlardan faydalancağım, bir hafta nasıl ayakta kalacağım, sağlık sorunu nasıl çözülecek' demeli. Vatandaş ne kadar çok sorgularsa bu işin üstesinden daha iyi geleceğiz. Hep beraber el ele vermek zorundayız."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.