Tedbir hukuksuz

Tedbir hukuksuz
3. Havaalanı gibi dev projeleri üstlenen 7 işadamının mal varlıklarına konan tedbir kararı soruşturmadaki hukuksuzluğu bir kez daha ortaya koydu.

Hükümeti hedef alan operasyonun 25 Aralık'taki ikinci dalgası kapsamında, 7 işadamı ve 2 kişinin malvarlıklarına tedbir konmasına hukuk dünyası itiraz etti. Onbinlerce kişiyi istihdam eden ve yaklaşık 50 milyar dolarlık 2023 projelerini hayata geçiren işadamlarının tüm şirketlerine tedbir konulmasının Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) aykırı olduğu ortaya çıktı. CMK'da şirket tüzelkişiliğinin malvarlığına el konabileceğine dair bir madde bulunmazken, şirketlere konan tedbirlerin hukuk dışı olduğu belirtildi. Şahısların yaptığı fiillerden dolayı mal varlığının tamamına el konamayacağını belirten Hukukçular Derneği Başkanı Cavit Tatlı, kanuna zorlama bir yorum getirildiğini ifade ederek ticari faaliyet gösteren firmaların ancak o işlemle alakalı mallarına tedbir konabileceğini söyledi.

SAVCI'NIN TEDBİR LİSTESİ

Tedbir kararlarının işadamları açısından sıkıntı doğuracağı gündeme gelirken, Operasyonun ikinci dalgasında gündeme gelen gözaltı listesinde de adı geçen işadamlarının Türkiye'nin önemli projelerinde yer alan şirketlere tedbir konması dikkat çekiyor. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'ın yürüttüğü soruşturma kapsamında 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, kurulan örgüte üye olmak, ihaleye fesat karıştırmak, nüfuz ticareti, rüşvet, kamu malına zarar vermek' iddiasıyla BİM AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Latif Topbaş, Usame Kutub, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu üyesi Ömer Faruk Kalyoncu, Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz, Türk Telekom Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Tivnikli ve Cengiz Aktürk'ün mal varlıklarına tedbir konulmasına karar verilmişti. Nöbetçi özgürlük yargıcı Süleyman Karaçöl ayrıca Kalyon Grubu tarafından kurulan ve geçtiğimiz günlerde Sabah ile ATV'yi satın alan Zirve Holding ile yatırım danışmanlık şirketi olarak faaliyet gösteren ve Cengiz Aktürk'e ait olduğu bilinen Bosphorus 360'ın mal varlıklarına da tedbir konulması kararı almıştı.

2023'E DARBE VURULUYOR

Tedbir kararı konan firmalar arasında 30 milyar dolarlık 3. Havalimanı'nın müteahhidinin yanısıra 5 milyar dolarlık yüksek hızlı tren inşaatının müteahhidi de bulunuyor. Savcılar ayrıca, 4.5 milyar dolarlık 3. köprüyü inşaa eden firma sahiplerini de tutuklamak istemiş ancak başarılı olamamıştı. Operasyonların 2023 projelerini hedeflemesi dikkat çekti.

Dev projelere imza attılar

- BİM AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Latif Topbaş: 2012 yılı Forbes dergisine göre ise 1.4 milyar dolar serveti ile 14. sırada yer almakta. BİM'in piyasa değeri 5 milyar dolar.

- Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu ve Yönetim Kurulu üyesi Ömer Faruk Kalyoncu: 22 milyar dolarlık 3. Havaalanının müteahhidi.

- Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz: 3. Havalimanının müteahhidi. 5 milyar dolar değerindeki Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Treni müteahhidi.

- Türk Telekom Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Tivnikli: 387 milyon dolarlık Dicle Elektrik özelleştirmesi. Gürcistan'da 150 milyon dolarlık hidroelektrik santrali projesinin sahibi.

Gezi olaylarında da gündeme gelmişti

Gezi Parkı olayları döneminde ortaya çıkan Taksim Platformu da Türkiye için önem taşıyan projelere karşı çıkmıştı. Başta 3. Havalimanı, 3. Köprü, HES'ler ve Kanal İstanbul'un yapımının iptal edilmesini isteyen platformun istekleriyle, savcının gözaltı listesinin benzerlik göstermesi dikkatlerden kaçmamıştı.3. havaalanı ihalesini alan Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon Ortak Girişim Grubu şirketlerinin yöneticilerinden Limak İnşaat Yönetimi Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Özdemir'in ortağı Sezai Bacaksız, Kolin İnşaat CEO'su Celal Koloğlu, Kalyon inşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu da hedefteydi.

İşadamlarının kredi kullanmasına engel

Hukukçular Derneği Başkanı Cavit Tatlı'ya göre işadamları mevcut projeleri için tedbir kararı nedeniyle yurt içi ve yurt dışı kredi kullanamayacak. Şirketlerin iş alma ve tamamlamalarına büyük etki edecek olan tedbir kararlarının, piyasa içinde de şirketleri zor duruma sokacağı ifade ediliyor. Şirketlerin ileride haklı çıkmaları halinde devlete dava açarak yüksek rakamlarla tazminat alabileceklerini anlatan Tatlı, 'Yargıda faaliyet gösteren kişilerin yaptığı yanlışlar nedeniyle devlete dava açılır. Devlet gerekirse rücu hakkı doğuyor. Böyle tazminat kazanma şansları var' şeklinde değerlendirmede bulundu.

Şahısların aleyhine olarak kullanılamaz

17 Aralık operasyonu ve sonrasında yaşananların 'hukuksuzluk' olarak nitelendiren Tatlı, ceza kanununun şahısların aleyhinde olacak şekilde genişletilerek yorumlanamayacağını söyledi. Tatlı 'Ceza kanunun yorum yasağı vardır. Bunları hukuki işlem olarak kabul etmiyorum. İşlemlerinin hepsinin iptal edilmesi gerekir. Dosyayı yeni alan savcıların, bunlarla alakalı eğer gerek görüyorsa işlem yapmaları gerekiyor' dedi ve ' Konan tedbir kararları nedeniyle, tedbir alınan kişi ya da kurum, hisseleri, taşınmazları, taşıtları, bankacılık yatırımlarını satamıyor ve devredemiyor, hesapları da bloke oluyor.' dedi.

Delil niteliği taşırsa el konur

Aralarında hızlı tren, 3. Köprü ve 3. Havalimanı gibi büyük projelerin ihalesini alan şirketlerin mal varlığına tedbir konmasına ilişkin açıklamalarda bulunan hukukçu Yasin Şamlı, suçun işlenmesinde kullanılan, işlenen suç sonucu elde edilen ya da delil niteliği taşıyorsa mallara tedbir konabileceğini belirtti. Tüm mal varlığına tedbir konmasını ise dosyayı incelemeden yorumlamanın doğru olmayacağına değinen Şamlı, 'Suça ilişkin olmayan bir mala en kondu. Bu endişesi doğurmakta' dedi.

Malın tamamı suç teşlik etmez

Şirketlerin mal varlıklarının tamamına tedbir kararı konmasının hukuken doğru olmadığına değinen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mahmut Kaşıkçı, sadece suça ilişkin mallara tedbir konabileceğini söyledi. Kaşıkçı, 'Tedbir konacak malın ispat unsuru olması, kazancın konusu olması ya da suç sonucu elde edilmiş olması gerekir. Bir şirketin malının tamamı delil olamaz. Bu nedenle doğru değildir' dedi.

Belgenin servis edilmesi hukuksuz

HSYK'nın görülmekte olan bir davada görüş belirterek suç işlediğini anlatan Hukukçular Derneği Başkanı Cavit Tatlı, Bu durumda HSYK'nın tarafsızlığı şüpheye düşer' dedi. Belgelerin servis edilmesine yönelik de soruşturmada gizliliğin ihlal edildiğini kaydeden Tatlı, 'Soruşturmanın gizliliğini ihlal suçu işlerken, görevini kötüye kullanmış oluyorlar. Görevi kötüye kullanmadılarsa bile en basit haliyle görevi ihmal suçu işlemişlerdir' yorumunda bulundu.

Yanlış hesap Bağdat'tan döner

Hukukçular Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kılıçkaya 'Yanlış hesap Bağdat'tan döner. Bu hukuksuz karar bir şekilde verilmiş ancak bu karar bir başvuruyla kaldırılabilir. Çünkü tedbir kararı demek bu şirketleri iflas ettirmek ve bu şirketlerin yaptığı işlerin yarım kalması, iş verdikleri kişilerin işsiz kalması demektir' dedi. Kılıçkaya ayrıca hakkında tedbir kararı alınan firmaların projelerini de hatırlattı.

Asıl amaç hırpalamak

Tedbir kararının suçla bağlantılı olan miktara ve mallara konulabileceğini söyleyen Avukat Hüsnü Tuna, operasyon başından beri yapılan birçok uygulamada hukuksuzluk olduğunu düşündüğünü belirtti. Tuna, 'Hedef alınanların bahsedilen ilişkilerden önceki mal varlıkları var. Bu bahsedilen ilişkiye dayalı bir varlık elde dildiği düşünülüyorsa tedbir ona konur. Tüm mallara el konması soruşturmanın amacını gösteriyor. Asıl amaç hırpalamak' dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.