Tarih yazmayanlar tarih olur gider
Başbakan Tayyip Erdoğan, referandum ile ilgili hazırlıklara başladıklarını belirterek, bundan sonra sözün millette olduğunu kaydetti. Erdoğan, 8. maddenin reddedilmesi ile ilgili olarak da "Oy vermeyenler düşünsün" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, basına kapalı gerçekleşen grup toplantısına milletvekillerine seslenirken, daha sonra da TBMM bahçesinde gazetecilerle sohbet etti. 8. maddenin reddedilmesinden sonra neler yapılacağı yönündeki soruya Başbakan Erdoğan, "8. maddede olan olmuştur. O maddeye oy vermeyenler düşünsün. Biz bugüne kadar o maddenin bize sağladıklarıyla yürümedik. 7,5 yıllık hizmetimizi o maddenin varlığı altında yaptık. Bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
MİLLET 'BANA GELİN' DİYOR
Başbakan Erdoğan, referandum hazırlıklarına başladıklarını belirterek, "Bizim bundan sonraki sürecimiz hemen kampanya. Şu anda hazırlıklarımızı başlattık. Biz, millete gideceğiz. Çünkü millet diyor ki 'gel bana, Meclis'te bağırıp çağırmayın. Bu işin asıl sahibi benim, oradaki vekillerin bağırıp çağırmasına bakmayın, bana gelin' diyor. Bunlar millete gitmekten korkuyorlar. Biz de diyoruz 'hadi gidelim millete, millet versin akarı' bu işin asıl sahibi onlar değil mi? Biz, vekiliz onlar asıl... Burada bu kadar madem kabiliyetlisiniz, bu kadar kürsüleri bırakmıyorsunuz. Bana az söz verdiniz diyorsunuz. Git milletin karşısında istediğin kadar konuş. Kararı, millet versin. Gel meydanda anlat" diye konuştu.
DARBECİLERE ZAMAN AŞIMI OLMAZ
Erdoğan, Anayasa'nın Geçici 15. maddenin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin soru üzerine, muhalefetin tavrını anlamadığını belirterek, "Her şeyi illa 'bu zaman aşımına uğramıştır' diye değerlendirilmez ki... Bazı şeyler de vardır ki tarihe bir not düşmektir. Onu bir defa tarihe karşı sorumluluğu gidermek anlamında anlamlıdır" diye konuştu.
İDAMLA YARGILANDIM
Bu arada Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Başbakan Erdoğan hakkında açılan davalar hakkında bilgi verdi. Yazıcı, davaların keyfiliğine dikkat çekerek, davanın birinde iddialar arasında "Geleceğin başbakanı havası var" denildiğini hatırlattı. Bu sözler üzerine gülüşmeler oldu.
Erdoğan, Yazıcı'yı kastederek, "Beni ifadeye çağırdılar. İsmini vermeyeceğim o savcının. Ben de gittim tabii ifade veriyorum. Hayati Bey, Bülent Bey falan onlar da yan taraftaki odada duruyorlar. Girerken, 'buradan bir şey çıkmaz' falan diye konuşulurken, ifadeyi verdik, bunların rengi, ruhsarı falan kaçtı. Nedir filan? 'Bu adam işi iyice saptırdı' dedi. Bir de baktım, idamla yargılanıyoruz. Ben başbakan değilim o zaman. Belediyeden filan çıktık hani. Kılıçdaroğlu'nun elini öper, o dosyaları ona vermek lazım" dedi.
Yazıcı da olayı anlatırken, Başbakan Erdoğan'ın 2002 yılında Rize'de yaptığı bir konuşma yüzünden yetkili olan Erzurum DGM'de inceleme başlatıldığını söyledi. Buna rağmen, Ankara DGM'den Başbakan Erdoğan'a bir celp gönderildiğini ve polis zoruyla mahkeme çağrıldığını kaydeden Erdoğan, DGM savcısının 1 saatten fazla ifade aldığını ve TCK'nın 146. maddesi uyarınca idam talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk ettiğini anlattı.
HESAP VERMEYECEK BİRŞEYİM YOK
TBMM Genel Kurulu'nda dün akşam mal varlığıyla ilgili tartışmaları bir gazetecinin hatırlatması üzerine Erdoğan, "Ben her yönüyle şeffaf bir liderim. Her şeyim şeffaf, her şeyim ortada... Eğer dürüst ve namusluysalar, aynı şekilde onlar da kendi liderlerine söylesinler, siteye bütün mal varlıklarını eşleriyle birlikte koysunlar" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.